İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Bakırköy Atık Su ve Yağmur Suyu Dere Islahı Yatırımları Açılışı” töreninde; “Vatandaşından kopuk değil, onlarla bir arada olmak, onların yüzüne bakmak, elini sıkmak, sıcaklığını hissetmek, derdi varsa dertleşmek, hesabı varsa hesabını vermek, bizim prensibimizdir. Bu prensipten kopuk olan herkes kaybetmekle yükümlüdür. O bakımdan biz kaybeden olmayacağız. Vatandaşla birlikte siyaset üreten, vatandaşla birlikte insanının hakkını arayan ve hakkını teslim eden bir anlayışla yolculuğumuza devam etmekten asla geri durmayacağız" dedi.
İBB, Bakırköy’de ömrünü tamamlamış atık su ve şebeke kanallarını yenilemek, su taşkını riskini sona erdirmek ve atık su hattı eksiklerini gidermek amacıyla yaptığı çalışmaları tamamladı. “Bakırköy Atık Su ve Yağmur Suyu Dere Islahı Yatırımları Açılışı” töreni ilçedeki Cumhuriyet Meydanı’nda bugün yapıldı.
Açılışta konuşan İmamoğlu, altyapı konusunun İstanbul’daki birçok ilçede ihmal edildiğini belirtti. İmamoğlu, şunları söyledi:
“YAĞMUR SULARININ DENİZE TEMİZ GÖNDERİLMESİNDE TİTİZ ÇALIŞMALAR YÜRÜTTÜK: Neredeyse Bakırköy’de değindiğimiz konular, aslında 25, 30 hatta 40 yıldır dokunulmamış ama burada büyük bir nüfusa hizmet eden altyapının yenilenmesi zaruretinden doğmuş hizmetler. 4 yılda İstanbul’un 100’den fazla bölgesinde çok ciddi yatırımlara imza atmanın ve az önce görüntülerde de gördüğünüz İstanbul’da bir yağmur yağdığında selin ya da işte su baskınlarının yarattığı o çirkin görüntünün yerini bu şehre ve ilçelerimize yakışan uygar görüntülerin var olması adına yatırımlara özenli bir şekilde önem verdik. İstanbulluları üzen, utandıran, endişelendiren bu görüntülerden de uzak bir dönemi İstanbul’a kazandırdık. Yine ifade etmem gerekir ki özellikle İstanbul’da ayrıştırılmamış atık su ve yağmur suyu kanallarından dolayı İstanbul’un en nadide boğazından Marmara Denizi’ne kadar bütün noktalarda inanılmaz sayıda atık suyun denize aktığı noktaları birer birer tespit ederek, bunların ayrıştırılmasını sağlayarak atık suların arıtmalara, yağmur sularının da denize temiz bir şekilde gönderilmesini sağlamak konusunda titiz çalışmalar yürüttük.
450 MİLYONLUK YATIRIMI İLÇEMİZE KAZANDIRDIK: Sorunun üstünü örtmedik, çözüme kavuşturduk. Oy getirir mi, götürür mü meselesini asla gözetmedik. Altyapı meselesi görünmeyen bir hizmettir ama en kalıcı, insanın hayatına en fazla dokunan hizmetlerden birisidir. Milyarlarca liralık yatırımı bu şehre kazandırırken daha önce yapıldığı gibi ‘Benim partimden olan ilçeye hizmet vereyim, olmayana hizmet vermeyeyim’ anlayışının dışında 39 ilçenin bütün belediyelerine, partimin belediyesi, Cumhuriyet Halk Partili ya da diğer partililer diye bakmadan eşit hizmet anlayışıyla altyapı hizmetlerini kavuşturduk ve kazandırdık. Tabiri caizse İstanbul’u aslında yağmurla barıştırdık. Yağmurun yağdığı andan itibaren endişe duyulan bir İstanbul’un aksine yağmurun yine temiz bir şekilde akması gereken yere akıtmanın çaresini sunduk. 450 milyon liralık yatırımı ilçeye kazandırdığımızı Genel Müdürümüz aktardı. 80 bin metrenin üzerinde atık su, içme suyu ve yağmur suyu kanalı çalışması yapılması gerçekten Bakırköy tarihinde görülmemiş bir hizmetin buraya 3-3,5 yılda kazandırılması demektir. O bakımdan hiçbir gecikme olmadan tam zamanında kazandırılan bu hizmetler kıymetli.
