İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB iştiraki KİPTAŞ ve Beylikdüzü Belediyesi'nin iş birliğiyle yapılacak olan 260 dairelik kentsel dönüşüm projesinin temelini attı. Kentsel dönüşümün lokomotifi olmak zorunda olduklarını belirten İmamoğlu, “İstanbul'un en derin, en önemli problemidir. Umut ediyorum bu dönüşüm çalışmalarımız sonuç verecek. Uzun ve meşakkatli bir yoldur. Duamız odur ki deprem erken bizi bulmasın. Bize biraz vakit lazım. İnançla çalışacağız ama vakit lazım. Vatandaşlarımızın en üst seviyede katılımı lazım. Kurumlarımızın, devletimizin bütün kurumlarının iş birliği lazım" dedi.
İBB iştiraki KİPTAŞ ile Beylikdüzü Belediyesi, Gürpınar Siteler Bölgesi’nde yıllardır çözülemeyen kentsel dönüşüm sorununu çözüme kavuşturan imzayı 11 Kasım 2020’de atmıştı. Siyasi engellemeler nedeniyle yıllarca vatandaşların oturmak zorunda kaldığı depreme dayanıksız 260 dairenin kentsel dönüşümünü gerçekleştirecek 'KİPTAŞ Beylikdüzü Kırlangıçevler Projesi'nin temeli bugün atıldı.
Temel atma törenine İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul milletvekilleri Emine Gülizar Emecan ve Turan Aydoğan, Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık, Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, KİPTAŞ Genel Müdürü Kurt ve hak sahibi vatandaşlar katıldı.
İBB Başkanı İmamoğlu’nun törendeki konuşmasının satır başları şöyle:
“KIRILACAK DÖKÜLECEK ÇOK İNSAN VAR: Genel Müdürümüz, Başkanımız aslında süreci çok titiz, hassas bir biçimde ve de hani tabiri caizse kırmadan, dökmeden tariflemeye çalıştılar. Yoksa inanın ki kırılacak, dökülecek çok insan var. Burada konuşulması gerekir diye düşünüyorum ama bugün biz kırmak dökmek için gelmedik buraya. Yapmak için geldik. 2014 itibariyle gündemimizdedir siteler. Benimle beraber her gün elinde dosyayla bu işi nasıl bitiririz, nasıl yaparız diye yürekten duygularını ortaya koyan güzel insanlar, değerli hemşerilerim. 6 seneyi burada heba ettik. Yani bu iş onun için diyorum ki el birliğiyle olsaydı çoktan insanlarımız burada sımsıcak güvenli evlerinde yaşardı. Ya bu örneklerin birçoğunun böyle canlı bir şekilde yaşanması içimi yakıyor. Her zaman söylüyorum. Devletimizin kurumları, belediyelerimiz, vatandaşlarımız, herkesin sağduyulu, akılcı; deprem gerçeğiyle mücadelenin her şeyin üstünde olduğunun farkındalığı olmadığı takdirde inanın bu iş başarılı olamaz.
CHP'Lİ BİR ÜYE YAPSIN KINAMAYAN NAMERTTİR: İlginç bir anıdır; 'Mecliste burayla ilgili plan notları geçecek' dendi, ben de o gün meclise girip teşekkür konuşması yapacağım. O gün de siyasi bir başka münazaradan dolayı CHP grubu seçime sadece temsilci gönderip diğer bölümü bir süreliğine o meclise katılmayacaktı. Karar almayla ilgili bir sorun yok. Ben de teşekkür etmek için salona girdim. Süreç tam bizim maddeye geldi, Gürpınar'la ilgili madde kabul edilecek, komisyondan geldiği şekliyle, kararı geri çektiler. Tabii feryat ettim oturduğum yerde. 'Niçin yani kararı geri çekiyorsunuz? Aylardır yalvarıyoruz.' Bütün meclisteki komisyon üyelerini, her siyasi partiye ait komisyon üyelerini Gürpınar'a getirip evlerin bodrumuna soktuk, gezdiler. Girmeleriyle çıkmaları bir oldu. Çünkü oraya girip bir 30 saniye bile durmayı göze alamadılar. Halbuki benim hemşerilerim o evde uyuyorlar. Bugün Allah koruyor hepsini, gerçekten Allah korudu. Karar geri çekilince ben tepkilerimi gösterdim uzunca. Yani böyle 4-5 kez söz alarak. Çıkışta bir siyasi ilçe başkanının iradesinin bu işe müdahil olduğunu yine bir AK Partili meclis üyesi bizzat bana söyledi. Ve kendi utancını da dile getirdi, 'Yüzüm yok bunları yaşadığım için' dedi. Bakın, her yerde söyledim. CHP’li bir meclis üyesi ya da bir siyasi kimlik, kişilik aynı şeyi yapsın, aynı şekilde kınamayan namerttir. Deprem meselesinin partisi olmaz.
