Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi (YDK) Mahir Polat, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Çevre Komisyonu toplantısında konuştu. Marmara Denizi’ni etkisi altına alan müsilajın 4 sene önce dönemin CHP’li Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet tarafından Meclis’te gündeme getirildiğini belirten Polat, muhalefetten geldiği için araştırma önergesinin dikkate alınmadığını ifade etti.
HİÇBİR HAZIRLIK YAPILMADI!
Çevresel bütün etkilerin insan kaynaklı olduğunu belirten CHP’li Polat, “Müsilajın doğayı tahrip etmemizden kaynaklı olduğunu hep beraber görüyoruz. Doğayı tahrip etmeyelim, doğayı hep beraber siyaset üstü bir bakış açısıyla, hepimizin yaşadığı bir habitat olarak görelim. Biz iyi niyetle, Komisyonda çok ciddi eleştiriler getirdik. 15 Kasım 2018’de gelen Kanun teklifinde tam da bunun üzerine konuşmuştuk. Marmara Denizi Koruma Eylem Planının 10’uncu maddesinde geçen gemilerin atık su boşaltması ve denizlerimizi kirletmesiyle ilgili maddesi üzerine bir hesap yapmıştım. Türkiye’de denizler gemiler tarafından kirletilmeye çok müsait çünkü uygulanan cezalar yeterli değil. Hafta sonu bir gemi kurallara uygun olarak sintinesini boşaltsa, çöpünü verse ödeyeceği işletme bedeli ile onu açıkta boşaltıp yakalandığı takdirde ödeyeceği cezayı kıyaslamıştım. Başkan o zaman ‘Bakalım, değerlendirelim.’ dedi. Bakan Yardımcısı ile görüştü fakat gelinen noktada, bu cezaların arttırılmasıyla ilgili hiçbir adım atılmadı” dedi.
DOĞA İHANETE KARŞILIK VERİYOR
Doğanın korunması için atılacak her adıma destek verilmesi gerektiğini vurgulayan CHP’li Polat, “2016 yılında partimizin milletvekillerinden Fatma Kaplan Hürriyet müsilaj ile ilgili bir meclis araştırma komisyonu kurulmasını istiyor. Dört yıl önce eğer bununla ilgili bir adım atılıp; muhalefetten de gelse denizlerimizin temizliği açısından iyi bir teklif, denizler hepimizin iradesi ortaya koyulsaydı, bugün bunları yaşamıyorduk. Doğanın korunması için atılacak her adıma destek vermek durumundayız. Sadece Marmara Denizi değil, Isparta’nın Eğirdir Gölü de ölüyor. Doğa ihanete karşılık veriyor. Biz burada bunlarla ilgili bir farkındalık oluşturup, tersine çevirecek mekanizmaları yaratamazsak, atalarımızın mirasına hep beraber ihanet etmiş oluruz. Sorumlu olan siyasi iradenin de buna iyi niyetle yaklaşması gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.