İstanbul Elektrik Tramvay ve Tünel İşletmeleri (İETT) Genel Müdürü Alper Bilgili, akaryakıt maliyetindeki artışın katlanamaz düzeye geldiğini belirterek, "Geçen yıl 7,3 lira seviyelerinde olan bir litre motorin maliyetimiz bugün itibariyle 18,7 liraya yükseldi. Yani yüzde 150 civarında bir artışla 2,5 katına çıkmış oldu. Ortalamada 3,5 lira bizim yolcu başına gelirimiz var. Neredeyse 10 liraya yakın bir açık söz konusu ve bunu da belediyemiz karşılamakta. Yılda en az bir milyar yolculuk gerçekleştiğini düşünürsek, bu rakamın neredeyse 10 milyar liraya yakın bütçeye bir yük oluşturacağı çok açık. Bu rakam ise belediyemizin bütçesinin neredeyse 4'te 1'ini işgal ediyor. Yani bu destek sürdürülebilir olmaktan çıkmış durumda artık. Belediyelerin desteğiyle toplu ulaşım hizmeti vermek mümkün görünmüyor" dedi.
İETT Genel Müdürü Alper Bilgili, Kağıthane Otobüs Garajı’nda bulunan Kağıthane Sosyal Tesisleri'nde bugün basın toplantısı yaptı. Son günlerde art arda yapılan akaryakıt zamları ve enflasyondaki artış nedeniyle toplu taşımada maliyetlerin arttığını belirterek, şunları söyledi:
İETT’NİN MALİYETLERİNDE AKARYAKITIN PAYI YÜZDE 50 OLDU: İETT hizmet, üretim maliyetlerinde olağan dışı bir artış yaşandı. İlk olarak akaryakıta baktığımızda geçen yıl 7,3 lira seviyelerinde olan bir litre motorin maliyetimiz bugün itibariyle 18,7 liraya yükseldi. Yani yüzde 150 civarında bir artışla 2,5 katına çıkmış oldu. Daha bir hafta öncesinde bu maliyet neredeyse 25 lira seviyesine kadar ilerlemişti. İETT'nin maliyetleri içinde akaryakıt faaliyetleri artık yüzde 50’lik bir pay alır duruma geldi.
MALİYETLERİMİZİN 3'TE 2’Sİ DÖVİZ KURUNDAN ETKİLENİYOR: Dolar hattında baktığımızda geçen yıl ortalama 9 lira seviyesinde seyreden Amerikan doları bugün 15 liraya yaklaşmış durumda. Bu da yaklaşık yüzde 65’lik bir artışa karşılık geliyor. İETT'nin akaryakıt da dahil olmak üzere dövizden etkilenen maliyetleri toplam maliyetini yaklaşık yüzde 65’ini, yani 2/3’ünü oluşturuyor. Tabii akaryakıt fiyatları ve döviz kurları artınca enflasyon arttı doğal olarak. Biz de bunu personel maliyetlerimize yansıtmak durumunda kaldık. Bu doğrultuda asgari ücretin yüzde 50 arttığı bir ortamda bizim personel maliyetlerimizin payı da yüzde 40 artış gösterdi. Bunun önümüzdeki aylarda daha da fazla olacağını düşünebiliriz.
EN BÜYÜK MALİYET ARTIŞINI AKATYAKITTA YAŞADIK: Bizim maliyet artışlarımız içinde en büyük artışı bu yıl akaryakıtta yaşadık. İETT'nin mevcut 3 bin ve ayrıca özel halk otobüslerimizin de 3 bin olduğunu düşünürsek, araç parkımızın toplam 6 bin otobüsüyle İstanbul'da hizmet veriyoruz. Ve bu 6 bin araç günlük 600 bin litre motorin tüketiyor. Kasım ayında 8,2 lira olan bir litre motorin bugün 18,7 lira, aradaki fark litre başına 10 lirayı geçti. Bu farkın bizim bir yıllık bütçemize maliyeti 2,5 milyar lira seviyesini buldu. Yani bu rakamlar bir kurumun ya da bir belediyenin dahi karşılayabileceği seviyelerin üzerine çıkmış durumda.
TOPLU ULAŞIMDA KULLANILAN YAKIT KDV VE ÖTV’DEN MUAF TUTULSUN: Bunun dışında mazot maliyetleri bu kadar artmış olduğu için bu mazot giderimizin de içinde ciddi bir miktarda ÖTV ve KDV gideri söz konusu. Yani bu da yıllık, yaklaşık bir milyar lira seviyesinde bir maliyete karşılık geliyor. Toplu ulaşımında kullanılan akaryakıtın KDV'den ve ÖTV'den muaf tutulması yönünde de devletimizden bir talebimiz var. Bunu da tekrar dile getirmiş olalım bu vesileyle.
BİRKAÇ AY ÖNCE İKİ BİLETLE 1 LİTRE AKARYAKIT ALABİLİRKEN ŞİMDİ 4 TAM BİLET MALİYETİNDE: İETT'nin ana gelir kalemi yolcuların bilet gelirleridir. 2011 yılına baktığımızda bir yolcunun maliyeti yaklaşık bir dolar seviyelerinde. Aynı zamanda bir tam bilet de 1,75 lira. Yani bir dolar seviyesinde. Bir tam biletin döviz kuru karşısında yıllar içinde değişimine baktığımızda 2015 yılından itibaren bir tam bilet fiyatının, döviz karşısında her yıl eridiğini ve en sonda da bu yıl artık 3 tam biletle bir dolar karşılığı, yani 35 sent seviyelerine indiğini görüyoruz. Birkaç ay öncesinde biz iki tane bilet bedeli karşılığında bir litre motorin satın alabiliyorduk. Ancak şimdi bir litre motorin alabilmek için neredeyse dört tam bilet bedeli harcamamız gerek.
