Tekin, yazılı açıklamasında şu hususlara yer verdi:
“Türkiye, ciddi bir sorunla karşı karşıya: genç nüfusun azalması. TÜİK’in son açıklamalarına ve Birleşmiş Milletler verilerine göre, Türkiye'deki genç nüfus oranı dünya ortalamasının altına inmiştir. Bu durumun sebeplerini detaylı bir şekilde sorgulamamız gerekiyor. Ülkemizde 150 binden fazla kayıp çocuk, 172 bin çocuğa bakamayan aile bulunuyor. 14 ile 40 yaş arası 3 milyondan fazla uyuşturucu bağımlısı gencimiz var. Böyle bir tabloda elbette genç nüfus azalır, doğum oranları düşer, boşanmalar ve intiharlar artar. Bu, derin yoksulluğun ve yolsuzluğun habercisidir.
Genç nüfusun azalması, doğum oranlarını, boşanma oranlarını ve intihar oranlarını doğrudan etkilemekte; bu da toplumumuzu derin bir yoksulluğa sürüklemektedir. Bu durum, ülkemizi yönetenler ve yönetme iddiasında bulunan herkes için bir uyarı niteliğindedir. Suni gündemler yerine gerçek sorunlarımıza odaklanma zamanı gelmiştir.
Son yıllarda yaşanan bu düşüş, sadece sayılara yansımıyor; toplumsal yapımızı, ekonomik istikrarımızı ve geleceğimizi tehdit eden bir sürecin habercisi. Genç nüfus, her toplumun dinamik gücüdür. Eğitimden istihdama, yenilikçilikten sosyal değişime kadar her alanda bu kesim, ülkenin gelişiminde anahtar rol oynamaktadır. Ancak, genç nüfusumuzun azalmasıyla birlikte bu dinamik gücümüzü kaybetme riskiyle karşı karşıyayız.
Eğer gerekli önlemler alınmazsa, önümüzde telafisi mümkün olmayan sonuçlarla dolu bir tablo oluşacaktır. İstihdam alanlarında daralma, yaşlanan nüfus sorunu ve ekonomik büyümenin yavaşlaması, geleceğimiz için ciddi tehditlerdir. Sadece “Çocuk yapın” gibi yüzeysel çözümlerle bu sorunu aşamayacağımızı anlamalıyız. Bu mesele, sosyolojik, psikolojik ve ekonomik boyutlarıyla ele alınması gereken kapsamlı bir krizdir.
Genç nüfus, hayatın her alanında aktif rol alacak bireylerdir. Eğer onlara fırsatlar sunmaz ve desteklemezseniz, ülkemizin geleceği karanlık bir belirsizliğe sürüklenecektir. Bu nedenle, gençlerin eğitimine, istihdamına ve sosyal gelişimine yönelik kalıcı çözümler üretmek zorundayız.
Bu konu, yalnızca hükümetin ya da belirli bir kesimin sorunu değil; hepimizin sorumlu olduğu, geleceğimizi şekillendirecek bir meseledir. Türkiye’nin gençleri, ülkemizin yarınıdır ve onların potansiyelini ortaya çıkarmak için elbirliğiyle çalışmalıyız. Her kesimin bu mesele üzerinde düşünmesi ve daha fazla ses getirecek adımlar atması elzemdir. Suni gündemler yerine gerçeklere odaklanmalıyız. Ülkenin bekası söz konusu. “dedi