Türkiye'de yaklaşık bir milyon çocuk işçi bulunuyor.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) 23 Nisan Çocuk Bayramı nedeniyle açıkladığı rapora göre, yaklaşık bir milyon çocuğun çalıştırıldığı Türkiye’de son üç yılda 176 çocuk iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi.
İş cinayetlerinin önüne geçmekte yetersiz kalan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın iş kazalarına ilişkin kayıt sistemini bile hayata geçiremediğini vurgulayan İSİG, bu durumun çocuk işçiler için de geçerli olduğuna dikkat çekti.
İSİG, kendi kayıtlarına göre, 2013 yılında en az 59, 2014 yılında en az 54, 2015 yılında en az 63 çocuk işçinin yaşamını yitirdiğini açıkladı.
"Çocuk işçiliği oluşturan bu koşullar önlenseydi…"
Çocukların tarım ve inşaat gibi mevsimlik işlerde, çırak ve stajyer olarak organize sanayi bölgelerinde, yaz dönemlerinde ise özellikle hizmet sektöründe çalıştırıldığı belirtilen açıklamada, Gündem Çocuk Derneği’nin 2014 Raporu ve DİSK-AR’ın tespitlerine göre 1 milyon civarı çalışan çocuk olduğu kaydedildi.
Ailelerin yoksulluğu, köyden kente göç, eğitime ulaşamama, 4+4+4 eğitim sistemi ve kapitalizmin duyduğu ucuz emek gücü ihtiyacının çocuk işçiliğini güvencesizliğin kaynağı haline getirdiği savunulan açıklamada, “Eğer çocuk işçiliği oluşturan bu koşullar önlenseydi son yüzlerce çocuk bugünkü Bayramı görebilecekti…” denildi.
İSİG açıklamasında ayrıca, çocuk işçiliğin yasaklanması ve çocuk işçilerin ölümlerinden sorumlu olan tüm yetkililer yargılanması talepleri dile getirildi.
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında şunları söyledi:
"Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 96. kuruluş yıl dönümünü, Türkiye ve dünyadaki tüm çocukların Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını en samimi duygularımla kutluyorum. 23 Nisan bir yönüyle ülkemizin milli egemenliğinin ve bağımsızlık mücadelesinin en önemli dönüm noktalarından birini oluştururken öte taraftan da çocuklar için bayram olarak kutlanmaktadır.
İstiklal Harbi esnasında aziz milletimiz bir büyük seferberlik gerçekleştirmiş, birlik ve beraberlik içinde mücadele vererek zafere ulaşıp, Cumhuriyetimizi ilan etmiştir. 23 Nisan 1920’de, 'Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir' şiarıyla kurulan Meclisimiz, tam bağımsızlık konusundaki azim ve kararlığımızı tüm dünyaya ilan etmiştir.
TBMM, necip milletimizin, vatan ve bayrak sevgisinin, bağımsızlığa olan aşkının yanında başka milletlerin bağımsızlık mücadelelerine örnek olmuş, milli iradenin gerçekleştirilmesi yolunda emsal teşkil etmiştir. 23 Nisan demokrasinin, milli iradenin, millet egemenliğinin en bariz göstergesidir. Bu günün çocuklarımıza armağan edilmesi, Türkiye'nin geleceği olan çocuklarına, gençlerine olan güvenini, umudunu gösterir.
Türkiye’nin gençleri üzerinden yükseleceğine, onların dinamizmi, parlak hedefleri, duru zihinleriyle 2023, 2071 hedeflerine ulaşacağına inancımız tamdır. 23 Nisan 1920 ruhunu, barış, kardeşlik ve beraberlikle yoğrulan mücadele azmini çocuklarımız, gençlerimiz çağın gerektirdiği bilgiyle buluşturacak, beklediğimiz büyük Türkiye’yi inşa edecektir. Biz çocuklarımıza güveniyoruz; bizim gençlerimizden beklentilerimiz çok büyük. İnanıyorum ki onlar da, kendilerine sunulan imkânları iyi değerlendirecek, tarihlerinden aldıkları özgüvenle büyük başarılara imza atacaklardır.
Bu duygularla, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ilk başkanı olan Gazi Mustafa Kemal’i, Kurtuluş Savaşımızı sevk ve idare eden ilk Meclis’teki tüm milletvekillerini, bize bu vatanı armağan eden tüm şehit ve gazilerimizi bir kez daha rahmetle ve minnetle yad ediyorum. Tüm çocuklarımızın, tüm dünya çocuklarının bayramını kutluyorum."
Son Güncelleme: 26.04.2016 20:09