Boş ayakkabı kutularına müsadere...

CHP'li 19 gencin "Hırsız Var" davası Temmuz'da görülecek

Gümüşhane CHP Gençlik Kolları üyesi 19 genç hakkında, Aralık 2014'te, bir banka önünde yaptıkları eylem sırasında ayakkabı kutuları taşırken, "Hırsız var, yakalayın" diye bağırdıkları gerekçesiyle başlatılan Cumhurbaşkanı'na hakaret davaları 15 Temmuz'a ertelendi. Yargılama sürecinde ilginç bir uygulama olduğu da ortaya çıktı. Eylemler sırasında taşınan 20 adet pankart, 13 boş ayakkabı kutusu ve 35 deste ABD dolarının adli emanette kayıt altına alına alındıktan sonra müsadere edildiği kaydedildi.

DÖRT BAKANIN MASKELİ RESİMLERİYLE YÜRÜYÜŞ

Bilindiği gibi Gümüşhane Gençlik Kolları üyesi 19 genç hakkında, ellerinde 17/25 Aralık soruşturmasında isimleri geçen eski bakanlar Muammer Güler, Egemen Bağış, Zafer Çağlayan ve Erdoğan Bayraktar'ın göz kısmı maskeli resimlerinin bulunduğu dövizler ve boş ayakkabı kutuları taşımaları ve "Hırsız Var" diye bağırmaları nedeniyle Türk Ceza Kanunu'nun cumhurbaşkanına hakareti düzenleyen 299. maddesi kapsamında dava açılmıştı. Hazırlanan iddianamede gençlerin AKP il binası önüne sessiz bir yürüyüş gerçekleştirdikleri, daha sonra CHP il binasına yürürken, bir banka önünde boş ayakkabı kutularını bıraktıkları ifade edildi.

EYLEM ARAÇLARINA MÜSADERE

İddianamede ayakkabı kutularının bir tanesinde "Dünya Biliyor Senin Gönlünde Hırsız RTE" yazdığı belirtilirken eylemler çerçevesinde görsel malzeme olarak kullanılan toplam 20 adet pankart, 13 boş ayakkabı kutusu ve kağıda sarılı toplam 35 deste ABD dolarının adli emanet tarafından kayıt altına alınarak müsadere edildiği vurgulandı. CHP'li gençler hakkında ayrıca kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşü yaptıkları, birden fazla kişi hakkında zincirleme olarak hakaret suçu işledikleri iddiasıyla da dava açıldı.

MİZAHİ DEĞERLENDİRME, HAKARET YOK

Gençlerin avukatları Ayşegül Yalvaç ve Şevki Gürel Yüceer tarafından yapılan savunmada, cumhurbaşkanına hakaret iddiası ret edilirken şu tespitler yapıldı:

"Söz konusu ifade eleştiri sınırı kapsamındadır ve bu eleştirinin muhatabının müşteki olduğuna ilişkin değerlendirme doğru değildir. Burada açıkça Cumhurbaşkanı ifade edilmemiştir. Müvekkilin kastı Cumhurbaşkanını hedef almak değildir. Mizahi değerlendirmelerin ‘Cumhurbaşkanına Hakaret’ suçu kapsamında görülerek cezalarla muhatap kılınması, bizleri ülkede zaten var olan sınırlı ifade özgürlüğünün tümden ortadan kaldırıldığı sonucuna ulaştırmaktadır" denildi.

AİHM İÇTİHADI VE ANAYASAYA AYKIRILIK VAR

Savunmada AİHM içtihatları ve Anayasa'ya aykırılık yönünden de şu ifadeler dikkati çekti: "Avrupa Konseyi’nin Türkiye’nin de üyesi olduğu uzman organı Venedik Komisyonu, Cumhurbaşkanına Hakaret konusunu içeren 299. maddenin, AİHS'in ifade özgürlüğüyle ilgili hükümlerini ve AİHM'in içtihatlarını ihlal edici nitelikteki kovuşturmaların önüne geçilmesi amacıyla; kanun hükmünün kaldırılmasına ilişkin bir karar vermiştir. Venedik Komisyonu’nun ulaştığı sonuçtan anlaşılacağı üzere, TCK'nın 299. maddesi, hem AİHS'e hem de anayasaya aykırı niteliktedir. İfade özgürlüğünü böylesine engelleyecek sonuçlar doğuran bir kanun hükmünün düzenleniş yönünden anayasaya aykırılık iddiasında bulunuyoruz."