Arslan, “Faturasını ödeyemeyen vatandaşın gözünün yaşına bakılmazken, vatandaşın faturası içinde iletim bedelini de vatandaştan tahsil eden, Bakanlıktan alacağı olduğunda gününde bu parayı alan şirketlerin, TEİAŞ'a yani kamuya borçlarını ödemediği artık kanıtlandı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 2022 Yılı Sayıştay Denetim Raporu’nda ‘Elektrik dağıtım şirketlerinin, Sistem Kullanım Anlaşmaları kapsamındaki iletim bedeli ödeme yükümlülüklerini zamanında yerine getirmemeleri, TEİAŞ’ın ticari borçlanma yoluyla finansman sağlamasına, dolayısıyla elektrik iletim hizmet maliyetinin artmasına yol açmaktadır.’ ifadesi iktidar eliyle devlet kurumlarındaki yıpranmayı gözler önüne serer nitelikte” dedi.
“AKP iktidarında ucube tek adam sistemi ile atanmış bakanlar, halkın oylarıyla seçilmiş vekillere dolayısıyla vatandaşa bilgi vermezken, bir yandan da Sayıştay’ın gerçekleri tamamıyla açıklamasının da önüne geçiyor” diyen Arslan, şöyle devam etti: “Dağıtım şirketlerinin, iletim hatlarını kullanmaları nedeniyle TEİAŞ'a ödemeleri gereken bedelleri ödemedikleri ve borcun 15 milyar TL'ye ulaştığı iddiaları üzerine; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’a bir soru önergesi verdik. Sorularımıza cevap alamadığımız gibi, bu iddiaların doğru olduğunu, soruları yöneltmemizden yaklaşık 45 gün sonra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 2022 Yılı Sayıştay Denetim Raporu ile öğrendik.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’a 45 gün önce yönelttiğimiz sorular söyle;
- TEİAŞ’a iletim bedelini ödemeyen ve borçlu durumda olan dağıtım şirketleri hangileridir?
-Dağıtım şirketlerinin TEİAŞ’a ödemesi gereken iletim bedeli borçlarının 15 milyar TL’yi geçtiği iddiaları doğru mudur? Dağıtım şirketlerinin TEİAŞ’a ayrı ayrı ne kadar iletim bedeli borcu bulunmaktadır?
-Dağıtım şirketlerinin borçlarını ödeyemeyecek bir durumda olup olmadığı denetlenmekte midir? Vatandaşın faturası içinde iletim bedelini de vatandaştan tahsil eden şirketler, bu bedeli TEİAŞ'a aktarmak yerine ucuz finansman olarak mı kullanmaktadır?
-Borçlarını ödemeyen dağıtım şirketlerine ne gibi yaptırımlar uygulanmaktadır? İcra yoluna ya da idari başka önlemlere başvurulacak mıdır?
Peki aldığımız cevap nedir?
Gereği yerine getirilmektedir, idari yaptırım uygulanmaktadır, mevzuata uygun hareket edilmektedir.
İşte; ciddiyetten uzak, devlet aklına yakışmayan liyakatsiz kadroların sonucu bu.
Sayıştay’ın denetim raporlarının geneline baktığımızda da bir ciddiyetsizlik, geçiştirme ve somut verilerden sakınma gibi sıkıntılardan söz etmek gerek. Ancak yine de bakanlığın doğrulamaya cesaret edemediği, iletim şirketlerinin TEİAŞ’a borçlarını ödemeyerek, bunu ucuz faizli finansman olarak kullandıkları doğrulanmış oldu. Kamu içerisinde yaşanan yozlaşmayı; Sayıştay’ın raporunda borcunu ödemeyen şirketlere ve borçların miktarına ilişkin bir veri bulunmamasını eleştiren Arslan; “Bu durumun bizim için 2 açıklaması olabilir; ya Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Sayıştay ile bilgi paylaşmıyor ya da bu verilerin açıklanmaması için baskı uyguluyor. Yoksa Dağıtım şirketlerinin borçlarını ödemediklerini tespit edip bu borçların miktarı konusunda bilgi vermemek anlaşılır değil.” dedi.
