CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, üniversiteye giriş sınavlarındaki puan barajının, vakıf üniversitelerinde boş kalan kontenjanların doldurulması için kaldırıldığını söyledi. Kaya, “YÖK başkanı, ‘Vakıf üniversitelerinde kontenjanlar boş kaldı. Kontenjanları doldurmak için taban puanlarını kaldırıyoruz’ diyor. Bir itiraf. Öğrenciyi müşteri, kendisini tüccar gibi görüyor” dedi.

YÖK, Temel Yeterlilik Testi (TYT) ve Alan Yeterlilik Testleri (AYT) için baraj puanı uygulamasını kaldırdığını, sınav süresinin de 135 dakikadan 165 dakikaya uzatıldığını açıklamıştı.

Yıldırım Kaya, bugün yaptığı açıklamada, puan barajının kaldırılmasını şöyle değerlendirdi:

“YÖK Başkanlığı, daha önce, 2009 yılında, ‘Eğitimde kalitenin yükseltilmesi için taban puanlarının yükseltilmesi gerekir’ diye açıklama yapıyor. 2018 yılında taban puanlarının yükseltilmesine ilişkin karar alıyor. 2021’de, Devlet Bahçeli’nin çağrısı üzerine taban puanları düşürülüyor. Şimdi de taban puanları tamamen kaldırıldı. Eğitimle neden sürekli uğraşıyorlar? Bir tek nedeni var. Eğitimli insanlardan korkuyorlar. 81 ile üniversite kurdular, 215 üniversite oldu. Sadece İstanbul’da vakıf üniversitesi sayısı 40’ın üzerinde. Peki bu üniversitelerin sosyal bilimlerdeki fakültelerde kontenjanlar doluyor mu? Dolmuyor. Bunu kim söylüyor? Bu dönemin YÖK Başkanı, ‘Vakıf üniversitelerinde kontenjanlar boş kaldı. Kontenjanları doldurmak için taban puanlarını kaldırıyoruz’ diyor. Yani bir itiraf. Öğrenciyi müşteri. Kendisini tüccar gibi görüyor. 

Bilim üreten bir merkezin başında YÖK’ü kaldırmazsanız eğitim başına gelen bu olur. YÖK Başkanı, ‘Özel üniversitelerin patronlarına para kazandırmak için taban puanlarını kaldırıyoruz’ dedi. 2018’deki YÖK Başkanı’na çağrımdır. 2018’de taban puanlarının yükseltilmesi fikri doğru muydu, yanlış mıydı? O fikir doğruysa bu fikir yanlışsa neden sessiz kalıyorsun? Sevgili öğrenciler, sevgili veliler, gelin hep birlikte çocuklarımızın, ülkemizin geleceğine sahip çıkalım. Bunlar, seçim yaklaşıyor, Z kuşağının ayak seslerini duyuyorlar. Z kuşağının, üniversiteye girme vaadiyle kendilerine oy vereceğini düşünüyorlar.”