Sağlık boyutuyla da sürecin şeffaf yürütülmediğini belirten Özkoç, “Tüm dünya, tam zamanlı süreci takip ederken, biz gün sonu Sağlık Bakanı’nın açıklamasını, sosyal medya paylaşımını bekliyoruz. Salgınla mücadele böyle yürütülmez. Dünya böyle yürütmüyor. Derhal test sayısı derhal artırılmalı, şeffaflık sağlanmalı ve vaka analiz haritası yayımlanmalı” dedi.
Özkoç, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, dün Meclis’te yasalaşan torba yasadaki ekonomik tedbirleri değerlendirdi, CHP’nin önerdiği ancak pakette yer bulmayan düzenlemelerle ilgili bilgi verdi.
Özkoç, özetle şunları söyledi:
“TBMM Genel Kurulu’nda dün torba kanuna, korona virüsle mücadelenin ekonomik ve sosyal ayağını oluşturabilmek için parti grubu olarak önerilerimizi içeren bazı eklemeler yaptık. Sicil affı, emekli maaşları tabanının 1500 liraya çıkarılması, karşılıksız çekle ilgili düzenleme, kısa çalışma ödeneği, turizm sektörüne kısmi destek bizim de katkı verdiğimiz alanları oluşturdu.
Ancak, eksik kaldı. Biz, Genel Başkanımızın önceki gün açıkladığı, ekonomik ve sosyal önlemleri içeren 13 maddenin uygulamasına dönük 22 ayrı önergeyi dün Meclis’e sunduk. Ne yazık ki, Toplumun büyük bölümünün korona virüsle mücadele sürecini en az hasarla atlatmasını sağlayabilecek önerilerimiz kabul görmedi.
“BORÇLAR YENİDEN YAPILANDIRILMALI”
Biz ne istedik, çıkan pakette ne eksik kaldı;
Birincisi; Aile sigortası ile ihtiyaç sahibi ailelere, aylık 2 bin lira verilmesini istedik. Kabul görmedi.
2. İşçilerin işten çıkarılmalarının önlenmesi gerekiyor. Önerimiz yasal bir karşılık bulmadı ancak Metal İş Sendikasının işverenlerle bir araya gelerek, işçilerin işten çıkarılmasını engelleyecek bir karar aldığını öğrendik. Bu sevindirici. Sürecin sendikalar ve odalar nezdinde devamını bekliyoruz.
3. Doğalgaz, su, elektriği kesilmiş tüm yurttaşların hizmeti açılması, borçlarının yapılandırılması.
4. Çiftçilerin Ziraat Bankası ve kooperatiflere olan borçlarının ertelenmesi.
5. Vatandaşların kredi kartları dahil bankalara olan tüm borçlar yeniden yapılandırılması.
“ÜCRETLİ ÖĞRETMENLERE, ESNAFA, TURİZMCİYE DESTEK KABUL GÖRMEDİ”
6.Kamuda ders verdiği saat başına ücret alan ücretli öğretmenler ve usta öğretmenlere, okulların kapalı olduğu dönem boyunca ücret ödenmesi.
7. 1 Mart-30 Haziran arasında genelgeyle faaliyeti geçici durdurulan esnaf ve zanatkarın kira borcunun devlet tarafından ödenmesi.
8.Turizm sektörüne büyük yük olan Konaklama vergisi ve turizm payının kaldırılması.
Hiçbiri kabul görmedi.
“İŞSİZLİK FONU’NDAN İŞÇİLERE DESTEK SAĞLANMALI”
9.Kısa çalışma ödeneğinde işvereni değil çalışanı esas alan önerimiz dikkate alınmadı. Biz, kısa çalışma ödeneği alamayan işçiler, işyerinin kapalı olduğu dönemde işsizlik sigortası fonundan asgari ücret kadar gelir desteği almasını önerdik, tam anlamıyla karşılık bulmadı.
10.Tüm vergi ve sigorta primi borçları ertelenmeli, bekleyen KDV iadeleri avans olarak ödenmeli.
11. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile İller Bankasınca belediyelere yapılan ödemelerin bir yıl süreyle hiçbir kesinti yapılmaksızın ödemeleri sağlanmalı. Belediyelerin borçlanma limitleri artırılmalı.
12.Kamu-Özel İşbirliği modeline göre yaptırılan şehir hastaneleri için 2020 yılında yapılması gereken ödemeler bir yıl ertelenmeli. Döviz cinsinden garantili ödeme tutarları, sözleşme tarihindeki döviz kurundan hesaplanmalı, Türk lirasına çevrilmek suretiyle devletin zararının önüne geçilmeli.
