CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, SADAT Başkanı Adnan Tanrıverdi'nin geçmişte yazdığı yazılara dikkat çekerek, "Hazırladıkları taslak anayasada 'Egemenlik şeriatındır' diyorlar. ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ yazısını kaldırmaya kimsenin gücü yetmez. Yedi düvelin gücü yetmedi değiştirmeye, kimsenin de gücü yetmez" diye konuştu.
TBMM Genel Kurulu'nda önceki gün konuşan CHP İzmir Milletvekili Bakan, askeri danışmanlık şirketi SADAT'ın kurucusu Adnan Tanrıverdi’nin geçmişteki yazılarına dikkat çekerek, hazırladıkları “Farklı bir anayasa” başlıklı taslaktaki ifadelere tepki gösterdi.
Taslakta, değişmez maddelerin ve laiklik ilkesinin Anayasa’da bulunmaması gerektiği, Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapısının değişebileceği önerilerinin olduğuna dikkat çeken CHP’li Bakan, "'Egemenlik şeriatındır’ diyorlar. ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ yazısını kaldırmaya kimsenin gücü yetmez. Biz Kurtuluş Savaşı’nda 3 cephede savaştık; doğu cephesinde, batı cephesinde, güney cephesinde savaştık. Yedi düvelin gücü yetmedi bunları değiştirmeye, kimsenin de gücü yetmez” dedi.
SADAT’ın araştırılması için verilen Meclis araştırma önergesinin AKP ve MHP oylarıyla reddedildiğini anımsatan Bakan, “SADAT iç içe geçmiş üç yapıdan oluşuyor; iki dernek, bir şirket. ASDER ilk dernek, ilk Adaleti Savunanlar Derneği. Daha sonra ASSAM kuruluyor, Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi Derneği ve son olarak SADAT kuruluyor. Üçünün ortak noktası: Adnan Tanrıverdi. Birisinin onursal başkanı, birisinin başkanı, birisinin de yönetim kurulu başkanı” diye konuştu.
"SADAT BAŞKANI ERGENEKON KUMPASINI DESTEKLEMİŞ"
SADAT Başkanı Adnan Tanrıverdi'nin Ergenekon kumpasında 16 Ocak 2009’da yazdığı bir yazıyı anımsatan Bakan şöyle konuştu:
"Haksız, hukuksuz yargılanan vatansever subayları yargılayan FETÖ’cü hâkimler, savcılar için diyor ki: ‘Destekliyoruz onları, bu yargılamayı yapanları destekliyoruz.’ Destekleyen bir yazı yazmış, o yazı da hâlâ Adnan Tanrıverdi’nin kendi sayfasında duruyor. ASDER, 30 Aralık 2011 tarihinde bu Meclis’e bir anayasa önerisi getiriyor. ‘Farklı Bir Anayasa’ başlıklı önerinin 3’üncü maddesinin (a) fıkrasında diyor ki: ‘Anayasa’da resmî ideoloji olmamalıdır.’ (b) fıkrasında ‘Değişmez maddeler bulunmamalıdır’, Anayasa’mızın değişmez maddelerinin değişmesi gerektiğini söylüyor. ‘Laiklik ilkesi anayasada bulunmamalıdır’ diyor. (d) fıkrasında ‘Resmî dil Türkçe olmalı’ diyor ama bu ‘Resmî dil Türkçe’yi daha sonra ‘Arapça’ olarak değiştirdiler, biliyorsunuz bir konfederasyon anayasası yaptılar. Nedir bizim Anayasa’mızdaki değişmez maddeler: Cumhuriyet, yani devletin şeklidir. Cumhuriyetin nitelikleridir. ‘Atatürk milliyetçiliği kalkabilir’ diyor mesela. ‘Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olmayabilir Türkiye Cumhuriyeti’ diyor. ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapısı değişebilir’ diyor. ‘Resmî dili, ay yıldızlı bayrağı, millî marşı olan İstiklal Marşı da değişebilir, başkenti de değişebilir’ diyor.”
"EGEMENLİK ŞERİATINDIR" DİYORLAR
CHP’li Bakan, 2017 yılında Uluslararası ASSAM İslam Birliği Kongresi’ne dikkat çekti ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“O konfederasyon anayasasının ilk taslağındaki 6’ncı maddede diyor ki: ‘ASRİKA İslam Devletler Birliği resmî dili Arapçadır.’ Bizim millî dilimizden vazgeçmemizi bekliyorlar. ‘Bayrağı, şekli kanunla belirlenen kırmızı yeşil zemin üzerine beyaz ay ve millî devlet sayısı kadar yıldızlı bayraktır.’ Bir konfederasyon oluşturacaklar, biz egemenlik haklarımızın bir kısmını konfederasyona devredeceğiz. 7’nci maddesinde ‘İslam Birliği’nin temel amacı, İslam şeriat ve akidesini hâkim kılarak İslam dünyasını süper güçlü olarak tarih sahnesine yeniden çıkmasını sağlamaktır’ diyor. 8’inci madde ‘Egemenlik şeriatındır’ diyor. Burada ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ yazısını kaldırmaya kimsenin gücü yetmez. Biz Kurtuluş Savaşı’nda 3 cephede savaştık; doğu cephesinde, batı cephesinde, güney cephesinde savaştık. Yedi düvelin gücü yetmedi bunları değiştirmeye, kimsenin de gücü yetmez.”