HER İLÇEMİZE GÜZEL İŞLER KAZANDIRIYORUZ: Her ilçemize güzel işler kazandırıyoruz. Bakırköy’de meydanlarından tutun da kendi içinde ihmal edilmiş ormanlarına, Ayamama Deresi gibi göz ardı edilmiş ama şimdi pırıl pırıl bir yeşil alana dönüştürülen güzel alanlarına varıncaya kadar Baruthanesi’nden diğer noktalarına bütün Bakırköy’ün her köşesinde elimizin değdiğini ve katkı sunduğumuzu ifade etmek isterim. Bütün bunları yaparken zor zamanda bir hizmet yaptığımızı lütfen unutmayın. İstanbul Büyükşehir Belediyesi çok büyük ekonomik krize rağmen, kur-maliyet artışlarına rağmen ve daha da ne yazık ki üzücü bir şey söyleyeyim, İSKİ’nin hak ettiği fiyat ayarlamasını, tarife ayarlamasını yapmayarak neredeyse belki de İstanbul’u Türkiye’nin en uygun fiyattaki, maliyeti en yüksek su sağlama koşullarına sahiptir İSKİ kurumu, bir İSKİ Genel Kurulu trajedisi yaşıyoruz. Sanki Türkiye’de hiçbir ekonomi sıkıntısı yok, sanki enerji fiyatları hiç artmıyor ya da akaryakıt fiyatları artmıyorcasına İSKİ’nin fiyat ayarlamasında, tarife değişimlerinde hep sıkıntı yaşatılmıştır ama ona rağmen gözümüz gibi baktığımız bütçemizde tabiri caizse en hijyenik koşullarda, hiçbir elin değmediği bir şekilde bütçe yönetimiyle bereket dolu bir bütçeye dönüştürerek hizmet yapmaya devam ediyoruz.
BİR AVUÇ İNSANIN DEĞİL, 16 MİLYONUN ÇÖZÜMÜ SÜRECİNİ VAR ETTİK: İstanbul için doğru işlerin yapılması bizim prensibimizdir. Bir avuç insanın kârlı işlerinin peşinde değil, 16 milyon insanın ihtiyaçlarını çözme konusunda özenli bir süreci var ettik. Gerçekten bu dönemi biz tamamladığımızda, neredeyse bugünkü iktidarın 20-25 yıllık döneminde yaptıklarıyla yarıştırdığı bir dönem olması hasebiyle günün sonunda iddiayla ifade edeyim ki hiçbir 5 yıl bu kadar başarılı bir dönem İstanbul’a gösterilmemiştir. Milletimizin de mutlaka hakkı teslim edeceğine ve bu övüncü taşıyacağımıza inanıyorum. Bütçe, vatandaşın helal parasıdır. Kişiydi, aileydi, cemaatti, dernekti, vakıftı yani iktidarınıza yakın bir kurumdu diye bakmaksızın insanınıza harcarsınız ve o insanınızın beklediği hizmetin karşılığını verirsiniz. Bu hizmeti sunmaya devam ediyoruz. Yolumuz doğrudur, hedefimiz doğrudur. İstanbul’da çok güzel işler yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Metro hatlarından yeşil alanlarına, altyapılardan sosyal hizmetlerine, kreşlerinden yurtlarına, birçok konuda aslında öncü işler yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Tabii Genel Müdürümüz önemli bir hususu hatırlattı. Kurak bir dönemden geçiyoruz bütün dünya ve Türkiye olarak. Bu kurak dönemde sorumluluk hepimizin. Bu bağlamda su tasarrufu çok önemli.
