Yılmazkaya, “Tüm uyarılarımıza rağmen koronavirüs testi pozitif çıkan kişiler, ‘Bir tane maske tak bir şey olmaz’ denilerek toplu taşıma ile evine gönderilmekte. Gerekli önlemler alınmadan evine gönderilen bu hastalar, toplu taşıma ile giderken diğer insanlara, evlerinde de ailelerine ve komşularına bu hastalığı bulaştırma riskini beraberinde taşımaktadır. Bu sayede pozitif hastalar Covit-19 virüsünü yakınlarına çok daha çabuk bulaştırabiliyor.
Bu tip uygulamalar ile Covit-19 virüsünün toplumda çok daha hızlı bir şekilde yayılması sağlanmaktadır.
Ya yetkililer “toplumsal bağışıklık” olsun diye bu hastaları evlerine hiçbir önlem almadan yolluyor ya da vatandaşın 4-5 odalı 2 banyolu 2 tuvaletli evi var zannederek evde izole olabileceğini düşünerek yolluyor. Bu iki düşüncede çok yanlış. Pozitif vakaların kapalı olan yurtlarda izole dilmesi veya kurulacak sahra hastanelerinde bu sürecin kontrol edilmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
Pandemiyle Mücadeledeki Yanlış!
Karantina sürecini evlerinde geçiren insanların durumlarının iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Yılmazkaya, “Kentimizde yaşayan insanların evleri, karantina sürecine uygun olmayabiliyor. İnsanların büyük bir kısmı tek göz odada yaşıyor ve bu insanlar hastalıklarını çevresindeki insanlara
bulaştırıyor. Pozitif vaka olan insanların tamamını evlerine göndermek mümkün değil. Bu insanların durumları değerlendirilerek sahra hastanesi, yurt ya da hastanelerde izole edilmesi gerekiyor.
Hiçbir şikayeti olmasa bile bu insanlar hastalığın taşıyıcısıdır. Bu noktada çalışma yapılması gerekiyor. Eğer bu izolasyon sürecini tam anlamıyla yürütemezsek, Türkiye’de pandemi ile mücadele edemeyiz” dedi.
Tam Bir Yayılıma Nedeni!
Yılmazkaya, “Maalesef pozitif çıkan hastaların pandeminin en yoğun zamanlarında dahi durumu ağır değilse eve yollanırken tam bir koruma önlemi alınmadan halk sağlığı riske atılarak yapıldığına şahit olduk. Bir pozitif hasta asla toplu taşıma ile sadece cerrahi maske verilerek eve yollanamaz. Hastanın temas ettiği yerleri de düşünürsek, hem eldiven hem de 3M maske ile ambulans eşliğinde evine yollanması gerekli. Bu durum maalesef böyle riskin arttığı dönemde, toplu taşımaların da doluluk oranlarını düşünürsek tam bir yayılıma neden olacaktır. Bu noktada Sağlık Bakanlığı’nın en son çıkan algoritmasında diğer ev sakinlerine testin uygulaması için öksürük, ateş veya nefes darlığı olursa test
yapılıyor. Biz bu algoritmanın yanlışlığını şuradan görüyoruz. Özellikle semptom göstermeden pozitif vakalarında fazlalığını göz önüne alırsak mutlaka aile fertlerine test uygulanmalı. Bu uygulamanın hem test sayılarını hem de pozitif vaka sayılarını önemli ölçüde az göstermeye çalıştıkları pandeminin alt metni olarak sunuluyor” ifadelerini kullandı Yılmazkay, “Halkın yüzde 80'inin açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşadığı, aynı odada 4-5 kişinin kaldığı Türkiye gerçekliğinden uzak bir şekilde uygulanan bu yöntem hem pozitif olan kişiyi hem ailesini hem de komşularını büyük bir riske sokmaktadır” dedi.