SİYASET ÜSTÜ OLALIM: O bakımdan hani en baştan beri bu sürecin büyükşehir belediyesi sürecinde Sayın Bakanımızla, ilgili kurumlarla, kuruluşlarla hep şunu arayıp telkin etmeye; bir araya geldiğimizde hep şunu konuştuk: Siyaset üstü olalım. Bu konu önümüze geldiğinde ben hiçbir münazaranın içerisinde siyasi bir tarafı olarak olmayacağım. Teknik olarak, idari olarak taraf olacağım ve bundan asla taviz vermeyeceğim. Bakın, burada tekrar söyleyeyim. Bu hususta Çevre Şehircilik Bakanlığı’yla saygın, akılcı ve gerçekten sonuç almaya dönük bir yolculuk yürüyoruz. Teşekkür ediyorum. Aynı duyarlılığı bütün siyasi aktörlerden de bekliyoruz. O bakımdan deprem meselesinin çözümü milli bir meseledir. İstanbul'da olası bir depremin sayılarını az önce Belediye Başkanımız verdi ama gerçekten biliniz ki iyimser sayılar verdi. Ben daha kötümserim. Bakın, burada hem Avcılar Belediye Başkanımızın kendi sahasında ne denli 7/24 deprem mücadelesi, dönüşüm mücadelesi verdiğini biliyorum. Aynı şekilde Şişli Belediye Başkanımızın da 7/24 kendi alanındaki mücadelelerini biliyorum, şahidim. Biz de onların mücadelesine el vermeye, omuz vermeye, destek olmaya gayret ediyoruz. Hangi ilçe olursa olsun aynı noktadayız, fark etmez. Burada kazanan şey, şeffaflık olmuştur. Burada kazanan şey, ortak akıl, bir masada her konuyu açıkça konuşmak olmuştur. Bir ev sahibi, hiçbir yuva sahibi, hiçbir buradaki hemşerim diyemez ki böyle kapalı kapılar ardında bu mevzular konuşuldu, tartışıldı. Bütün zorluklara ve engelleme rağmen sonuca kavuşulmuştur. Bu beni çok mutlu etmiştir. En mutlu günlerimden birini yaşıyorum, açık ve net söyleyeyim.
VATANDAŞLARIMIZ ÖNÜNE SADECE EKONOMİ PAZARLIĞINI KOYMASINLAR: Beylikdüzü'nde sitelerde, diğer bloklarda da aynı sorunun olduğunu biliyorum. Dolayısıyla bunun bir başlangıç olduğunu, ama KİPTAŞ’ın ama diğer sitelerdeki vatandaşlarımızın da katkılarıyla kurum ve kuruluşların işin içine katılmasıyla buranın dönüşümü mümkündür, hızlı olmalıdır. Vatandaşlarımız lütfen bu işi, önüne sadece ekonomi pazarlığını koymasınlar. Bu bir dönüşüm meselesidir, can meselesidir, hayat meselesidir. Elbette her şey incelensin, ince elensin sık dokunsun, hepsi yapılsın, on defa konuşulsun ama bu bir pazarlık masası değildir.
ACİLEN SİTELERİN DÖNÜŞMESİ ŞART: Samimi kurum ve kuruluşlarla acilen sitelerin dönüşmesi şarttır. Bakın, hayati, fiziki mekanların güçlendirilmesi, çevrenin sağlıklı hale getirilmesi, buradaki o metruk kötülüğün kol gezdiği bir kapalı devre çalışan, yanlışlıkla içine girdiğinde başına gelmeyecek belanın olmadığı bir binayı Zübeyde Ana Sosyal Yaşam Merkezi'ne dönüştürmemiz de hayatı burada 7-8 senedir başka bir yere evirdi. Şehrimizi güçlendireceğiz, dayanıklı hale getireceğiz. Şehrimizde kimsenin burnunun kanamaması için yoğun bir mücadele vereceğiz. KİPTAŞ’ın bu yolculuktaki başarıları durmaksızın devam edecektir. Bir binaymış, bir blokmuş, bir siteymiş. Kapına gelmişse, koşullar oluşmuşsa KİPTAŞ oraya tabelasını asacak kardeşim. İstanbul yenileniyor demişsek bunu yapacağız. Onun için küçüğü, büyüğü yok. Her mahallede, her sokakta, her ilçede etkin bir rol alarak dönüşümün lokomotifi olmak zorundayız.
