CHP yöneticileri ve çok sayıda milletvekili yayınladıkları mesajlarla 1 Eylül Dünya Barış Günü'nü kutlarken, Türkiye'nin her zamankinden daha fazla barışa ihtiyacı olduğunu vurguladılar. CHP'lilerin mesajlarından bazıları şöyle:
- CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI ORDU MİLLETVEKİLİ SEYİT TORUN’UN 1 EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜ MESAJI
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Seyit Torun 1 Eylül Dünya Barış günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı.
Genel Başkan Yardımcısı Torun mesajında, içerisinde bulunduğumuz zamanda ve yaşadığımız coğrafyada barışın sağlanamadığı ve barışa her zamankinden daha fazla ihtiyaç bulunduğunun bir gerçek olduğunun altını çizerek, ‘Siyasi iktidarın 14 yıldır içeride ve dışarıda sürdürdüğü yanlış ve başarısız politikalarının faturası ağır bir şekilde ödenmektedir. İktidar içte ve dışta barış karşıtı politikalar izlemiş, kürt sorununu otoriter yönelimleri için kullanmış, Mısır’da, Suriye’de, Irak’ta şeriatçı güçlerin yanında yer almıştır. AKP iktidarı altındaki Türkiye, Suriye ve Irak’taki iç savaşlara siyasal İslamcı politikalarla müdahil olmuş, sonuçta iç ve dış barışımız ağır bir yara almış, ülkemiz terör sarmalının içinde derin acılar yaşamaya mahkum edilmiştir. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” ilkesinden her gün biraz daha uzaklaşılmış, komşularıyla ve bölge ülkeleriyle kavgalı, güvenilmez bir ülke haline gelmiş, itibarını kaybetmiştir." ifadelerini kullandı.
Genel Başkan Yardımcısı Torun, Türk insanın ve insanlığın ihtiyacının, hukukun üstünlüğü, adalet, demokrasi, özgürlük ile temel hak ve hürriyetlerin eksiksiz kullanıldığı gerçek anlamda bir iç ve dış barış olduğunu belirterek, ‘OHAL ve kanun hükmünde kararnamelerle parlamentoyu askıya alarak, demokrasiyi, temel hak ve özgürlükleri yok sayan bir dikta arayışıyla barış tesis edilemez. Barış, insanca yaşamanın olmazsa olmaz koşuludur. Öncelikli sorumluluğumuz ülkemizi bir an önce hukukun üstünlüğüne, adalete, demokrasiye ve özgürlüğe dayalı tam bir iç ve dış barışa kavuşturmak olmalıdır.
CHP geçmişten bugüne taşıdığı tarihsel sorumlulukları doğrultusunda şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da, kalkınmış, demokratikleşmiş, laik bir Türkiye için, karanlığa, faşizme, darbelere, savaşlara, emperyalist çıkarlara karşı ülkemizde, bölgede ve dünyada barışı savunmaya devam edecektir.
Bu duygu ve düşüncelerle başta ülkemiz olmak üzere, insanlık dünyasına barış diliyor, barışın egemen olacağı bir ülkede, bir coğrafyada ve dünyada yaşamak dileğiyle “1 Eylül Dünya Barış Günü”nü kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum” dedi.
1 Eylül mitinglerinin yasaklanmasına CHP’li Çam’dan tepki:
Barışı isteyeceklere meydanlar yasak!
İzmir’de 1 Eylül akşamı düzenlenecek Barış mitinginin İzmir Valiliği tarafından yasaklanmasını eleştiren CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, “Darbelere karşı çıkmak, demokrasi istemek için halkı sokağa çağıranlar bugün bunların yanında ‘barışı’ da isteyeceklere OHAL gerekçesiyle yasak koyuyor! BU HAL bize, OHAL size olmaz! Demokrasinin size göresi bize göresi hiç olmaz” diyerek tepki gösterdi.
Dünya Barış Günü’nün, İkinci Dünya Savaşı’nın başladığı 1939 1 Eylül’ün de Hitler’in kumandasındaki Alman ordularının Polonya’ya saldırarak büyük savaşı başlatmasına tepki olarak bütün dünyada kutlanan bir gün olduğunu hatırlatan Çam, “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine’ der Nazım. Savaşın ve şiddetin geçmişte olduğu gibi bugün de insanlığa hiç bir şey kazandırmadığı şu günlerde çok ihtiyacımız var Nazım Hikmet’in bu kardeşlik çağrısına. Barıştan yana olmak, barışı istemek hiç kimsenin tekelinde değildir ve olamaz. Çünkü barış evrenseldir. ‘Memlekette demokrasi var ama onun üstünde OHAL var’ diyerek barış için sokağa çıkacaklara engel koymak; Cumhurbaşkanı eliyle ‘demokrasi’ çağrısı yapılan bu dönemde demokrasinin temel taşı eşitliği bir kenara koyarak ‘biz daha eşitiz’ mesajı vermektir” ifadelerini kullandı.
