Öztrak'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Uluslararası hukuka aykırı olarak Azerbaycan ile ateşkesi bir kez daha bozdu. Sivilleri hedef aldı. Ermenistan'ın bu tutumunu kabul edemeyiz. Bu uluslararası hukukun açık ihlalidir bu terördür.
Azerbaycan'a her türlü desteği vermek zorundayız. Ermenistan daha önce işgal ettiği bölgelerden askerlerini geri çekmelidir.
Yaşanan saldırıda şehit olan Azeri kardeşlerimize rahmet, yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyoruz.
CHP olarak kalbimiz, dualarımız ve desteğimiz Azeri kardeşlerimiz ve Azerbaycan Cumhuriyeti ile beraberdir.
18 yıldır bu ülkeyi yönetiyorlar, cumhuriyetimizle ve cumhuriyeti kuran kadrolarla kavga etmekten bıkmadılar. Ülkemizi dış politikada içine düşürdüğünüz ateş çemberinden nasıl çıkaracağınıza kafa yorun. TBMM'yi milli meselelerin çözüm adresi haline getirin.
Koltuğunu korumak için her yolu mübah görüyor. Saray 6 yıl önceki Kobane olayları üzerinden HDP'ye gözdağı vermeye çalışıyor. 6 yıl önceki dava yeniden açılıyor. 6 yıldır nerelerdeydiniz? 6 yıl boyunca bu ülkenin polisi, savcısı bu işlerle ilgili belgeleri toplayamadı mı?
Ülkemiz bu siyasilerin elinde oradan oraya savruluyor. Zamanında bazı bakanların önüne yatarım dediği Reza Zarrab'ın kuryesi Amerika'da konuştu. Kurye, Zarrab'ın rüşvet dağıttığını açıkladı. İddiaya göre bu rüşvetin büyük kısmı bir kişiye gitmiş? Bu iddiaları araştıracak Türkiye'de yürekli bir savcı yok mu? Neden bu iddialar yerli medyada yeterince yer almıyor?
İstatistiklerle oynamak, bunları kullanarak her türlü yalanı söylemek saray hükümetinin sermayesi olmuş. Salgın döneminde hasta ve ölüm sayısındaki istatistiklerle oynanıyor. Bilim Kurulu üyeleri bile artık dayanamıyor, açıklanan hasta sayılarının gerçek sayılar olmadığını biliyoruz diyor. Sayın Seyit Torun bazı verileri kamuoyuyla paylaştı.
Sadece CHP ve Millet İttifakı yönetimindeki 11 büyükşehrimizde bulaşıcı hastalık nedeniyle vefat sayısı 1604 olmuş, aynı dönemde Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan ise 1488. Bunu nasıl açıklayacaklar? Gerçeklere gözlerimizi kapatacak TTB gibi kuruluşları terörist ilan ederek sorumluluktan kaçamazsınız. Tüm dünya salgınla mücadele ediyor, bizde hekimlerle mücadele ediliyor.
Bu liyakatsiz yönetim elinde koskoca bir nesli kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyayız. Eğitim bilişim ağı EBA çöp. Sorumlu bakan çıktı, "çok talep var" dedi. Türkiye internet hızında Avrupa sonuncusu. Sayın Genel Başkanımız eğitimin aksamaması için 14 maddelik eğitim paketi açıkladı.
Evrensel Hizmet Fonu'nda toplanan paralar salgın döneminde eğitime erişemeyen çocuklar için kullanılsın. Artık bir nesil daha kaybetmeye tahammülümüz yok.
Okul servişçileri dertli, kahvehaneciler dertli, sanat dünyası büyük bir kriz içinde. Salgından en çok etkilenen kesimlerden biri de sanatçılarımız. Özel tiyatroların vergi borçlarının silinmesi, kültür ve sanat dünyası için özel bir destek paketi açıklanması şart.
Bu pandemi sürecinde milletine dünyada en az destek verdiği tescillenen sarayın damadı çıkmış "o desteği verdik, bu desteği verdik" diye sosyal medya paylaşımı yapmakla meşgul. Sanatçılar ise "açız" diye bağırıyorlar, canlarına kıyıyorlar.
Bugünün sorunlarından kaçmak için geleceğe dair pembe tablolar çizip duruyorlar. Salgın etkisini yitirip taşlar yerine oturunca ekonomi yeni rekorlara koşacak diye millete masal anlatıyorlar. İşsizlik, dolar rekorlar kırıyor. Bunların hiçbiri bunlar için dert değil. Faiz enflasyonun sebebidir dediler, aklı bilimi bir kenara attılar. Söz dinlemeyen MB başkanını görevden aldılar. Sonuçta ne oldu? İki yıldır emir komutayla indirilen faizleri şimdi yeniden arttırıyorlar.
Milletin kasasından satılan milyarlarca dolara, son olarak arttırılan faizlere rağmen TL, sene başından bu yana dolar karşısında yüzde 23 değer kaybetti.
Sizin kamu-özel işbirliği dediğiniz model dünyada kalmadı. Her alanda yaptığınız gibi tam bir ucube. Riskler devletin, kârlar özelin. Bu ülkede namusuyla çalışan, vergisini veren, istihdam yaratan her iş ve iş insanı CHP iktidarında baş tacıdır, baş tacı olacaktır. Biz hukukun üstünlüğüne iktidarın hesap vermesine ve sosyal adalete önem veren bir ekonomi anlayışına sahibiz.
Bu ucube sistemde kuralsızlık yeni kural oldu. Milletimiz vakti geldiğinde bu liyakatsizlere yerini gösterecek.