Sayıştay ve Bakanlığın TEİAŞ’ın alacaklarına dair kalem kalem net bilgi vermediğini kaydeden Arslan, “TEİAŞ faaliyet raporlarında bulunan mali tabloları incelediğimizde 2022 raporunda TEİAŞ’ın hizmet sağladığı alıcılardan yaklaşık 8.4 Milyar TL alacağı olduğu, idari ve mali borçlanmasının ise 22.2 Milyar TL’ye ulaştığını görüyoruz. 2018 yılından bu yana kar eden kurum 2022 yılında 9.4 Milyar TL zarar etmiş” ifadelerini kullandı.
TEİAŞ’ın alacaklarının 2018-2022 arasında artığına dikkat çeken Arslan, bunun dağıtım şirketlerinin TEİAŞ’a borcunu ödememesinden kaynaklandığını kaydetti. TEİAŞ’ın alacaklarını tahsil edemediği için zarar ettiğini vurgulayan Arslan, kurumun zararlarının vatandaşın sırtına yüklendiğini söyledi. Son 9 aylık dönemin de hesaba katılması halinde alacakların 15 milyar TL’ye çıkabileceğini belirten Arslan, “TEİAŞ 2022 yılında neden bu kadar borçlanmıştır? TEİAŞ basiretsiz tüccar mıdır? Alacağı varken, şu veya bu siyasi çıkar nedeniyle alacağını tahsil etmeyip, faaliyetlerini sürdürmek için borçlanmakta mıdır?” sorularını yöneltti.
Neresinden tutsak elimizde kalan bir sistem ile yönetiliyoruz. Durum çok vahim. Devlet vatandaşın verdiği yetkiyle, vatandaş için çalışan, kamuya açık ve eksiksiz bilgi vermesi gereken bir yapı olmalıyken, AKP iktidarı elde ettikleri yönetim gücünü adeta yandaşlarına ve kendi siyasi çıkarlarına kar sağlamak için kullanıyor. Devlette denetimi tamamen ortadan kaldırmış durumdalar.
Atanmış bakanlar, seçilmiş vekillere bilgi vermez, Sayıştay üstün körü bir biçimde sanki dostuna tavsiye verircesine asli görevi denetimi yerine getirmez, TÜİK verileri vatandaşın aleyhine olacak şekilde hesaplar, EPDK, iktidarın siyasi gücü sarsılmasın diye zam yapılmamış gibi göstermek için türlü yollara başvurur, İktidar milletvekilleri halkın sorunlarına çözüm bulunması için meclis gündemine getirilen önergeleri, görüşmeye dahi almaz, meclisi çalıştırmaz.
Bu konuda Bakanlığın acilen kamuoyunu aydınlatması borcunu ödemeyen şirketleri, borç miktarlarını ve bu konuda uygulanan ve uygulanacak yaptırımları açıklaması gerekiyor. Biz sorularımızı sormaya, bakanları görevlerini yapmaya davet etmeye devam edeceğiz. İş gerçekleri açıklamaya gelince sus-pus olanlar, elektriğe-doğalgaza zam yapmaya, TEİAŞ’ın zararını da vatandaşa yüklemeye gelince aslan kesiliyorlar. Sonra da bunu dünyada şu kadar fiyat var bizde ucuz gibi mesnetsiz söylemlerle savunuyorlar. Gerçek ise enerji piyasamızda enerji maliyetlerinin düştüğü ve sadece yandaşlarını daha zenginleştirmek için zam yaptıklarıdır. İktidar artık bu sistemin sürdürülemez olduğunu görmelidir. Pençesine düştüğü şirketlerden kendini kurtararak vatandaşın yanında olmalı ve elektriğe zam yapmak yerine şirketlerin borçlarını tahsil etmeli, dağıtım bedeli 2023 başında bu yana yapılan zamları geri almalı, vatandaşı korumalıdır.