Canan Kaftancıoğlu: "İstanbul örgütü, listelerde ‘Artık bu kadar da olmaz’ denilen isimlere rağmen çalıştı"

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, “İstanbul Tüzük Çalıştayı”nda yaptığı konuşmada; seçim döneminde örgütün çalışmadığı yönündeki eleştirilere tepki gösterdi. Kaftancıoğlu, partililere “İstanbul örgütü, listelerde ‘Artık bu kadar da olmaz’ denilen isimlere rağmen çalıştı. Sizler listeleri oluşturulurken fikriniz alınmamasına rağmen çalıştınız. Sizler Cumhurbaşkanı adayımız, Genel Başkanımız itibarsızlaştırılmasına rağmen, sokakta laf edilmesine rağmen bağrınıza taş bastınız, yine çalıştınız. Bu kadar rağmenlere rağmen bu kadar çalışan başka bir örgüt varsa buyursunlar, getirsinler, göstersinler” dedi.

16 Eylül 2023 Cumartesi 16:23
Canan Kaftancıoğlu: "İstanbul örgütü, listelerde ‘Artık bu kadar da olmaz’ denilen isimlere rağmen çalıştı"

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, “İstanbul Tüzük Çalıştayı”nda yaptığı konuşmada; seçim döneminde örgütün çalışmadığı yönündeki eleştirilere tepki gösterdi. Kaftancıoğlu, partililere “İstanbul örgütü, listelerde ‘Artık bu kadar da olmaz’ denilen isimlere rağmen çalıştı. Sizler listeleri oluşturulurken fikriniz alınmamasına rağmen çalıştınız. Sizler Cumhurbaşkanı adayımız, Genel Başkanımız itibarsızlaştırılmasına rağmen, sokakta laf edilmesine rağmen bağrınıza taş bastınız, yine çalıştınız. Bu kadar rağmenlere rağmen bu kadar çalışan başka bir örgüt varsa buyursunlar, getirsinler, göstersinler” dedi.

CHP İstanbul İl Başkanlığı, Şişli’deki bir otelde bugün “İstanbul Tüzük Çalıştayı” düzenledi. Çalıştayın açılış konuşmasını yapan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, partinin örgütsel yapısının güçlü, kalıcı ve sürekli olmasını sağlamak amacıyla bu çalıştayın yapıldığını söyledi. Eleştiri kavramına da dikkat çeken Kaftancıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“TÜZÜKLER, ÖRGÜTLÜ MÜCADELENİN ANAYASALARIDIR: Siyasette daima teşekkür etmenin, vefa duymanın askıya alındığı süreçten geçerken hak edilmiş teşekkürü konuşmanın başında ifade edeyim istedim. Tüzük çalıştayı dedik çünkü bizler biliyoruz ki, sizler çok iyi biliyorsunuz ki örgütlü mücadelelerde o örgütlü mücadeleyi olması gerektiği gibi güçlü, kalıcı ve geleceğe güçlü taşıyacak olan bu örgütlü mücadelelerin anayasaları diye tarif edilen tüzüklerdir. Adalet tarif edilirken genellikle hukukun üstünlüğü ve vicdanı kanaatte denilir. Yani örneğin bir hakim mahkemelerde karar verirken hem hukuk kurallarına uyup hem de vicdani kanaatini devreye soktuğunda gerçek anlamıyla adalet tesis edilmiş olur. Dolayısıyla partilerin anayasaları tüzükleriyse eğer, o zaman örgütte kalıcı ve sürekliliği sağlayacak olan güçlü bir örgütsel yapıyı oluşturacak olan mesele tüzükte uygulanabilir, kalıcı hususların tüzüğe yerleştirilmesi ama bir o kadar da önemli olan o yerleştirilen hususlara örgütlü mücadele içinde içselleştirilerek, sahip çıkılarak o mücadelenin de o normlara uygun yürütülmesine inanacak olan bir anlayış ortaklığı sağlanması lazım. Yoksa söylemek, maddelere yazmak işin en kolayı.

