TBMM Eğitim Komisyonu Üyesi olan CHP’li İrgil, “100 bin öğretmen ihtiyacından söz eden MEB’in 20 bin öğretmenle açığı kapatması mümkün olmadığına göre, gelecek eğitim-öğretim dönemi için atama planlamasını şimdiden yapmalı” diyerek ekledi:
“Eğer MEB doğru düzgün bir planlama yapabilseydi, şubat atamaları da zamanında gerçekleşirdi. Oysa şimdi mayıs sonuna hatta hazirana uzayan bir atamayla karşı karşıyayız. Öyle bir sınav takvimi açıklandı ki, bu insanlar 2016 KPSS sonuçlarıyla mülakatlara girecekler ve son mülakat 13 Mayıs’ta olacak. Bir hafta sonraki 2017 KPSS’nin başvuruları ise martta bitmiş olacak. Yani mayısta atama ihtimali olanlar dahi KPSS’ye girmek için başvurmuş olacak. Kısacası MEB yine beceremedi! 20 bin atamanın ihtiyacın altında ve sözleşmeli olması bir yana, sınav takviminin mayısa uzanması adaylar için mağduriyetten öte zulüm halini alacak!”
Atama yapılacak alanlarda da adaletsizlik olduğuna dikkat çeken İrgil, “Meslek lisesi memleket meselesi diyorlardı, meslek öğretmenlerine 1’er kontenjan verilmiş. Matematik, fizik, kimya, tarih, coğrafya, sosyal bilgiler alanlarında açılan kontenjan 500’e bile ulaşmıyor” dedi. İrgil atanacak öğretmenlere de bir hatırlatmada bulundu: “Doğrusu atama olacak diye şimdiden sevinmemeliler. Eğer referandumda ‘evet’ çıkarsa iş güvencesinin garantisine dair hiç umut olmayacaktır. Öğretmenler kendilerini bu kadar üzen hükümete bu referandumda cevap ve ihtarı verecektir, diye düşünüyorum.”
TORPİLE KARŞI KAMERA SİSTEMİ KURULSUN
İrgil, KHK ile getirilen mülakatla sözleşmeli ve 6 yıl çakılı öğretmen atamasının temelden kabul edilemez olduğunu her fırsatta dile getirdiklerini belirterek, konuyla ilgili AYM’ye de başvurduklarını, MEB’in bu adaletsiz atama sisteminden vazgeçmesi gerektiğini söyledi. Eğitimde kadrolu güvenceli istihdamın en doğru yöntem olduğunu vurgulayan İrgil, “Bu konuyu ulusal bir problem haline getirip, insanların umutlarını ve hayallerini suistimal etmesinler artık. Sayılar, atama tarihlerinde keyfi davranmasınlar” dedi.
Geçen ekim ayında yapılan sözleşmeli öğretmenlik mülakatlarındaki komisyonların soru zarflarını dikkate almadıkları, ilgisiz sorular sordukları ve keyfi puanlamalar yaptıklarına dair iddiaların da unutulmaması gerektiğini söyleyen İrgil şöyle devam etti:
“O zaman Bakana bir soru önergesi vererek bu iddiaları sormuştuk. Gelen yanıtta, mülakatların öğretmen adaylarına soru zarfı çektirilmeden yaptırıldığı iddiasının asılsız olduğu söylenmişti. Her adaya MEB’in belirlediği değerlendirme kriterlerini kapsayacak şekilde iki adet soru yöneltildiği, soruların her adaya kapalı zarf içinde sunulduğu ifade edilmişti. Bakan, torpil iddialarını kesin bir dille yalanlamıştı. Bu iddialar doğru olmasa bile, şaibeye yol açan bu mülakatlı sistemin inatla aynı şekilde uygulanması doğru değildir. Madem torpil olmadığı, olamayacağına bu denli eminler, o halde mülakat salonlarına sesli ve görüntülü kamera sistemi koysunlar. Hiç olmazsa insanlar haksızlığa uğradığını düşünmesin.”