MELEN BARAJI, TRAJİK BİR BİÇİMDE AKIBETİ BELLİ OLMAYAN BİR PROJE ÇÖPLÜĞÜNE DÖNÜŞMÜŞTÜR: Gerçekten bakın, bugün artık İSKİ kurumu yüzde 15 seviyelerinde enerji gideri olan bir kurumdan yüzde 60 seviyelerinde enerji parası ödeyen bir kurum hâline gelmiştir. Çünkü suyumuzu kilometrelerce öteden basarak İstanbullunun musluğundan su akıtma gayreti içerisindeyiz. Kaldı ki binbir zorlukla, bir trajik durumu buradan hatırlatmak istiyorum ve ilgililerin acilen kamuoyunu bilgilendirmesi konusunda da çağrı yapmak isterim. 2016 yılında günü ve saati verilerek hizmete sunulacağını ifade ettikleri Melen Barajı hâlâ bitirilememiş, akıbeti belli olmayan, ne yazık ki bugünün parası neredeyse artık 20 milyara doğru yaklaşan bir yatırımın çöpe atılmak üzere olduğu bir süreçle karşı karşıyayız. Bunun hesabı verilmeli ve buradan hem Devlet Su İşleri’ne hem de bakanlığa sesleniyorum ki bu konuda başta İstanbul halkı olmak üzere bütün Türkiye’nin bilgilendirilmesi, bu trajik durumun sorumlularından da hesap sorulması şarttır. 2019 seçimlerinde seçime birkaç hafta kala Sayın Cumhurbaşkanı o barajın bittiğini düşünerek, yanıltılarak barajın bittiğini ve 2050’ye kadar İstanbul’un su sorunu olmadığını ilan etmiştir. Bu bakımdan kendilerinin dahi bitirilmediğini bilmedikleri bu baraj aslında trajik bir biçimde akıbeti belli olmayan bir proje çöplüğüne dönüşmüştür. Tekrar tekrar ihaleleri iptal edilmektedir. Bu bakımdan hem İstanbul halkı olarak hem bizler bu konunun hem çözüme kavuşturulması hem de hesap sorulması sorumlularından hem de bizim bir şekilde bu konuda bilgi sahibi yapılmamız konusunda duyurumu yapıyorum.
VATANDAŞA HESAP VERMEK BİZİM PRENSİBİMİZDİR: Suyumuzu temin etme konusunda hassasiyetlerimiz var. Kurak dönemde suyun kullanılmasıyla ilgili hassasiyetlerimiz var ama bütün bu hizmetlerimiz devam edecek. Endişeniz olmasın. Yatırımlarla güçlenen bir İstanbul, akılcı yatırımlarla, insanların ihtiyaçlarına dönük planlamalarla yol haritasını sürdüren bir İstanbul, 39 ilçesinde de vatandaşıyla bir arada düşünen, konuşan, iş üreten, vatandaşının arasında olan belediyecilik ve belediye başkanlığı anlayışıyla hizmetine devam edecek. Vatandaşından kopuk değil, onlarla bir arada olmak, onların yüzüne bakmak, elini sıkmak, sıcaklığını hissetmek, derdi varsa dertleşmek, hesabı varsa hesabını vermek, bizim prensibimizdir. Bu prensipten kopuk olan herkes kaybetmekle yükümlüdür. O bakımdan biz kaybeden olmayacağız. Vatandaşla birlikte siyaset üreten, vatandaşla birlikte insanının hakkını arayan ve hakkını teslim eden bir anlayışla yolculuğumuza devam etmekten asla geri durmayacağız. 16 milyon insanımıza hizmet, 86 milyon milletimize hizmet, şiarımızdır. Bu bağlamda güzel Bakırköy’ümüzün, benim de bir dönem yaşamımın geçtiği bu güzel ilçemizin yatırımlarının bu bölgeye ve İstanbul’umuza hayırlı olmasını diliyor, emeği geçen bütün yol arkadaşlarıma teşekkür ediyor, hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.”