İETT GİDERLERİNİN YÜZDE 70’İNİ İBB DESTEĞİYLE KARŞILIYORUZ: Bir başka açıdan bilet gelirlerimizin işletme giderlerini karşılama oranına baktığımızda 2018 yılında kurumumuz bilet gelirleriyle işletme giderlerinin yüzde 70’ini karşılayabilir durumdayken bugün bu artan maliyetler nedeniyle artık bu oran yüzde 30’lara gerilemiştir. Yani biz giderlerimizin yüzde 30’unu yolcularımızdan topladığımız büyük gelirleriyle kalan yüzde 70’lik kısmını ise İBB'nin desteğiyle yürütebiliyoruz.
BİR YOLCUNUN MALİYETİ 12,3 LİRA: Bugünkü bir yolcunun bize maliyeti 12,3 lira. Öte yandan, bir tam bilet 2011 yılında bir dolarken yani bugünkü dolar kuruyla 14,7 lira seviyelerindeyken bugün bir tam biletin fiyatı 5,5 lira. Yani bizim giderimiz 12,3 lira, bir tam bilet gelirimiz 5,5 lira. Şimdi bir tam bilet geliri 5,5 lirayken aslında ortalama yolculuk başına gelirimiz fiilen 3,5 lira. Çünkü yolcularımızın hepsi tam biletle seyahat etmiyorlar. İndirimli, ücretsiz seyahat eden yolcular var. Dolayısıyla ortalamada 3,5 lira bizim yolcu başına gelirimiz var.
BELEDİYE DESTEĞİYLE ULAŞIM HİZMETİ VERMEK MÜMKÜN GÖRÜNMÜYOR: Arada neredeyse 10 liraya yakın bir açık söz konusu ve bunu da belediyemiz karşılamakta. Yılda bir milyar yolculuk gerçekleştiğini düşünürsek en az İETT ve özel halk otobüsleri olarak bu rakamın neredeyse 10 milyar liraya yakın bütçeye bir yük oluşturacağı da çok açık ve bu rakam belediyemizin bütçesinin neredeyse 1/4’ünü işgal ediyor. Yani bu destek sürdürülebilir olmaktan çıkmış durumda artık. Belediyelerin desteğiyle toplu ulaşım hizmeti vermek mümkün görünmüyor.
“SEKTÖR TEMSİLCİLERİ YÜZDE 50-100 ORANINDA ARTIŞ TALEP EDİYOR”
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Alpler Bilgili, taşıma ücretlerinde artış olup olmayacağı sorusu üzerine şunları söyledi:
“Bu ay içerisinde iki defa esnaf grupları ve meslek temsilcileriyle belediyemiz bünyesinde onlardan gelen talepler doğrultusunda toplantılar yapıldı. Ve o toplantılarda da çok yoğun bir şekilde bütün minibüsçüler, taksiciler, servis taşımacıları hepsi de bu biraz önce bahsettiğim maliyet artışlarından dolayı artık hizmetlerini sürdüremez duruma geldiklerini, bir kısmının yakında kontak kapatmak zorunda kalacaklarını bildirdiler. Dolayısıyla bu bütün meslek gruplarından gelen talepler doğrultusunda belediyemiz de muhtemelen önümüzdeki ilk Ulaşım Koordinasyon Müdürlüğü (UKOME) toplantısında bu konuyla ilgili bir öneri sunacaktır diye düşünüyoruz.
İki büyük kapsamlı meslek örgütleriyle yapılan toplantıda bütün meslek grupları yüzde 50 ile yüzde 100 arasında değişen oranlarda fiyat artışı talebinde bulundular. Dolayısıyla belediye de sektörlerden gelen bu taleplere kayıtsız kalamaz diye düşünüyorum ve bu rakam da yüzde 50’nin altında olacağını da düşünmüyorum.”
"AKARYAKITA ZAM GELMESİYLE TOPLU ULAŞIMA TALEP ARTTI"
Şu anki bilet fiyatlarıyla maliyetlerin karşılanamayacağını belirten Bilgili şunları da söyledi:
“Akaryakıta zam gelince vatandaşlarımız muhtemelen kendi özel araçlarıyla seyahat etmeyi tercih etmeyip toplu ulaşımı tercih ettiler. Dolayısıyla bizim yolculuk sayılarımız arttı. Akaryakıt zamlarından sonra. Şu anki bilet gelirleriyle maliyetleri karşılama imkânı yok. Hatta şu an sadece akaryakıt maliyetlerimiz bile gelirlerimizin üstünde. Yani gelirimiz mazot parasına bile yetmiyor. Öyle söyleyebilirim. Bütün sektör temsilcileri, taksiciler, minibüsçüler, servis taşımacıları hepsinin çok zor durumda olduğunu biliyoruz. Belediyemize bu konuda çok yoğun taleplerde bulunuyorlar ve bu sektörlerin işlerini yapabilmeleri için ulaşım maliyet fiyatlarında mutlaka bir düzenleme yapılması ihtiyacı var.”