CHP’li Alban, İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda değişiklik yapılması ile ilgili kanun teklifinin 6. maddesi üzerinde CHP Grubu adına TBMM Genel Kurulu’nda konuştu. Muğla Milletvekili Alban, grubu adına yaptığı konuşmada, işletmelerin kur farkı ve yüksek faiz kaynaklı bilançolarda zararların oldukça arttığını, özellikle pandemi sürecinde bu zararların katlanarak büyüdüğünü vurguladı.
Kamuoyunda vergi ve cezaların yapılandırılması olarak geçen düzenlemenin önemli olmakla beraber mevcut sorunların çözümü için yeterli olmadığını belirten Alban, “yapılandırma değil, başta esnafımız olmak üzere tüm işletmelerin borçlarının ve cezalarının silinmesi gerekir” dedi.

KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ DEĞİL SADAKA
“AKP yönetimi birtakım uygulamalarla kendisini işçilerin yardımına koşuyormuş gibi göstermeye çalışmaktadır. Emekçilerin en çok paraya ihtiyaç duydukları bu dönemde yapılan bu ödemeler sadaka mahiyetindedir ve yetersizdir” diyen Alban, kısa çalışma ödeneği diye verilen aylık bin 593 TL’nin emekçinin ihtiyacını karşılamaktan uzak ve çok yetersiz olduğunu ifade etti. 
Kısa çalışma ödeneğinin günlük 52 TL’ye denk geldiğini kaydeden Alban, “verdiğiniz bu paralar tam olarak günlük 5 Euro etmektedir. Bizi kıskanıyor dediğimiz Avrupa'da 5 Euro’yu dilenciye verseniz inanın, o 5 Euro’yu kafanıza fırlatır” dedi.
AKP’nin emekçiye verdiği kısa çalışma ödeneğini şov amaçlı kullandığını öne süren Alban,  bu ödemelerin sanki bir lütufmuş gibi sunulduğunu iddia etti. 

SEÇMEN SİZİN AYAĞINIZI YERE BASTIRMASINI BİLİR
Konuşmasını yaparken CHP sıralarından sık sık alkış alan Alban, meclisteki konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Marmaris Okluk Koyu'ndaki yazlık saray için kamulaştırdığınız 65 hektarlık arazilerin tamamını, alın teriyle, kadimden gelen haklarıyla elde ettikleri mülkiyetlerini vatandaşların ellerinden ağlata ağlata aldınız. Artık vatandaşın gözünün yaşını silin. Cumhurbaşkanı’nın 5 gün tatile gittiği yazlık sarayı satın, vatandaşın borcunun tamamını silin. Hiç kimse de vergi vermiyorum, yapılandırın diyemez. Satın yazlık sarayları, satın binilmeyen uçakları, bırakın vatandaşın cebindeki üç beş kuruşu, silin tüm borçları. 
Allah kuluna "Yürü ya kulum." demiş; siz, vatandaşa borcunu ödetmek için arabasını sattırdınız, yürüttürdünüz ama saray saltanatına 16 uçak alarak uçurdunuz. Nereye doğru uçurdunuz? Ses çıkarmayarak bu yönetime, uçuruma doğru uçurdunuz. Zamanı gelince bu seçmen sizin ayağınızı yere bastırmasını bilir, sizi de yürüyemez hale getirir.