GÜÇLÜ TÜZÜK ÖNERİLERİ METNİYLE KURULTAYA GİDİLSİN AMACINDAYIZ: Zaten söylemeye ve yazmaya gelince ben bu ülkede yaşayan, demokrasiye inanmayan, adaletten dem vurmayan bir kişi bile görmüyorum. En büyük adaletsizlikleri yapanların da anayasaya ya da yasalara sığındığını deneyimlediğimiz bir süreçten geçiyoruz. O nedenle mesele, bizim bugün yapacağımız tüzük çalıştayında, o yüzden örgütün en aşağısından en yukarısına kadar süzülüp gelen bir çalışma olsun istedim. Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul örgütünün kendi gerçekliğini, kendi inandığı değerleri ve güçlü bir örgütsel yapının olması ve geleceğe aktarılması için kendisinin uygulayacağı ve uygulatacağı kuralları böyle bir çalışmayla ortaya çıksın ve İstanbul örgütü bugüne kadar olduğu gibi bir kez daha farklılık göstersin ve büyük kurultayımıza onun, bunun, şunun değil ya da belirli profesyonellerin belirli kapılar ardında örgütün fikri hiç alınmadan ‘İdeal tüzük budur’, şuradan da kopyalama yaparak oluşturduğu tüzük değil. İşte tam da olması gerektiği gibi örgütün kendi fikirlerinin, düşüncelerinin, önerilerinin akademisyenlerimizin de olduğu, destek sunanların da katkısının alındığı ve en ortak, partiyi de geleceğe güçlü taşıyacak bir tüzük önerileri taslağıyla ve kurultayda da bunu geçirteceği bir tüzük önerileri metniyle gidilsin amacıyla bugün bir aradayız.

LİSTELERİ OLUŞTURURKEN FİKİRLERİNİZ ALINMAMASINA RAĞMEN ÇALIŞTINIZ: Uzunca bir süredir en azından kamuoyu önünde çok konuşuluyorum. Bugün kapalı bölümde, aslında kamuoyu önünde konuşulmaması gerekenlerin tam da olması gerektiği yerde konuşarak bugüne kadar örgütün içine dert olan, ‘Niye böyle oldu’ dediği ve yaşadığı durumların bir daha yaşanmaması, bizden sonrakilerin yaşamaması için süreçleri yürüteceğiz. Bugün birazdan kapalı kısmına geçeceğimiz toplantı öncesinde şunu ifade etmek isterim. O nedenle kamuoyunda uzun süredir konuşmuyorum. Seçim sonrası konuşuldu, tartışıldı, yazıldı, çizildi ve fatura yine her zaman olduğu gibi örgüte çıkarıldı. Çünkü birilerinin suçu hiç olmaz, hep örgüt suçludur. ‘Örgüt çalışmadı’. İstanbul örgütü bu seçim dönemine giderken sizler çalıştınız. Koltuklarında oturup ‘Şu yapılsın, bu yapılsın’ diyen profesyonellere rağmen çalıştınız. İstanbul örgütü listelerde ‘Artık bu kadar da olmaz’ denilen isimlere rağmen çalıştı. Sizler listeleri oluşturulurken fikriniz alınmamasına rağmen çalıştınız. Sizler Cumhurbaşkanı adayımız, Genel Başkanımız itibarsızlaştırılmasına rağmen, sokakta laf edilmesine rağmen bağrınıza taş bastınız, yine çalıştınız. Bu kadar rağmenlere rağmen bu kadar çalışan başka bir örgüt varsa buyursunlar, getirsinler, göstersinler.