DUAMIZ ODUR Kİ DEPREM ERKEN BİZİ BULMASIN: İstanbul'un en derin, en önemli problemidir. Umut ediyorum bu dönüşüm çalışmalarımız sonuç verecek. Uzun ve meşakkatli bir yoldur. Duamız odur ki deprem erken bizi bulmasın. Bize biraz vakit lazım. İnançla çalışacağız ama vakit lazım. Vatandaşlarımızın olağanüstü en üst seviyede katılımı lazım. Kurumlarımızın, devletimizin bütün kurumlarının iş birliği lazım. Öyle olduğu zaman başarı kaçınılmaz. Bugün beraber başarmanın keyfini yaşıyoruz. Hızlı bir biçimde Hayriye Abla’nın evinde çay ve kahve içmeye gelmek istiyorum. Hanımefendi neredeyse 15 senedir bekliyor. Hızlı, yani nasıl hızlı olur bilemem, en kuvvetli, en güçlü ve en hızlı şekliyle bu inşaatları bitirin ve gelelim. Gürpınar'da tabii çok tanıdığım var. Hayriye Abla en önde oturduğu için onun adını andım ama gelelim onların kahvelerini içelim, güzel sohbetlerimiz olsun, onların huzurlu yüzlerini ve güzel gözlerini göreyim.”
MURAT ÇALIK: DEPREM ALDIĞIMIZ NEFES KADAR BİZE YAKIN
Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık da törende yaptığı konuşmada, "Bir şeyi bilmekle bir şeyi idrak arasında çok önemli bir ayrım vardır. Şunu hepimiz biliyoruz, Türkiye bir deprem ülkesi. Fakat idrak etmemiz gereken husus, nüfusumuz yüzde 71’i, topraklarımızın da yüzde 66’sı deprem riski altında. Yani deprem, aldığımız nefes kadar bize yakın. Her an kapıda, her an kapımızı çalabilir. Bu gerçeği anlamak, içselleştirmek ve farkına varmak zorundayız. Son 20 yılda gerçekleşen depremlerde resmi kayıtlara göre yaklaşık 20 bin insanımızı kaybettik. Söylemesi o kadar kolay ki bir saniyemizi alıyor ama 20 bin... 20 bin insanın ağırlığı taş gibi oturuyor" dedi.
ALİ KURT: “ÇOK CİDDİ SİYASİ MANİPÜLASYONLARLA KARŞI KARŞIYA KALDIK”
KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt da konuşmasında, her dönüşüm projesinde olduğu gibi bu bölgede de çok ciddi siyasi manipülasyonlarla karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Kurt, şöyle konuştu:
"Fakat Beylikdüzü Belediye Başkanımız ve ekibinin kararlı duruşu, KİPTAŞ ekibinin ciddi emek sarf etmesiyle bu manipülasyonları bir şekilde çözdük. Ve burada kararlı duruşumuzun bugün sonucunu alıyoruz. Gürpınar Siteler bölgesi bu siyasi manipülasyonların en canlı örneğidir. Biz, burada hak sahiplerimize çok interaktif bir süreç yönettik. İlk gün hak sahiplerimize ne önerdiysek bugün aynı şartlar üzerinden anlaşıyoruz. Ne değişti? Tam 17 ay vakit kaybettik. Biz, bu 17 aylık sürede yeni yönetim olarak Silivri dördüncü etap konut projemizin temelini atmıştık ve bu projenin yaklaşık üç katı büyüklüğünde. Ve biz bu projenin yakın tarihte teslimlerine başladık. Eğer buradaki süreç bu manipülasyonlara maruz kalmasaydı biz bugün temel atmaya değil, bir anahtar teslim töreni için bir arada olacaktık."