Bunları söyledik, kabul edilmedi. Ekonomik Sosyal Konsey bir önce toplanmalı, dedik. Karşılık bulmadı.
“SAĞLIK ÇALIŞANLARINA ÖZEL DÜZENLEME GEREKİYOR”
Engin Özkoç, korona virüsle mücadelenin temel dayanağını oluşturan, canları pahasına mücadele veren sağlık çalışanları için özel düzenlemeler gerektiğini vurgulayarak, “Onları korumak, yaşamlarını, ailelerini bir nebze olsun rahatlatmamız gerekiyor. Bu konuda ne yazık ki önerilerimiz, tam anlamıyla karşılık bulmadı” dedi.
Özkoç, CHP’nin dün Genel Kurul’da görüşülen torba yasaya dahil edilmesi için getirdiği 22 önerge içinde sağlık çalışanlarına yönelik düzenlemeleri özetle şöyle aktardı:
“Halen, verilen sözlere rağmen hekimlerimizin çalışma ortamının dahi güvenli hale getirilemediğini görüyoruz. Türk Tabipler Birliği’nin 74 ilde yürüttüğü anket, sağlık çalışanlarının yüzde 78’i koruyucu maskeye, yüzde 74’ü siperlik, koruyucu gözlüğe, yüzde 71’i tek kullanımlık önlüğe, yüzde 60’ı tıbbi maskeye, yüzde 38’i eldivene ulaşmada sorun yaşıyor.
Yaşlı ve riskli grupta olanlar dahi tam mesai çalışıyor. Yaklaşık yarısı, hasta olduğu halde çalışmayı devam ettirmek zorunda kalıyor. Sağlık çalışanlarımızın bu hakkını ödeyebilmemiz mümkün değil.
En temel haklarını sağlayabilmek için, atmamız gereken adımlar var. Sorumluluğumuzu yerine getirmeliyiz.
“KORUYUCU MALZEME SAĞLANMALI, ŞİDDET ENGELLENMELİ”
Biz, Türk Ceza Kanunu’nda Sağlık Çalışanlarına uygulanan şiddet cezasını artıran bir madde önerdik. Kabul görmedi.
Sağlık personelinin ihtiyacı olan tıbbi ve koruyucu malzemenin, bütçe kısıtı olmaksızın özel hastaneler dahil, hastane yönetimlerince sağlanması ve bu malzemelerin bedelini Sağlık Bakanlığı tarafından ödenmesini teklif ettik. Kabul edilmedi.
Askeri hastanelerin tekrar açılmasını önerdik. Kabul edilmedi.
Salgın süresince tüm sağlık çalışanlarına birer maaş prim verilmesini önerdik. Döner sermaye tavanından ödemeyi gündeme getirdiler, bizim önerimiz kabul edilmedi.
Türk Tabipler Birliği ve Eczacılar Birliği, Bilim Kurulu’nda yer alsın dedik. Kabul edilmedi.”
“DÜNYA TAM ZAMANLI SÜRECİ TAKİP EDERKEN, BİZ BAKANIN TWİTİNİ BEKLİYORUZ”
Engin Özkoç, korona virüs salgınında temel tehdidin taşıyıcılar olduğunu belirterek, bu noktada, sosyal teması azaltmanın, test ve şeffaf bilgilendirme sağlamanın, mücadelede en önemli ayağı oluşturduğunu vurguladı.
Özkoç, dün sundukları öneriler kapsamında Sağlık Bakanlığı’nca, hasta sayısı, iyileşen vaka sayısı, hayatını kaybeden vaka sayısı, ölüm sayısı monitörize edilmesi ve kısa zamanlı güncellemelerle kamuoyuna duyurulmasının da yer aldığını belirterek, şöyle konuştu:
“Ülkemizin vaka analiz haritasını hala bilmiyoruz. Derhal yayımlanmalı. Tüm dünya, tam zamanlı süreci takip ederken, biz gün sonu Sağlık Bakanı’nın açıklamasını, sosyal medya paylaşımını bekliyoruz. Salgın hastalıkla mücadele süreci böyle yönetilmez, dünya böyle yönetmiyor.
Biz, ilk günden bu yana test sayısının çoğaltılmasını ve 81 ilde yapılabilir olmasını söyledik. Hala aynı şeyi söylemeye devam ediyoruz. 15 gün geçti, Dün itibariyle Sağlık Bakanı’nın 81 milyonluk Türkiye için açıkladığı test sayısı 27 bin 969. Bu rakam, Güney Kore’nin tek bir günde yaptığı test sayısıdır. Derhal sayıyı artırmalı ve süreci şeffaflaştırmalıyız.”