Siyasi ve ekonomik krizin sorumlusunun tek adam rejimi olduğunu vurgulayan Ayhan Barut, "Maalesef hukuk devleti ilkelerinden ve demokrasiden vazgeçen tek adam rejimi, adım adım Türkiye'yi felakete sürüklüyor. AKP'nin ülkemizi şirket gibi yönetme hırsı, bizi derin bir ekonomik krize sokmuştur. Bu günler de geçecek, hepimizin yüzü mutlaka gülecek" dedi.

"REJİM DEĞİŞİKLİĞİYLE ARZUSU OLDU"
Ülkeyi yangın yerine çeviren ekonomik ve siyasi krizle ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde konuşan CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2015 yılında Balıkesir'de yaptığı bir konuşmada ülkeyi şirket gibi yönetme arzusundan söz ettiğini belirtti. 16 Nisan referandumuyla yapılan değişiklik sayesinde AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın yapılan rejim değişikliği ile arzusunun gerçekleştiğine dikkat çeken Barut, "Erdoğan bu yolda, ülkenin çağ atlayacağına, bürokratik bütün engellerin ortadan kalkacağına, dövizin, enflasyonun düşeceğine, işsizliğin, yoksulluğun yok olacağına ve artık koalisyonlar döneminin son bulacağına masum Türk halkını inandırmıştır" diye konuştu.
"ŞİRKET AKLI, ÜLKEYİ KRİZE SOKTU"
Şirket gibi ülke yönetme hayaliyle yanıp tutuşan Erdoğan'ın Bakanlarını da sektörlerin önde gelen şirket yöneticilerinden veya sahiplerinden tercih ederek atadığını vurgulayan Ayhan Barut, "Bu şirket aklı ülkemizi refaha değil, derin ekonomik ve siyasal krizin içine sokmuştur. Tarım Bakanı ve Turizm Bakanının yakınlarına ait şirketlere geldiği söylenen haciz ve sektörden çekilme haberlerinin de ekonomik krizin ve yönetim zaafiyetinin en somut göstergeleri olarak kabul edilmektedir. Gelişmeler göstermiştir ki Erdoğan'ın söylediği hiç bir şey olmamıştır. Milletimiz aldatılmıştır" açıklamasında bulundu.
"BU UCUBE SİSTEMDEN VAZGEÇİLMELİ"
Türkiye'nin sadece ekonomik değil aynı zamanda siyasi bir kriz yaşadığına işaret eden Ayhan Barut, şunları kaydetti:
"Maalesef hukuk devleti ilkelerinden ve demokrasiden vazgeçen tek adam rejimi, deyim yerindeyse Türkiye'yi sürekli felakete sürüklüyor. Tek adam rejiminden kaynaklı ekonomik kriz nedeniyle fabrikalar kapatılıp esnaflar kepenk indirirken, yurttaşlarımız canına kıyarken, üreticilerimiz ürettiğinden kazanamayıp tarımdan uzaklaşırken daha geçen gün ulusal bir havayolu şirketimiz uçuşlarını durdurmuştur. Tek adam rejiminin dayatmasıyla, yanlış yer seçimiyle, ekonomiye zarar vereceği açıkça belli olan Yeni İstanbul Havalimanı'nın olumsuz etkisi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Havacılık sektörünün itici gücü olan turizmde de tek adam rejiminin yansıması olarak olumsuz geçen bir dönem işin tuzu biberi olmuştur. İstanbul Havalimanı kaynaklı operasyonel maliyetler ve olumsuzluklardan Türk Hava Yolları gibi kuruluşlar bile çok olumsuz etkilenmiştir. Demokrasimizin güçlenmesi, adalet temelinde yargı bağımsızlığının sağlanması, iktidar mensuplarının yani ülkeyi yönetenlerin şeffaf ve hesap verebilir noktada bulunması, yaşanan acı tablonun çalışana ve üretene kesilmemesi için mücadelemiz sürüyor. Bu karanlık tablonun ortaya çıkmasının nedeni olan tek adam rejimi gidecek ve ülkemiz rahat bir nefes alacak. Ülkesini insanını seven herkesten bu ucube sistemden vazgeçilmesi yönünde duyarlılık bekliyoruz."