CHP İstanbul Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Sezgin Tanrıkulu 1 Eylül Dünya Barış günü nedeniyle bir mesaj yayınladı. Tanrıkulu'nun mesajında, "Savaşa, şiddete dur diyen kim varsa engellenmek, sesi kısılmak isteniyor. Türkiye Cumhuriyeti, tarihi boyunca hiç bu kadar uzun süreli bir kaosa sürüklenmemişti" ifadesi dikkat çekti. Tanrıkulu'nun mesajı şöyle: "Türkiye, son yıllarda her 1 Eylül’e, barış ihtimalinden daha da uzaklaşarak giriyor. Türkiye’nin geleceğini çatışma, savaş ve şiddetle hapsetmeye çalışan, iktidarını savaşçı politikalarla sağlamlaştırmaya odaklanan zihniyet, içeride ve bölgede ağır yıkımlara yol açıyor. Savaşa, şiddete dur diyen kim varsa engellenmek, sesi kısılmak isteniyor. Türkiye Cumhuriyeti, tarihi boyunca hiç bu kadar uzun süreli bir kaosa sürüklenmemişti. Hemen her gün sivillerin yaşamını yitirdiği bir ortamda belirsizlik, yeni ölümlere karşı ses çıkarmayı bile imkansızlaştırıyor. 2013’te başlayıp 2015’te sonlanan çatışmasızlık sürecini tamamen siyasi çıkar amaçları doğrultusunda sonlandıran zihniyetin Türkiye’ye barış, huzur ve demokrasi getirmek gibi bir vaadi dahi yoktur artık. Aksine, topluma savaşa, ölüme hazırlık propagandaları yapılıyor. Ülkeyi 15 Temmuz’daki darbe girişimine sürükleyen zihniyete en iyi yanıt yine toplumdan gelmiş ve darbeye, darbecilere geçit verilmemiştir. Türkiye halkı yeni bir diktatörlük rejimini reddetmiştir. Ancak ne yazık ki AKP iktidarı bu mesajı bile algılamaktan acizdir ve 15 Temmuz’cuların zihniyetiyle hareket etmektedir. 2016 yılı büyük bir kaos ve çatışmayla devam etmektedir. Şu ana kadar kolluk güçleri, siviller, örgüt üyeleri olmak üzere toplam 1552 kişi yaşamını yitirmiş, 1683 kişi de çatışma veya bombalamalarda yaralanmıştır. Son yılların en ağır enkazı olarak da 440 kişi yargısız infazla öldürülmüştür. 2015’te başlayıp bu yıl da devam eden sokağa çıkma yasakları boyunca 75’i çocuk olmak üzere en az 320 sivil yurttaş hayatını kaybetmiştir. Ne yazık ki 2016 yılının sonuna kadar bu tablonun çok daha derinleşmesi söz konusudur. Diğer yandan AKP, pişmanlık duyduğu Suriye politikasını yeni bir maceracı girişimiyle daha da korkunç sonuçlar doğuracak biçimde sürdürüyor. Cerablus başta olmak üzere Suriye’ye yönelik müdahale, Suriye’deki savaşı Türkiye’ye taşımaya adaydır. Bu konuda hükümeti içeride ve dışarıda barışçıl politikalara dönmeye çağırmak ve iktidarı buna zorlamak durumundayız. Aynı çağrıyı, demokrasiyi silahla elde edeceğini düşünen güçlere de yapmak durumundayız. Türkiye’nin hiçbir sorunu silahla, şiddetle, kanla, terörle çözülmez, aksine daha da derinleşir ve derinleşiyor da. 1 Eylül Dünya Barış Günü’nün hakiki ve kalıcı bir barışa vesile olmasını temenni ederken, başta 10 Ekim 2015 tarihinde barış için yürürken Ankara’da katledilen yurttaşlarımız olmak üzere son bir yılda silahlı çatışma veya bombalamalarda yaşamını yitiren tüm yurttaşlarımızı saygıyla anıyorum. Barış er veya geç bu topraklara hakim olacaktır. Barışı bir an önce sağlamak için herkesin elini taşın altına koyması temennisiyle…"
31 Ağustos 2016 Çarşamba 12:37
Son Güncelleme: 31.08.2016 12:38