Saha ziyaretleri sırasında bölgede ki yurttaşlara dağıtılan ucuz
kömürün büyük bir tehlike içerdiğine dikkat çeken Kara:
“Dünya Sağlık Örgütü, kömürü çevre ve insan sağlığına olan
etkileri nedeniyle ‘görünmez katil’ olarak tanımlıyor. Zira
kömürün yanması sırasında ortaya çıkan toz ve partiküller hava
kirliliğine, bunun sonucunda da solunum yolu hastalıklarına yol
açıyor. Reyhanlı başta olmak üzere birçok ilçede ucuz maliyetli
kömür dağıtımı, vatandaşların ısınma ihtiyaçlarını karşılarken
şehrimize sağlık ve çevre sorunlarını da beraberinde getiriyor.
Kömürün saçtığı zehirin farkında değiller. Hatay zaten deprem
sonrası 24 aydır zorlu bir süreçten geçiyor. Gece geç saatlerde
hava kirliliğinden göz gözü görmüyor zehir soluyoruz, daha yeni
yılın ilk zehirlenme olayı 3 Ocak günü Belen ilçemize bağlı
Cumhuriyet Mahallesi'ndeki 2 katlı binada meydana geldi, 5
kişilik bir aile kömür sobasından çıkan karbon monoksit
gazından zehirlendi. Kaymakamlıklar dağıtılan bu kömürün
kalitesini denetlemiyor mu? Neden belli mahallelerde kötü koku
varken diğer mahallelerde yok? Yurttaşlarımız tedirgin.” dedi.
Çevre dernekleri olarak 20 yıldır halk sağlığına olan zararlarını
istatistiklerle dile getirdiklerini ifade Kara:
“Kömürün ortaya çıkardığı 10 mikron boyutunda partikül madde
ve karbon monoksit gazının; erken ölümlere, ruh sağlığını
bozmasıyla intiharlara, solunum yolu hastalıkları ve kalp damar
hastalıklarına nihayetinde kanser gibi birçok hastalığa neden
olduğu biliniyor. Bunları defaatle anlattık. Bu dağıtılan kömürün
düşük maliyetli oluşu, daha fazla partikül madde salınımına ve
kötü kokuya yol açıyor. Dağıtımı yapanların hiç mi dikkatini
çekmiyor? Soruyorum!. Ucuz yapıların sonuçlarını acı bir
şekilde yaşadık, ucuz kömürün de sonuçlarına seyirci mi
kalalım!.” diye konuştu.
YILDIRIM KARA: UCUZ KÖMÜR YENİ BİR KÜLFET
GETİRECEK
Kalitesiz kömür dağıtımının öngörülmesi güç sorunlar
doğuracağını da dile getiren Kara:
“Ucuz kömür dağıtımının yol açacağı ciddi sağlık sorunları ve
çevre tahribatı, maddi ve manevi kayıplarımıza ek olacak.
Tedavi için gereken ilaçlar adına yapılacak harcamalar
depremzede aileler için yeni bir külfet oluşturacak. Çevre ve
halk sağlığının korunması için kömür yardımlarının dağıtımını
yapan kaymakamlıkların ve sosyal yardım kuruluşlarının Sağlık
Etki Değerlendirmesine (SED) tabi tutulması gerekiyor. Bu
denetimin de Çevre Kanunu gereğince bakanlık ve yerel
yönetimler tarafından yapılmasını talep ediyoruz” diye konuştu.