MANİSALI ÜZÜM ÜRETİCİSİ CHP’Lİ BAŞEVİRGEN’E DERT YANDI: “ÜZÜME RUHSATLI İLAÇ ATIYORUZ AMA KALINTI ÇIKTI DİYE ALMIYORLAR”
CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, Manisa’nın Ahmetli ilçesinde üzüm üreticilerinin sorunlarını dinledi. Üretici, ürünlerinde ruhsatlı zirai ilaç kullanmalarına rağmen, etken madde olduğu gerekçesiyle firmaların üzümü almadığını ya da fiyat kırmaya çalıştığını ifade etti. Tonlarca üzüm, üreticilerin elinde kaldı.
“RUHSATLI İLACI ATIYORUZ SONRA KALINTI ÇIKTI DİYE ALMIYORLAR”
Hiç ruhsatsız ilaç atmadığına dikkat çeken bir üzüm üreticisi, “Hem ilaca ruhsat veriyorsun hem bize attırıyorsun biz bunu çözemiyoruz. Fişlerimiz, faturalarımız hepsi elimizde. 3-4 aktif ilaç var. Ruhsatlı ilacı atıyoruz sonra kalıntı çıktı diye almıyorlar. Yeni sezon başlıyor, masrafımız çok, elimizde mevcut olan bağlar var. Budamazsak olmaz, bağlamasak olmaz, malı sahipsiz de bırakamayız. Mecbur devam etmek istiyoruz ama bu şekilde nasıl devam edeceğiz? Bize verilen ilaçlar ruhsatlı, attığımız hiçbir yasak ilaç yok zaten atamayız. Ama üzümü almaya gelince, ‘sen bu ilacı niye attın?’ diye soruyorlar. Sen niye sattırıyorsun, ben niye atıyorum? Bunun cevabını alalım” dedi.
“BİZE KİM DESTEK VERECEK? BU ÇİFTÇİYE KİM BAKACAK?”
Üreticilerin üretimden uzaklaştığını söyleyen çiftçi, “Ben hem üzüm üretiyorum hem de başkalarının bağlarında iş yapıyorum. Geçen sene ben 300 dekar yer kökledim. İnsanlar ona bel bağlıyor ama ondan da bir gelir gelmeyince toprağını satıp başka illere gidiyor. Çiftçilik böyle bitiyor” diye konuştu. Başevirgen’in, elde kalan üzümleri satamadan yeni mahsul için masrafları nasıl karşılıyorsunuz sorusunu da yanıtlayan çiftçi, “Traktörümüzü satıyoruz, arabamızı satıyoruz, arazimiz varsa onu satıyoruz, borçlanıyoruz. Kredileri de kestiler. Şu an çiftçiye hiçbir destek yok. Her taraftan önümüze geçtiler. Bize, ‘bağları kökleyin, işi bırakın, gidin asgari ücrete çalışın’ diyorlar. Zaten 5-10 dönüm arazisi olan ufak çiftçiyi bitirdiler. Bize kim destek verecek? Bu çiftçiye kim bakacak?” diye sordu.
“ÖNCE YAĞMUR SONRA ETKEN MADDE BAHANESİYLE FİYAT KIRMA POLİTİKASI YAPILIYOR”
Bir başka üzüm üreticisi de firmaların önce yağmuru sonra üzümlerde etken madde olduğunu bahane ederek fiyat kırmaya çalıştığını ifade etti. Çiftçi, “Herkesin ağzında fiyat kırma politikası olarak ilk başta bir yağmur olayı oldu. Sonra o iş kalktı şimdi üzüm kalmayınca son bir aydan beri yaklaşık etken madde muhabbeti ortaya çıktı. Firmaların, tüccarların ağzında artık koz oldu. Dönüm maliyeti; ortalama bir kişi budak yapsa 15 bin lira budak parası, bağlamasıyla beraber 20 bin lira, dönüm maliyeti 2 bin lira, ilaç 3 bin lira. Sadece başlı başına 10 dönümün maliyeti 50 bin lira. Üzüm 10 lira olsa maliyetler keşke hep 1 lira olsa. Direk alıyoruz tanesi 150 lira. Ortalama 10 dönüm bir yere 10 tane direk kullanılıyor. Sadece bin 500 lira direk parası” diye konuştu.
“MANİSALI ÜZÜM ÜRETİCİSİ ŞU ANDA PERİŞAN HALDE, ÇİFTÇİ ARTIK ARAZİSİNİ SATMAYA BAŞLADI”
Üreticilerin durumunu değerlendiren Başevirgen ise şunları kaydetti: “Çiftçi üretiyor ama ne kadara satacağını bilmeden üretiyor. Şimdi diğer ürünlerde para yapmıyor. Çiftçi en azından üzümden yana yüzü güler diye düşünüyordu. Üzüm fiyatı 120-130 liralardan 150-160 liraya çıkacak mı diye beklenirken üzüm 70 liralara düştü. Manisalı üzüm üreticisi şu anda perişan halde. Bu bölgede çiftçi artık arazisini satmaya başladı. Gittiğimiz her yerde çiftçi, ‘5 dönüm sattım, 10 dönüm sattım, traktörümü sattım. Yeni ürün ekebilmek için mecburum’ diye söylüyor. Çiftçinin bu şartlar altında üretim yapma şansı kalmadı. Çiftçi mahsulüne güvenip evlenemiyor, çocuğunu evlendiremiyor.”