İstanbul Mv. Eren Erdem, bugün 1. Yıldönümü olan Ankara Katliamı’na ilişkin henüz aydınlatılmamış soruları gündeme getirdi. 10 Ekim’de katliama neden olan ihmaller zincirinin gerçek sorumlularının hala görevinin başında olduğunu belirten Erdem, hükûmete Ankara Katliamı’na ilişkin önemli sorular sordu. İşte CHP’li Erdem’in ABC'de yayınlanan “Size 10 Ekim ile ilgili bir ‘sır’ vereyim mi?” başlıklı köşe yazısı: Size 10 Ekim ile ilgili bir "sır" vereyim mi? Bugün 10 Ekim. Terör örgütü IŞİD'in gerçekleştirdiği Ankara Gar Katliamı'nın yıldönümü. Acısı yüreğimizde, sancısı tüm bedenimizi kuşatmış olan bu vahşi katliamın yıl dönümünde; Ankara emniyeti, katledilenlerin yoldaşlarına gaz bombaları ile saldırıyor. 1 Yıl önce, tam bugün; polis yine gaz atıyordu. Katliamda yaralananların üstüne, ve onları kurtarmaya çalışanların yüzüne yüzüne... Gelenek bozulmadı. Bacağı kopmuş kıza gaz atıp; adeta öldürmeye kast eden anlayış, o kızın acısıyla yüreği yangın yerine dönmüş yoldaşlarına saldırmaya devam ediyor... Ama dedim ya; "yüreğimiz yangın yeridir..." Sol yumruğumuz hep sıkılmış olacak ve muhakkak bu katliamın hesabı zalimlerden sorulacak. Şimdi isterseniz size bu katliamla ilgili bazı önemli bilgiler vereyim. *** 1- Katliamın baş faili olan İlhami Balı'nın; 3 yıl boyunca Emniyet tarafından izlendiğini, tüm görüşmelerinin dinlendiğini, bu süreçte Balı'nın Suriye'ye binlerce insan götürdüğünü, ama Balı'ya tek bir operasyon dahi yapılmadığını, şimdi ise Suriye'de olduğundan yakalanamadığını biliyor muydunuz? 2- Katliamı planlayan isimlerden Yunus Durmaz'ın, 2009 yılında yakalanıp mahkemeye çıkartıldığını, mahkemeye MİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATI'nın bir yazı gönderdiğini, bu yazı nedeniyle serbest bırakıldığını, ve o günden beri ülkemizde gerçekleşen IŞİD terör eylemlerinin neredeyse tamamında bu şahsın parmağı olduğunu biliyor muydunuz? 3- Ankara katliamının öncesinde, istihbaratın katliamdan haberdar olduğu, katliamı gerçekleştirmeyen giden şahısların adım adım izlendiğini ama nedense müdahale edilmediğini biliyor muydunuz? 4- Katliamın baş faillerinden Yunus Durmaz'ın lakabının "simitçi Yunus" olduğunu, 10 Ekim itirafçısının; "Yunus hep takım elbise giyerdi, çok derin ilişkileri vardı" dediğini biliyor muydunuz? 5- Bu katliamı planlayan teröristlerin; Gaziantep'te eğitim kampı kurduğunu, Emniyetin kampa kadar girip görüntüler aldığı, kampı tamamen izleyip, kampta bulunanların tümünün telefonlarını dinlediği halde, tek bir operasyon yapılmadığını biliyor muydunuz? 6- Katliamcıların, defalarca gözaltına alındığı halde ivedilikle serbest bırakıldığını, şu an cezaevlerinde Türkiye'yi kana bulayan bu terör eylemlerinin planlayıcısı olarak kimsenin olmadığını, fakat bu katliamlarda yer alan kişilerin en az 3-4 yıl adım adım izlendiğini, ne hikmetse "tutuklama kararlarının" şahıslar Suriye'ye geçtikten sonra çıkartıldığını biliyor muydunuz? *** Uzar gider. Ve çok daha can alıcı sorular sormak mümkün. 15 Temmuz Fetullahçı darbe girişimi öncesi, bu ve benzeri sorular sorduğumda; "inkar ediyordu Hükümet." Şimdi ne diyor? "Evet, haklısın; devlet içinde ki bir yapı resmen göz yummuş. Fetöcüler IŞİD'i resmen kollamış..." Hadi bu tezin doğru olduğunu düşünelim. *** Bu FETÖcüleri, MİT'e, Emniyet'e kim getirdi? İstihbarat'tan haberi olan, katliamın olacağını bilen İstihbaratçılar ve Polisler neden hala görevleri başındalar? 2009 Yılında, Yunus Durmaz'ın tahliyesi için mahkemeye yazı gönderen MİT'çiler neden hala görevleri başında? 3 Yıl boyunca, İlhami Balı'yı dinleyen; ama tek bir operasyon yapmayan emniyetçiler ve savcılar neden hala görevleri başında? Katliamın gerçekleştiği alanda, yaralıların üzerine gaz atma talimatını kim ya da kimler verdi? Emniyet müdürü, ve amirler neden hala görevleri başında? Eğer bu iş FETÖnün işiyse, ve bu saydıklarım FETÖcüyse; niçin Yön Radyo, Hayatın Sesi TV, Zarok TV, TV10 gibi mecraları kapatacak kadar azimliyken(!), bu kişilere dokunmuyorsunuz? Yoksa FETÖ ile gizli-kripto ilişkilerin gayet tıkırında da, bizi mi yiyorsunuz? Diyeceklerim "şimdilik" bu kadar...