CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet önceki akşam Kocaeli Trakya İlleri Kültür ve Dayanışma Derneği’ni ziyaret ederek, dernek üyelerine referandumda yapılacak olan tercihin ülkenin geleceğini değiştireceğini aktardı. Ziyarette milletvekili Hürriyet’e, CHP İzmit ilçe Başkanlığı Kadın Kolları Başkanı Bilge Çoker de eşlik etti.
PARTİSİNİN LİDERİ İSTİYOR DİYE DEĞİL SAĞDUYU İLE
TBMM Başkanlık Divanı Katip üyesi ve CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, aynı zamanda üyesi olduğu Kocaeli Trakya İlleri Kültür ve Dayanışma Derneği’ni ziyaret ederek ‘Hayır’ı anlattı. Devlet olanaklarına karşı yarıştıklarını dile getiren Milletvekili Hürriyet, 16 Nisan’da yapılacak olan referandumun herkesi ilgilendirdiğini belirterek, “Bu bir seçim ya da siyasi tercih değildir. Öncelikle herkesin kendi geleceği ve üzerinde yaşadığı bu toprakların geleceğini oylayacağı bir seçimden bahsediyoruz. Vatandaşlarımızdan dileğimiz, hangi partiye gönül vermişse versin, hangi düşüncede olursa olsun, sağduyu ile tercihini yapmasıdır. Partizanlık yaparak ya da partisi ve lideri istiyor diye değil; bilerek, izleyerek, dinleyerek, okuyarak oyunu kullanmasını istiyoruz. Liderler gelir geçer, bizlerin de vekillikleri bitecek ve başkaları gelecek. Mesele ülkenin önündeki 100 belki de 200 yılı, yani bundan sonraki geleceğini şekillendireceği bir anayasayı tercih etmek ya da etmemek” dedi.
2010’DA BAS BAS BAĞIRDIK
CHP Kocaeli Milletvekili Hürriyet, anayasanın o ülkede yaşayan tüm vatandaşlarını kapsaması ve büyük bir uzlaşı kültürü ile oluşturulması gerektiğini de söyleyerek, 2010 yılında yapılan referandumu hatırlattı. Hürriyet, “2010 yılında da bir referanduma gidilmişti. Yine aynı ‘evet-hayır’ yarışları vardı. O zaman da bas bas bağırdık, ‘Yapmayın, bakın yargıyla oynuyorsunuz’ dedik. Ama onlar milletimizden; yargı bağımsızlığı, güçlü Türkiye ve bütün sorunların bitmesi için evet istediler. O zaman HSYK’nın üye sayısı arttırıldı. 15 Temmuz darbe girişiminin temeli o 2010 referandumunda atıldı. Şimdiki anayasa ise 2010’dan daha beter bir anayasa. Bir süre sonra bu ülkeyi bölecek, bölünmeye giden yolu açacak bir anayasa. İşte o yüzden bu işin şakası yok” açıklamasında bulundu.
MAAŞLARI ÖDEYEMİYORUM DERSE HESAP SORULAMAZ
16 Nisan’da oylanacak anayasanın tüm ülkenin yetkilerini ve bütün karar mekanizmasını tek bir kişiye bağladığını dile getiren Milletvekili Hürriyet, yeni anayasa ile birlikte Cumhurbaşkanına tanınan yetkilerle ülkenin karanlığa ve belirsizliğe sürükleneceğini de sözlerine ekledi. Hürriyet, “başkan seçilecek kişi bugün Ahmet olur, yarın Mehmet olur; kim olduğu çok önemli değil. Bir kişi hata yaptığında, ülkeyi kaosa sürüklediğinde ondan hesap sorma ve dur deme yetkimiz de olmuyor. Başkana ekonomik konularda kararname yetkisi tanınırsa, ileride bir gün o yetkilerle donanan başkan, ‘Tulumbada su bitti, ekonomi kötü gidiyor. Asgari ücretleri, memurun maaşını ödeyemiyorum’ dediğinde ne yapacağız? Yüzlerce katrilyonluk bütçenin başında olduğu için bunu sorgulama şansımız da olmayacak. HSYK’yı kendisi belirlediğinden dolayı, vatandaşın devletle ve yönetenlerle sorun yaşadığında hiçbir şansı kalmayacak. Cumhurbaşkanının atadığı yargıçlar vatandaşı mı tutacak, yoksa kendisini atayanları mı?” dedi.
MADEM GÜÇLÜ TÜRKİYE, NEDEN 2019?
Anayasanın söylendiği gibi güçlü bir Türkiye yaratmaktan uzak olduğunu, işsizliği bitiremeyeceğini, ekonomiyi şaha kaldıramayacağını söyleyen Hürriyet, “Ben de isterim; terör, işsizlik bitsin de sıra sıra fabrikalar açılsın. Ben de isterim ekonomi şaha kalksın. Ben de isterim iyi bir anayasa ve çocuğum benden sonra iyi bir geleceğe sahip olsun. Madem sistem kötü olduğu için bu anayasayı getiriyorlar, yeni sistemde muhteşem bir Türkiye vaat ediliyor, neden anayasa 2019’da yürürlüğe girecek? Neden iki buçuk sene benim vatandaşım beklemek zorunda kalacak? Yine yargı bağımsızlığı için diyorlar, ama yedi yıl önceki referandumda da aynı şeyi söylüyorlardı. İki maddesi hemen yürürlüğe giriyor da, geri kalan hani bütün sorunları çözecek olan maddeler neden iki buçuk sene sonra yürürlüğe girecek?” açıklamasında bulundu.