Hürriyet gazetesinden Meltem Özgenç'in haberine göre, Prof. Dr. Levent Akın, "Lokanta ve kafelerin açılmasıyla ilgili dünyada olmadığı gibi ülkemizde de özel bir kriter yok. Sadece okullar için bazı kriterler var. En önem verdiğimiz şey, yüksek miktarda aşının kullanılması ve toplumun güvenliği. Bulunduğumuz durum ağustos ayındaki gibi bile değil. O dönemde hasta sayısı 200’lerde giderken, kurallar hafiflediğinde vaka sayısı 10 binlere geldi. Lokanta ve kafelerin açılması ancak testte pozitiflik oranları yüzde birin altına düştüğünde gözden geçirilmeli. Tabii toplumun 15 milyonunun aşılanmasının da büyük önemi var. Bunlara kesinlikle uyulması gerekiyor." dedi.
"2 binli vaka sayılarını görmemiz daha doğru olacak"
Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, "Sokak kısıtlamalarının hem vaka sayısında hem de hasta sayısının azalmasında etkisinin çok olduğunu hepimiz gözlemledik. O yüzden kısıtlamaların kalkması için acele etmemek gerekiyor ama peyderpey vaka sayısı, hasta sayısı daha aşağıya yöneldiğinde elbette bunların kalkması gündeme gelebilir. Belki binli rakamları görürsek Türkiye genelinde kısıtlamaların biraz daha gevşetilmesi söz konusu olur. Restoranların ve kafelerin ne zaman açılacağının kararını İçişleri Bakanlığı veriyor. Şu an net bir şey söyleyemesek de binli, 2 binli vaka sayılarını görmemiz daha doğru olacaktır. Vatandaşlarımız vakaların aşağı düşmesi için tedbiri elden bırakmasın. Ancak bu şekilde bir an önce normal hayata dönebiliriz." ifadesini kullandı.