CHP Aydın Milletvekili ve TBMM KİT Komisyonu Üyesi Bülent Tezcan, AKP Aydın Milletvekili ve TBMM KİT Komisyonu Başkanı Mustafa Savaş’ın “Merkez Bankası bilançosundan da anlamadıkları için bilançoda bir varlığın azalması halinde yerine başka bir varlık girdiğinden de haberleri yok; buharlaşmadan bahsediyorlar. Sanki Merkez Bankası rezervlerinin karşılıksız olarak birilerine verildiği algısı yaratmaya çalışıyorlar” açıklamasına 13 maddede yanıt verdi.
“ÖDEMELER DENGESİ BİLANÇOSU ÖĞRENMEYE ÇAĞIRIYORUM”
“128 milyar nerede” sorusuna AKP’liler tarafından her gün başka ve çelişkili hikayelerle yanıt verildiğine dikkati çeken Bülent Tezcan, “Sayın Savaş, çok anladığı bilanço ile Merkez Bankası’nın döviz alım-satımına ilişkin rakamlara bakar ve ortada nasıl satıldığı belli olmayan 128 milyar dolarlık bir rezervin olduğunu görürdü. Sayın Savaş, 128 milyar doların 41 milyar dolarının 2020 yılında 36,7 milyar dolar olan cari işlemler açığının finansmanına gittiğini ileri sürmektedir. Bir yerde de bunu 45 milyar olduğunu söylemektedir. Sayın Savaş’ı biraz ödemeler dengesi bilançosu öğrenmeye çağırıyorum. Merkez Bankası’nın kendi açıklamasına göre 2020 yılında ödemeler dengesi finansmanı kapsamında döviz rezervinde yaşanan azalma 31,9 milyar dolar. Cari fazla verilen 2019 yılında ise bu nedenle rezervde azalma yok aksine 6,3 milyar dolar artış gözüküyor. Buna göre 2019 ve 2020 yıllarında Merkez Bankası’nın rezervinden finanse edilen açık miktarı 25,5 milyar dolarda kalıyor. 128 milyar doların bir kısmını vatandaşın alıp döviz mevduatı yaptığını, bir kısmını reel sektörün satın alıp döviz açığını, dış borcunu azalttığını ileri sürüyor. Biz de tam bunu soruyoruz, Merkez Bankası dövizi hangi yollardan sattı? İhale mi yaptı? Döviz kuru fazla yükselmesin diye piyasaya doğrudan müdahalede mi bulundu” dedi.
“60 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNDE DÖVİZ AÇIĞI OLDUĞUNU GÖRÜRSÜNÜZ”
Vatandaş ya da reel sektör şirketlerinin Merkez Bankası gişesinden döviz alma imkanı olmadığı için bu dövizi kimlere, hangi kurdan, ne kadar sattıklarını ve bu satışlara kimin aracılık yaptığını sorduklarını kaydeden Bülent Tezcan, “Eğer açıklamazsanız Ahmet’e başka kurdan, Mehmet’e bir başka kurdan döviz satmadığınızı nerden bileceğiz? AK Parti sözcüleri, bunca dövizin gizli-kapaklı satılmasını, dövizi ve faizi kontrol etme gerekçesine dayandırıyorlar. Oysa ne faizi ne de dövizi tutabildiler. Dünyada faizi Türkiye’den daha yüksek sadece 7 ülke bulunurken, 161 ülkenin faizi yüzde 19’un altında bulunmaktadır. Nerdeyse dünyada faiz kalmadı, 55 ülkenin faizi yüzde 1 ve onun altındadır. Türk Lirası son bir yılda yüzde 20’den fazla değer kaybetmiştir. AK Partililer, IMF’ye gitmemekte övünüyorlar. IMF’nin kapısını çalmadınız ama 15 milyar dolar swap borcu için Katar’ın kapılarını günlerce aşındırdınız. Son olarak Sayın Savaş, Merkez Bankası’nın 87,6 milyar dolar döviz rezervi bulunmasıyla övünüyor, Merkez Bankası’nın bilançolarına biraz daha ayrıntılı baksa bu rezervin karşılığında içeriye ve dışarıya 150 milyar dolarlık da döviz borcu bulunduğunu, dolayısıyla 60 milyar doların üzerinde bir döviz açığı olduğunu görürsünüz” dedi. Tezcan, bir defa daha “128 milyar doları, kimlere, hangi fiyattan, hangi yollarla sattınız” diye sordu.
“DÖKÜLÜYORSUNUZ, GİDECEKSİNİZ”
CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, CHP Aydın İlçe Başkanlığı'nın billboardlara astırdığı "128 Milyar Dolar Nerede" afişlerinin Söke ve Kuşadası'ndan kaldırılmasına da şu tepkiyi gösterdi:
“Biz ‘128 milyar nerede diye soruyoruz. Savcılar, ‘cumhurbaşkanına hakaret’ten soruşturma başlatıyor. Ben bir şeyi merak ediyorum, savcılara soruyorum: Bu işin cumhurbaşkanı ile ilişkisini nasıl anladınız? 128 milyar doların kaybolmasında, cumhurbaşkanına dönük bir şey olduğunu nasıl fark ettiniz? Savcı, mülki idare amirleri talimat veriyor; polis afişleri indiriyor. Eskiden böyle bir soru ortaya atıldığında savcılar, ‘bu 128 milyar dolar ne oldu’ diye takip ederlerdi, şimdi soruyu soranları takip ediyorlar, soruyu soran pankartları takip ediyorlar. Şu Türkiye’nin haline bakın. Ne yaparsanız yapın. Afişleri indirin, evlerimize asacağız, evlerden indirin sokakları gezeceğiz, teşhir edeceğiz. Bu memleketin, tüyü bitmemiş yetimin 1 kattrilyondan fazla parası nereye gitti? Savcının işi ortada bir soygun varsa onu araştırmaktır. Savcının işi buna dikkat çekenleri, hesabını soranları takip etmek değildir. Savcının işi bu milletin parasını takip etmektir. Saray rejiminin bizi getirdiği yere bakın. Lime lime dökülüyorsunuz ve gideceksiniz.”