“EŞİTİZ… DEMOKRASİ VE BARIŞ İSTİYORUZ!”
“15 Temmuz darbe girişiminin ardından ülke olarak olağanüstü bir süreçten geçtiğimizin farkındayız” diye sözlerini sürdüren Çam, şunları söyledi: “Sürecin gerçek mağdurları halkımızdır ve artık onların dışlanarak, yok sayılarak, ötekileştirilerek sürdürülen yönetimden vazgeçilmelidir. Barış mitingine yasakla şimdi barış olmaz, savaş var mı demek isteniyor! Eşitiz, darbeye hayır diyoruz, sözde değil özde demokrasi istiyoruz, savaş değil barış istiyoruz. Özü ve sözü bir olmayanlar bir yandan barıştan bahsedip bir yandan da savaş çığırtkanlığı yaparak emperyal amaçlara hizmet ediyor ve bu amaç uğrunda yüzlerce, binlerce insanın ölümüne göz yumuyor. Yaşadığımız coğrafyada barışı inşa etmenin yolu demokrasi ve hukukun üstünlüğüne inanmaktan geçiyor. Biz de Gazi Mustafa Kemal’e sırtını çevirip dudak bükenlere inat onun “Yurtta Barış, Dünyada Barış” sözleriyle ülkemize ve dünyaya barış dolu bir dünya diliyoruz. Herkesin bu yolda gitmesi için de tüm gücümüzle çalışacağız.”
EN BÜYÜK ZAFER SAVAŞILMADAN KAZANILAN ZAFERDİR
Prof. Dr. Aytuğ ATICI-CHP Mersin Milletvekili
Savaşın ve terörün en şiddetlisini yaşamış, ağır bedeller ödemiş bir ülke olarak; bölgemizde gelişen emperyalist oyunlara alet olmamız, komşularımızda yaşanan iç savaşa müdahil olmamız mantık dışıdır ve asla kabul edilemez.
Atatürk’ün “Zaruri olmadıkça savaş cinayettir” sözünü yok sayan iktidar, halkımızı sonu belirsiz bir savaşa sokmuştur. Kim için? Ne için? Komşu ülkelerin iç savaşlarına ve emperyalist ülkelerin ekonomik ya da politik çıkarlarına bizleri ortak etmek için. Bu iktidar anlayışını şiddetle reddediyorum.
Basiretsiz, beceriksiz, hayalperest, kindar yöneticiler komşularımızdaki iç savaşa lojistik destek sağlayarak, silah göndererek, gayri meşru silahlı güçlerin sınırlarımızdan geçişine göz yumarak, yaralılarını tedavi ederek, IŞİD gibi terörist grupların bölgede hâkimiyet kurmasına kolaylık sağlayarak ülkemizi bilerek ve isteyerek Ortadoğu bataklığına sürüklemiştir. İç ve dış politikada yapılan bu yanlışların yansıması olarak ülkemizde ve sınırlarımızda yaşanan güvenlik zafiyeti sonucunda terörist yapılar şehirlerimize sızarak mevzilenmekte ve gerçekleştirdikleri terör saldırıları ile yurttaşlarımızın canına ve malına kastetmektedir.
Yapılan yanlışlardan dönülerek, barışçıl politikaların üretilmesi için halk iradesinin temsilcisi Millet Meclisi yetkiyi devralarak etkin bir çalışma yürütmelidir.
İçeride ve dışarıda “barış”a en çok ihtiyacımız olan şu günlerde “Yurtta barış, dünyada barış” anlayışını egemen kılmalıyız. Ülkemizde ve çevremizde yaşanan savaş ortamının bir an önce son bulması dileğiyle “1 Eylül Dünya Barış Günü”nü kutluyorum.
CHP BALIKESİR MİLLETVEKİLİ VE GENEL BAŞKAN BAŞDANIŞMANI AHMET AKIN’IN 1 EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜ MESAJI
Demokrasi ve insan hakları alanında yaşanan tüm gelişmelere rağmen şiddet ve savaş ortamı bugün dünyanın en önemli sorunlarının başında yer almayı sürdürüyor. Yaşanan savaşlar ve terör saldırıları can almaya devam ediyor.
