İşte Balık'ın sert ifadelelerle dolu o açıklaması:
"Darbe girişiminden sonra ilan edilen OHAL, AKP ve MHP’li vekillerin oylarıyla 3 ay daha uzatıldı.
1980 askeri darbesinin ürünü olan OHAL temel hak ve özgürlüklerin kısıtlandığı, demokrasinin askıya alındığı rejimin adıdır. Siyasi iktidar tarafından ülke güvenliğini sağlamak bahanesiyle ilan edilen OHAL’in üç aylık uygulamasına baktığımızda sadece muhalif sesleri susturmak için kullanıldığını görmekteyiz. 22 Temmuz’da başlayan OHAL döneminde, ülkede yaşanan terör saldırılarında ve katliamlarda yaşanan artış bunu doğrular niteliktedir. Siyasi iktidar ülke güvenliğini sağlama derdinde değildir.
22 Haziran 2010'da dönemin Başbakanı Erdoğan, “OHAL teröre teslim olmaktır” derken, AKP, OHAL’in kaldırılmasını bugüne kadarki en önemli icraatlarından kabul ederken, şimdi ise OHAL kararı ile parlamento fiilen askıya alınmış, kişi hak ve özgürlükleri kısıtlanmış, yargı yolu kapatılarak kamu emekçilerinin iş güvencesi ortadan kaldırılmış, medyaya sansür uygulamaları artmıştır. Gelinen noktada tüm muhalifler hedef tahtasına konulmuştur.
Siyasi iktidara tekrar hatırlatmak isteriz, demokrasi ve ulus iradesinin yegane teminatı ve koruyucusu şahıslar değil, laik, demokratik sosyal hukuk devletidir. Bu nedenle, mevcut kaosun çözüm yeri, Kurtuluş Mücadelesinin verildiği savaş günlerinde dahi görev yapan Gazi Meclis’tir.
Eğitim-İş olarak keyfi kullanılacak her türlü tasarrufun karşında olacak, OHAL bahanesiyle parlamenter sistemin lağvedilmesine de göz yummayacağız."