Küresel koronavirüs salgınına karşı alınan önemlerde normalleşmeye geçilmesi ve aşının da yaygınlaşmasıyla dokuz günlük Bayram tatilinde sahillere akın eden tatilciler, kalabalıktan yakındı ama yine de mutlu olduklarını söyledi.
Gözde tatil merkezlerinden ve nüfusu 1 milyonu aşan Bodrum’da, son bir haftada tıkanan cadde ve sokak trafiği, Kurban Bayramı’nın ikinci gününde normale döndü. Hava sıcaklığının 39 derece deniz suyu sıcaklığının ise 20 derece ölçüldüğü ilçede sahillerde ise adım atacak yer kalmadı. Tatilciler erken saatlerden itibaren plajları doldurdu.
SU SPORLARI VE MAVİ YOLCULUK
Bazı tatilciler bol bol su sporları yaptığı eğlenirken bazıları da günübirlik tur tekneleri ile mavi yolculuğa çıkarak Kara Ada, Akvaryum, Haremtan, Orak Adası, Tavşan Burnu ve Kissebükü koylarını gezdi.
“ÇOK SIKINTI YAŞADIK AMA EĞLENCELİ”
İstanbul’dan bir arkadaşı ile beş gün için gelen ve Gümbet’te bir otelde kalan üniversite öğrencisi Yunus Emre Birben, “Bodrum beklediğimden daha kalabalık. Gelene kadar çok sıkıntı yaşadık ama eğlenceli. Sahiller beklediğim kadar kalabalık değil. Ama kendimi biraz yurtdışına tatile gelmiş hissediyorum. Çünkü Türk çok az var. Ama gerçekten kalabalık. Her şeye rağmen çok güzel” dedi.
“PANDEMİDEN SONRA ÇOK GÜZEL”
Eşi ve 4 yaşındaki oğlu ile Ankara’dan tatile gelen Tuğba Çeli ise “Bodrum’a yıllardır tatile geliyoruz. Bodrum’u seviyorum. Normalde bayramda gelmeyi çok tercih etmiyorum. Bu sefer mecbur kaldığım için bayramda geldim. Çok kalabalık. Geçen sene tatil yapamamıştık, oğlum da ufak dört yaşında. Pandemiden sonra tatil yapmak çok güzel” diye konuştu.
KUŞADASI’NDA YOĞUNLUK YAŞANIYOR
Aydın’ın turistik ilçesi Kuşadası’nda da bayram tatili yoğunluğu yaşanıyor. Kentin girişinde kilometrelerce araç kuyrukları gözlenirken, yerli ve yabancı turistler dünyaca ünlü Kadınlar Plajı’nı hınca hınç doldurdu.
Kurban Bayramı tatiliyle dolayısıyla Kuşadası yerli ve yabancı turist akınına uğradı. Otel rezervasyonları neredeyse tamamen dolarken kentin nüfusu neredeyse 10 kat arttı. Kentin çarşı ve plajlarını dolduran tatilciler renkli görüntüler sergiledi. Suyun ve plajın tadını doyasıya çıkarıyor.
Arkadaşlarıyla plaja gelen İbrahim Güneş, “Her şey çok güzel, bir sıkıntı yok. Tabii ki kalabalık oluyor ama olacak da o kadar herkesin gelme gitme hakkı var. Eğlence hakkı var” derken Canan Atmaca, “Gündüz güzel ama dediğim gibi çok kalabalık. Şimdi zaten kaçacağız, kalabalık olduğu için. Bu kadar kalabalık değildi” diye konuştu
EDİRNE ENEZ’E 120 BİNE YAKIN TATİLCİ AKIN ETTİ
Dünya’nın kendi kendini temizleyebilen üç körfezinden biri olan Saros Körfezi’nin kıyısındaki Edirne’nin Enez ilçesi de tatilcilerin bayramda ilgi odağı oldu. Yerleşik nüfusu 3 bin olan Enez, tatille döneminde 120 bin kişiyi aştı.
Çok sayıda yazlık evin bulunduğu Enez’de vatandaşlar, sıcak havada kendilerini sahile atarken masmavi denizin son aylarda renginin yeşil olması yazlıkçıları endişelendirdi. Özelikle son yıllarda, ilçenin rağbet görmesinin dezavantajlarını da yaşadıklarını belirten vatandaşlar sahilin ve denizin bu kadar yoğun kalabalığı kaldıramadığını ifade etti.
Bir süredir Saros körfezinin tamamını etkisi altına alan yeşil renkli suyun Sazlıdere mevkisinde yapımına devam eden ve çevrecilerin eylemlerine sahne olan FSRU Liman inşaatına bağlı olduğunu öne süren yazlıkçılardan Suat Yelken isimli vatandaş “Normalde masmavi bir deniz olması gerekiyor buranın. Daha önce geldiğimizde öyleydi suda ayaklarımızı görebiliyorduk. Şu an yemyeşil berbat. Denizlerimizi mahvediyorlar. İnsanlarımızı mahvediyorlar” dedi.
Ahmet Dalkılıç ise “Saros ve Enez için hala bakir kalmış alanlar arasında” diyerek “Son zamanlarda çok aşırı bir kalabalıklaşma gözlemliyoruz. Yine de Türkiye sahillerinin en temiz yerlerinden birisi. Ve Dünya’da kendi kendini temizleyebilen ender körfezlerden birisi” diye konuştu.
Enez’e 25 yıldan bu yana Enez’e geldiğini, yaz aylarında çocukluğunun buralarda geçtiğini belirten öğretmen Aysun Dalcı da suyun kirliliği hakkında bazı düşünceleri olduğunu duyumlar aldığını söyledi ve şöyle devam etti: “Deniz benim için çok önemli. Neden bu sene bu şekilde olduğu için birkaç düşüncem var ama asıl nedenini biz de öğrenmek istiyoruz. Bu resmen doğa katliamı değil mi sizce de? Resmen bir insan, bir fabrikadan kirletiliyorsa bir doğa katliamı diye düşünüyorum.”
(Anka)
