Türkiye’de yaşanan yağmanın en önemli ayaklarından birini de son zamanlarda oldukça artış gösteren madencilik faaliyetleri oluşturuyor.
Yerin üstünü bitiren Ak Parti iktidarı, gözünü şimdi de yerin altına dikti.
ŞEFFAFLIK, KAMUOYUYLA BİLGİ PAYLAŞIMI SIFIR
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Enerji Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü, web sayfasında sürekli olarak maden arama ve işletme ruhsatları için ihale ilanları yapıyor.
Geçtiğimiz yıl sırf Temmuz ayında ülkemizin her yerinden 766 maden arama ve işletme sahası ihaleye açıldı.
O dönem İhaleye açılan bu alanların su havzası mı, mera mı, orman mı, tarım alanı mı yoksa doğal ya da arkeolojik sit alanları mı olup olmadığına dair hiçbir bilgiye sahip değildik.
ALİ ÖZTUNÇ DESTEK İÇİN ARSUZ’A ÇIKARMA YAPTI
Bu ihale ilanlarından 9’u kültür mirası, medeniyetler beşiği Hatay ilimizin incisi, Arsuz’un Tülek ve Tatarlı köylerimizde. Diğerleri de Dörtyol, Belen, Hassa Antakya ilçelerimizde idi.
Tatarlı ve Tülek’te maden arama sahasına karşı yürütülen mücadelede kararlılığımızı ortaya koyan en önemli kırılma anlarından birisi ise CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Sn. Ali ÖZTUNÇ başkanlığındaki heyetin, Arsuz ilçesinde yapılacak olan maden sahası savunmasına destek için gelmesi oldu.
Mahalle muhtarları, sivil toplum kuruluşları, çok sayıda köylü ve yöre sakinlerinin de katıldığı sahildeki bilgilendirme toplantısında, madenlere karşı verilecek mücadeleye sonuna kadar desteklemeye hazır olduğumuzu, yekvücut, inançlı ve gür bir sesle yeniden haykırdık… Mücadeleden geride durmaya, vazgeçmeye asla niyetimiz yoktu…
Nihayetinde toplantılar, basın açıklamalarımız devam etti. Duyduğumuza göre ihaleye de kimse girmemişti.
Ardından Hüyük mahallesi için ek bir ihale geldi, onu da Pandemi dolayısıyla idari işlemin iptalini isteyerek bilinmez bir zamana ertelettik.
Ancak ihalelerin Gelecekte ne kadar daha artacağını öngörmek, neredeyse imkânsız bizim açımızdan.
TARIM VE TURİZMDEN GELECEK KATMA DEĞER HEBA EDİLİYOR
2021 yılının Şubat ayını da geride bıraktığımız bugünlerde Enerji Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nden bir garip açıklama yapıldı. (12 Şubat ve 26 Şubat)
Açıklamada, ‘’Hukuki durumları sona eren ve ihalelerinin yapılması sonucu müracaat olmayan (606+602) adet maden sahası maden kanunun 30.maddesi ve aynı maddeye eklenen Ek Fıkra: 21.03.2018-7103/32 md. kapsamında genel müdürlükçe sahaların aramalara açık olacağı ilan edilir ‘’ denildi.
Kanımca, bu ihalelerle memlekette satılmadık arazi, dağ, ova, mera, bırakmamak adına yemin etmiş gibiler. Ülkenin her bir bölgesi maden şantiyesine dönüyor, tarım, turizm gibi faaliyetlerden elde edeceğimiz katma değer, maden işletme veya arama işlemlerine açılarak adeta heba ediliyor.
DOĞADAN YANA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Tüm bunlara karşın ülkemizin birçok yerinde yerel halk ve sivil toplum örgütleri, bu tür madencilik faaliyetlerinin havayı, suyu, toprağı, ormanı, merayı, tarlayı yok ettiğini görünce isyan ediyor. Özellikle Pandemi sürecinde kararnameler vasıtasıyla, sivil toplum örgütleri /derneklerin eylemleri, basın açıklamaları, toplantıları yasaklanmış iken, madencilik faaliyetleri için ÇED yönetmeliği uyarınca yapılan ‘halkı bilgilendirme’ toplantıları son sürat devam ediyor.
Çanakkale Kaz Dağları ve Kirazlı’da, Artvin Cerattepe’de, Ordu Fatsa’da, Bursa Kirazlıyayla’da ve birçok ilimizde benzer projelere karşı sürdürülen mücadelelerle sık sık gündeme gelen bu direnişler için biz de bir yandan hukuki süreci işletmeye çalışıyoruz. Su, nasıl ki setleri tanımaz, akar yolunu bulursa, biz de karşımıza çıkartılan her türlü engele karşı doğanın yanında durmaya devam edeceğiz.
HEPSİ İPTAL EDİLMEK ZORUNDA KALINACAK!
Yine 03.09.2021 de 766 adet maden arama sahası için iptal davası Doğu Akdeniz Çevre Derneklerinin gönüllü avukatı İsmail Hakkı ATAL tarafından açıldı.
Madencilere ve ihaleye çıkaran Maden İşleri Genel Müdürlüğü'ne çağrımız da şudur;
"BOŞU BOŞUNA ZAMAN VE PARA HARCAMAYIN.
BU MADEN PROJELERİNİN HEPSİ İPTAL EDİLMEK ZORUNDA KALINACAK.
MADENLER CORONA VİRUS SALGINLARININ EN ÖNEMLİ SEBEBİDİR.
Ayrıca bilim insanları YAYGIN ORMANSIZLAŞMA, TARIMIN KONTROLSÜZ GENİŞLEMESİ, YOĞUN ÇİFTÇİLİK, MADENCİLİK VE ALTYAPI GELİŞİMİNİN CORONA VİRUSLERİ DEĞİŞİME UĞRATTIĞINI VE COVİD 19 SALGINLARINA YOL AÇTIĞINI BELİRLEMİŞLERDİR." (Bkz. https://ipbes.net/covid19stimulus)
Doğadaki toplumsal müşterekleri korumanın yollarını arıyoruz. Ekolojik mücadeleyi ve doğaya verilen zarara karşı kararlı duruşumuzu, iktidar erkinin hükmetme isteğinin tam karşısında bir çıkış olarak ele alıyoruz. Bizimle kalın, doğa ile kalın…
Nermin Yıldırım Kara :)