"Cihat diyerek yurt dışına savaşa gitmek de suç sayılsın!"

"Cihat diyerek yurt dışına savaşa gitmek de suç sayılsın!"

23 Ağustos 2016 Salı 12:26
Torba yasa ile imzasız ihbarların da işleme konulabilir hale getirilmesini değerlendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, “AKP,  2. Abdülhamit’i örnek alıyor herhalde. Bu düzenleme 2.Abdülhamit dönemindeki gibi yaygın olan, yönetim tarafından desteklenen ve bir çok suçsuz insanın da başını yakan jurnalciliği (muhbirliği) patlatır” diye konuştu. Türkiye vatandaşlarını sınırı geçerek terör örgütlerine katılması konusunu da değerlendiren Cankurtaran, "Cihat adıyla yurt dışına savaşa gitmek de suç sayılsın" önerisi yaptı.
Türkiye’ye yönelik IŞİD tehditinin büyüdüğünü söyleyen Cankurtaran, “Cihatçıların taban bulmasını engellememiz lazım. Bunun için Türk vatandaşlarının cihat adıyla başka ülkelere savaşa  gitmesine caydırıcı cezalar vermeliyiz. Sırf Türkiye’de eyleme karışmadılar diye bu kişiler cezasız kalırsa IŞİD benzeri örgütlerle bağı olan binlerce kişi oluşur” dedi.
İzmir’in Dikili İlçesi’nde temaslarda bulunan  CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, gündemdeki gelişmelere dair CHP Dikili İlçe Başkanlığı’nda bir basın açıklaması yaptı.
Cankurtaran’ın gündeminde ilk olarak geçtiğimiz günlerde ‘Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması’ hakkındaki kanunda değişiklik yapan Torba Yasa Tasarısı’nda ihbar konusunda yapılan düzenleme vardı. Söz konusu düzenleme ile
muhbirin adı ve adresi bulunmadığı, somut belgelere dayanmadığı gerekçesiyle işleme konulmayan ihbar mektuplarıyla sonuç alınmasına olanak sağlanmıştı.
Kamuoyunda “Muhbirlik sistemi yasal bir sisteme kavuşuyor’’ yorumlarına neden olan düzenlemeye  tepki gösteren Cankurtaran şöyle konuştu:
“MUHBİRLİK PATLAR, BİR ÇOK SUÇSUZ İNSAN DA MAĞDUR EDİLEBİLİR”
“AKP,  2.Abdülhamit’i örnek alıyor galiba. Tarih meraklıları iyi bilir. 2. Abdülhamit, ülke içinde müthiş bir hafiye teşkilatı kurmuş, bununla beraber jurnalcilik (muhbirlik) teşvik edilmiş, yaygınlaştırılmıştı. Bu jurnalcilik zamanla ciddi bir sorun halini almış, aralarında aydınların da olduğu bir çok masum insanın suçlanmasına neden olmuştu. Şimdi ki düzenleme ile muhbirlik yasal bir kılıfa bürünüyor. Ancak böyle bir düzenleme tıpkı 2. Abdülhamit dönemi gibi jurnalciliği patlatır, bir çok suçsuz insanı da mağdur edebilir. Özellikle kamuda ciddi sorunlar yaratabilir.”
IŞİD TERÖRÜNE KARŞI ÇARPICI ÖNERİ
Cankurtaran’ın gündeminde Gaziantep’te IŞİD tarafından gerçekleştirilen katliam da vardı. IŞİD’in son iki yıl içinde 14 saldırı ile 262 vatandaşımızın ölümüne neden olduğunu ve bu saldırılara katılanların bazılarının cihat adı altında Suriye ve Irak’a giderek bu ülkelerden dönen kişiler olduğunun anlaşıldığını  hatırlatan Cankurtaran, çarpıcı bir öneride bulunarak şunları söyledi:
“Türkiye’ye yönelik IŞİD merkezli cihatçı terör tehditi var. Bu sadece operasyonlarla engellenebilecek bir tehdit değil. Bu örgütlerin taban bulmasının önüne geçilmeli. Bunun için de cihat adı altında yurtdışına savaşa gidilmesi yasalara göre suç haline getirilmeli. Bize göre çok az riski olan Sırbistan bile ülke dışındaki çatışmalara katılan vatandaşlarına 6 ay ile 10 yıla kadar hapis cezası getiren bir düzenlemeyi kabul etti. AKP hükümeti, nasıl farklı ülkelerden gelen yabancı cihatçıların Suriye’ye geçişini engellemediyse Türk vatandaşlarının da savaşa katılmalarını engelleyecek önlem almadı. Sonuç olarak bu ülkelerdeki savaşlara kaç Türk’ün katıldığını kaçının ise geri döndüğünü bilmiyoruz. Ancak bildiğimiz bir şey var ki Türkiye’ye dönen bu cihatçılara, Türkiye’de herhangi bir eyleme karışmadıkları durumunda bir ceza verilmediği. Önlem alınmazsa ülkeye dönüş yapmış olsa dahi cihatçı örgütlerle bir şekilde bağı süren ve eli silah görmüş binlerce insan oluşur. Bu sakıncalı bir durum. Bunlar fiili bir eyleme girmese dahi kendileriyle temas kuracak olan yabancı cihatçıların da ülkede barınmasını kolaylaştırırlar, yeni eylemlerin önünü açarlar”
TURİZM CENNETİ DİKİLİ, MÜLTECİ MERKEZİ OLMASIN
Cankurtaran, Dikili’nin son yıllarda turizmin gözde merkezlerinden biri olduğunu hatırlatarak “AB ile yapılan mültecilerin geri kabulü anlaşmasının ardından kurulması planlanan “Mülteci Geri Kabul Merkezi”ne  Dikilili vatandaşlarımız haklı olarak tepki gösteriyor. Dikili, binlerce mülteciyi kaldıramaz. Turizmin zor günler geçirdiği bu süreçte Dikili’nin mülteci merkezine dönüştürülmesi Türk turizminin yükselen değeri Dikili’ye ve Türk ekonomisine zarar verir.  Turizm cenneti Dikili, mülteci merkezi olmamalı. Mülteci merkezi daha uygun bir yere taşınmalıdır” diye konuştu.
DİKİLİ’YE YAKIŞAN BİR LİMAN, HASTANE VE ÜNİVERSİTE YAPILMALI
Dikili’nin Türk ekonomisine katkılarına karşın yeterli yatırım almadığını da belirten Cankurtaran, “Dikili, kendisine yakışan bir limana kavuşmalı, mevcut liman genişletilerek turizme uygun hale getirilmelidir. Ayrıca mevcut hastane çok yetersiz. Dikili’nin nüfusu yaz aylarında gelen tatilcilerle birlikte çok artıyor.  Ancak bu kadar insana hizmet verebilecek kapasitede bir hastanesi bulunmuyor. Bu ihtiyaç da giderilmeli. Eğitim sevdalısı insanların yaşadığı Dikili’ye bir üniversite de çok yakışacaktır.  Bu konuda da bir an önce harekete geçilmeli” diyerek sözlerini bitirdi.

Son Güncelleme: 24.08.2016 07:52
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.