İNANDIĞIM TEK ŞEY, ÖRGÜTLÜ MÜCADELE: İşte bu tüzük çalıştayının amacı aslında güçlü örgüt, sadece işte, çalışmada değil; karar alma ve karar verme mekanizmalarında etkin örgüt oluşturmanın ve bu rağmenleri azaltmanın bir arayışı ve bir aracı olmalı. Çünkü benim hayatım boyunca inandığım tek bir şey var: Örgütlü mücadele. O örgütlü mücadeleyi de kurallarla, tüzüklerle, teamüllerle ve elbette geleneklerle güçlü kılmak ve örgütlü mücadelenin sonucunda da örgüte, yani sizlere, hepimize dayatılan bu rağmenleri yok etmek. Bunu ancak ve ancak sizler yapabilirsiniz. Bu anlatmaya çalıştığım anlayışı, kişiler değiştiremez. Tek bir kişiyi hiç kimse değiştiremez. Ben, siz ya da aklınıza kim gelirse gelsin ama bu rağmenleri örgütlü mücadelede önce hayal ederek, sonra hissederek, sonra da harekete geçerek değiştirecek tek şey örgütün kendisidir. Bugünlerde duyuyorum, biraz da gülüyorum. Hani malum kongre dönemidir ya. ‘Efendim İstanbul örgütünde onun o kadar delegesi varmış, bunun bu kadar delegesi varmış’. Bu tüzük çalıştayı niye yapılıyor, biliyor musunuz?

CHP DELEGESİ, İHTİYAÇ OLDUĞUNDA HATIRLANIP PAZARDAN ALINAN BİR ŞEY Mİ: Cumhuriyet Halk Partisi üyesi ve delegesi, seçim zamanı bir salata ya da çorbaya sıkılan limon gibi ihtiyaç olduğu hatırlanıp öyle pazardan alınan bir şey mi? Cumhuriyet Halk Partisi’nin İstanbul örgütünde kimsenin gerekçesi olmaz. İstanbul örgütü olacak. Kişilerin değil, fikrin peşinden koşacak, adanmış, inanmış, kararlı iddialı elbette ama ihtiraslı değil. Bugüne kadar olduğu gibi o bana böyle diyor, bunu yapayım; şu şuna şöyle diyor, böyle yapıyor olmaz. İlçe başkanlarımız burada, şahitler. Ya başkanım, sizin fikriniz önemli. Adayımız kim? İstanbul örgütünün adayını ne ben ne başkası, kimse belirleyemez. Örgütlü mücadeleyle siz belirlersiniz. İstanbul örgütü hep bunu yaptı. Ben bundan sonra yapacağına inanıyorum. İşte tam da bunlar olsun diye bu tüzük çalıştayı yapılıyor. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi örgütünde, ben temsilcisi olarak bugüne kadar aldığım görevlerin içinde yaşamım boyunca en çok gurur duyacağım görev oldu. Bana bu gururu sizler yaşattınız.

2018’DEKİ TÜZÜĞÜN MİMARI OLANLAR, ‘PARTİDE NE DEĞİŞMİŞ’ DİYOR: Bugüne kadar hiç inanmadığım bir şeyi yapmadım ve hiç saygı duymadığım bir şeyin parçası olmadım. İstanbul örgütüne o kadar çok saygı duyuyorum ki o saygınlığı işte artıracak, o ilkeyle, o inançla söylediğini önce kendisi yapacak. Partimizin tüzüklerini inceledim ben de. Hukukçu değilim ama aklım, fikrim erdiğince. Gerçekten tüzüklerde çok ilerici süreçler olmuş, zaman içinde daha ilerlemiş. Tek bir şey fark ettim. Mesela 2018’de, son değiştirilen tüzükte o kadar çok muğlak ifadeler var ki, hani burada bunu yazsak da burada da ne olur, ya bunu da yazmayalım. Mesela geçmişteki tüzüklerimiz daha net. En azından kuralı koymuş, kuralı tarif etmiş. 2018’deki tüzüğün mimarı olanlar çıkıyor, diyor ki ‘Partide ne değişmiş’. Kardeşim önce kendinizi değiştirin. Başka hiçbir şey demiyorum. Niye bu böyle oluyor? Çünkü işte bu süreçler, biraz aşağıdan yukarıya hani benim işime ne gelir maddesi değil, benim işime gelmese bile benim uygulamak durumunda kalacağım, doğru tariflenmiş, eğer orada herkesin ortaklaşarak yazdığı bir madde varsa ben de bunun sonucu olarak sonuçlarına olumlu ya da olumsuz katlanacağım denilen bir tüzük taslağı oluşturmak üzere bu çalışmayı başlatmayı kıymetli buluyorum.

Son Güncelleme: 16.09.2023 16:24
Anahtar Kelimeler:
ChpCanan Kaftancıoğlu
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.