TBMM'de önceki gün Aylin Nazlıaka’nın Meclis kürsüsündeki eylemi hakkında konuşan Usluer Meclis Başkan Vekili Ayşe Nur Bahçekapılı’yı eleştirdi. Hoşgörülü olunması gerektiğini vurgulayan Usluer, “Keşke bu eylemi yapan milletvekiline hoşgörüyle yaklaşsaydık ve o aşamada o milletvekili arkadaşımıza söz hakkı verseydik burada yaşadıklarımızı dün yaşayacak mıydık? Elbette ki yaşamayacaktık. Dün sabah eve gittiğimde gerçekten bunları düşündüm "Nasıl engelleyebilirdik?" diye. Gözü dönmüş bir kadın milletvekili. Bu resimler, bu videolar her yerde. Gerçekten yakışmıyor. Sadece Türkiye değil, görüntüleri tüm dünya izledi. Şu anda hastanede yatan arkadaşlarımız var, saçları yolunmuş arkadaşlarımız var, yüzleri tırmalanmış arkadaşlarımız var ve diyorum ki: "Yazık, yazık; söz bitti." dedi.
YA YAPTIĞINIZI SÖYLEYİN, YA DA SÖYLEDİĞİNİZİ YAPIN
Anayasa değişikliği hakkında meclis çatısı altında yapılan görüşmeleri değerlendiren Usluer, "Anayasa" diyoruz, "toplumsal uzlaşı" diyoruz, "Toplum için yapıyoruz." diyoruz ve Meclis TV'yi yasaklıyoruz. Aslında, halkı yasaklıyoruz öğrenmesin diye, duymasın diye. Hoşgörünün olmadığı, özgürlüklerin kısıtlandığı bir yerde demokrasi olmaz. OHAL'de, OHAL koşullarında Anayasa yapılmaz. Sanki başka bir taslağı konuşuyormuş gibi yapıyorsunuz. Mustafa Kemal'in Anayasası'na dönen mi ararsın, "hükûmet değişikliği" diyen mi, "Meclis daha çok anlam kazanacak." diyen mi. Ya yaptığınızı söyleyin, ya da söylediğinizi yapın. Oylarınızı bile göstere göstere kullanıyorsunuz. Eğer göstere göstere kabine girmeden oy kullanmak doğru olsaydı Sayın Meclis Başkanı her oylamadan önce "Gizli oy", her oylamanın bitiminde "Gizli oyla yapılan oylama sonrası" diye açıklama yapmazdı” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE SARAYDAN BÜYÜKTÜR
En başından beri aklı ve vicdanı hür milletvekillerine seslendiklerini ifade eden Usluer, MHP sıralarına seslendi: "Halkın iradesi, seçilmişleri olarak bu duruma düşmeyin, itiraz edin." dedik ama itaat ettiniz. Arkadaşlar, Türkiye Saray'dan büyüktür. Ve bir yıl önce söylediklerinizi unutup lütfen tam tersi işler yapmayın. Cezaevinde koğuş başkanlığına layık gördüğünüz kişileri bin yıllık devletin başına başkan yapmayın. Babanızın oğlu bile olsa kimsenin bu kadar yetkiyle 80 milyonu yönetmesine izin vermeyin sayın milletvekilleri.
EVET DERSENİZ HALKA HESAP VEREMEYECEKSİNİZ
Usluer milletvekillerini ortak akılda buluşmaya davet ederek; “Hepimizin gözünün içine baka baka "Suç işliyorum, sana ne lan?" diyen, sahte oy kullanan Meclisin yüz karalarıyla bir araya gelmeyin değerli milletvekilleri. "Başkanlığa hayır." derseniz Saray'a hesap verirsiniz ama "Başkanlığa evet." dediğinizde halka hesap veremeyeceksiniz. İsterseniz bu yetkileri bir meleğe verin, diktatör olmaması, şeytana dönüşmemesi mümkün değil. Ateşle oynuyorsunuz ama sizin de eliniz bu ateşin altında yanacak biliyor musunuz değerli milletvekilleri? Bu yüzden, bu meseleyle uğraşacağınıza gelin ortak akılda buluşalım. Ülkedeki tek istikrar patlayan bombalar, ülkedeki tek istikrar yükselen dolar ve üç kuruşluk asgari ücretken, bizlerin yapması gereken AKP-CHP demeden MHP-HDP demeden birlik olmaktır, gerçek FETÖ'cülerle mücadele etmektir, OHAL'i kaldırmaktır, güvenli yaşam koşullarını inşa etmek için öncelikle hep birlikte "Diktatörlüğe hayır." demektir.” İfadelerini kullandı.
UMUDU YİTİRMEYİN, İNANCIMIZ TAM
Hem milletvekillerine hem de vatandaşlara seslenen Usluer, “Buradan vicdanı hür, aklı hür vekillere sesleniyorum: Bu koltuklar bizlere emanettir. Geriye bırakacaklarımız, utanmazca kabinlerin önünde verdiğimiz pozlar olmamalıdır. Canım ülkemin canım insanlarına sesleniyorum: Umudu yitirmeyin, inancımız tam.1988 yılında Şili'deki referandumda diktatör Pinochet'i Şilililer nasıl devirdiyse bu millet de bu ülkeyi diktatörlüğe teslim etmeyecektir.