En çok huzura ve barışa ihtiyaç olan bir coğrafyanın içerisinde yaşıyoruz. Hemen sınırımızın ötesinde uzunca bir süredir yaşanan savaş ve kaos yüzbinlerce insanın canından olmasına ve milyonlarca insanın yerinden yurdundan olarak mülteci konumuna düşmesine neden olmuştur.
Ülkemizde de sıkça yaşadığımız gibi terör saldırıları ülkelerin kentlerinde masum insanların canlarını alıyor. İnsanların hiçbir ayrım gözetmeden daha mutlu ve huzurlu bir dünyada yaşayabilmeleri, ancak barış ortamında sağlanabilir. Barışın önemini tarihte ve günümüzde yaşananlar çok acı bir şekilde insanlığa öğretmiştir. Günümüz insanına düşen en önemli görev barış talep etmek ve bu uğurda çaba sarf etmektir.
Ömrü savaş alanlarında geçmiş olan eşsiz komutan Mustafa Kemal Atatürk’ün "Yurtta barış, dünyada barış" anlayışı, her zaman yol göstericimiz olmalıdır. Bu anlayış kalıcı dünya barışına önemli katkı sağlayacaktır.
Barışın, sevginin, hoşgörünün egemen olduğu; savaşların, şiddetin, kavganın olmadığı bir dünyada tüm insanların barış içerisinde yaşaması dileklerimle “Dünya Barış Günü”nü kutluyorum.
MAZLUM NURLU (CHP MANİSA MİLLETVEKİLİ)
1 EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI
"Gerçek Barış; Hukuk, Adalet, Demokrasi ve Özgürlüktür"
İnsanlığın varoluşundan bu yana toplumların en büyük dilek ve özlemi Barış ve kardeşlik olmuştur.
En büyük katliamların yaşandığı 2 dünya savaşının başladığı 1 Eylül tarihi bu nedenle barış için mücadele günü olarak kabul edilmiştir.
Savaşların çirkin yüzünü bütün dünyanın görmesine rağmen, emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin kirli oyunları ile özellikle Ortadoğu ve İslam coğrafyasında savaşlar çıkarılmıştır.
Maalesef savaşlar yüzünden yaşanan katliamlar, soykırımlar, insanları vatanlarından eden göçler ve sömürü düzeni günümüzde de hala devam ettiği için “barış” daha bir anlam kazanmaktadır.
Türkiye bu savaşlardan Atatürk’ün “Yurtta Barış, Dünyada Barış” ilkesi sayesinde yıllarca uzak kalmayı başarmıştır.
Fakat Atatürk’ü ve Cumhuriyeti kendine hedef alan AKP iktidarlarının savaş hevesi yüzünden komşu ülkelerle aramız açılmış, oralarda desteklenen dinci terör örgütleri başımıza bela edilmiş ve sonunda Türkiye, Suriye’deki savaş bataklığına sokulmuştur.
Savaşlar, darbeler, işgaller her zaman kan ve gözyaşı olmuştur. 15 Temmuzdaki dinci terör örgütü FETÖ’nün darbe girişimin ardından oluşan ulusal birlik ve beraberlik ortamı, maalesef AKP’nin karşı devrim tavrı yüzünden bozulmaya başlamıştır.
Darbe bahanesiyle devletin köklü kurumları kapatılmış, adalet, emniyet ve diğer kurumlardaki üniforma dışında giyim serbestisi ile "kamu hizmeti verenlerin"
tarafsızlığı ilkesi yok edilmiştir. Bir dönem FETÖ’cüleri besleyip büyüten, devlet kadrolarını sonuna kadar açan AKP ülkeyi darbenin eşiğine getirdiğini çabuk unutmuştur.
Bugün ülkemizde her zamankinden fazla barış ve kardeşliğe ihtiyaç vardır.
Darbeye karşı parlamenter demokrasiyi, cumhuriyeti ve laikliği korumak için nasıl mücadele verdiysek, bundan sonra da içeride ve dışarıda barışa, birlik ve beraberliğe destek vermeye hazırız.
Çünkü Cumhuriyet Halk Partisinin büyük önem verdiği hukukun üstünlüğü, adalet, demokrasi ve özgürlük, gerçek anlamda iç ve dış barıştır.
Bunun için büyük önder ATATÜRK’ün
“Yurtta Barış Dünyada Barış” şiarından asla taviz vermemeliyiz.
Bu düşüncelerle savaşsız, sömürüsüz bir dünyada, barış içerisinde bir yaşam dileğiyle 1 Eylül Dünya Barış Gününü kutlar sevgi ve saygılar sunarım.
