TBMM Genel Kurulu’nda Kültür ve Turizm Bakanı Nuri Ersoy’un şirketinin Bodrum’dan otel alması tartışıldı. CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, “Siz devletin en önemli makamında oturuyorsunuz, o otelin arazisi Turizm Bakanlığı’na tahsisli. Şimdi hem ev sahibi hem kiracı nasıl olunur” dedi. CHP Muğla Milletvekili Mürsel Alban da “Turizmci kan ağlarken siz servetinize bir yenisini nasıl eklediniz?” diye sordu. Bakan Ersoy, “1991 yılında kurmuş olduğum firmamla, Türkiye'nin sayılı turizm gruplarından birinin asli faaliyet alanı içinde otel alıp satmasından, her koşulda Türkiye'nin turizmine, Türkiye'nin geleceğine güvenerek bu konuda yatırım yapmasından daha doğal ne olabilir” yanıtını verdi.
CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak ve CHP Muğla Milletvekili Mürsel Alban, TBMM Genel Kurulu’nda Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2021 yılı bütçe görüşmelerinde Kültür ve Turizm Bakanı Nuri Ersoy'un Bodrum'da otel satın almasını gündeme getirdi.
“1 OCAK’A KADAR ERTELENEN KİRALARIN BİR KISMINI HİBE EDİN”
Önce otellerle ilgili sorunları gündeme getiren Budak, Turizm Bakanlığı’na bağlı tesislerde kiracı olan esnaf bulunduğunu anımsatarak şöyle konuştu:
“Küçük işletmeler de diyebiliriz buna. Sağ olun bunların kiralarını ertelediniz ama yılbaşından itibaren, 1 Ocak’tan itibaren ‘hemen bunları tahsil edelim’ diye bir şey ortaya atıldı ve bunların ödeme ihtimali yok çünkü turist gelmedi, turist gelmediği için de alışveriş olmadı, alışveriş olmayınca da eve götürecek ekmeğe muhtaç oldular. O yüzden bunları erteleyin, bir bölümünü de hibe edin, hiç olmazsa sembolik de olsa ‘sektör olarak biz bir konuda hibe desteğinde bulunduk’ diyebilirsiniz.”
“SERTİFİKA ALAN RESTORANLARI NİYE KAPATTINIZ?”
Budak, “Bir de ‘sertifika alırsanız turistler geldiği zaman sizin restoranlarınızda yemek yiyebilir’ dediniz. Bundan ‘güvenlilik sertifikası alırsanız ben sizin restoranlarınızı kapatmayacağım" anlamı çıkar; diğer restoranlarla, lokantalarla birlikte hepsini kapattınız. O zaman niye bu sertifika zorunluluğunu getirdiniz de o insanlar, o garibanlar bir yığın yatırım yaptılar. Şimdi hiçbirisi dükkanını açamıyor, hepsi battı” dedi.
“HEM EV SAHİBİ HEM KİRACI NASIL OLUNUR”
Budak, Bakan Ersoy'un oteli ile ilgili şunu sordu:
“Sayın Bakan, bir şey soracağım: Siz devletin en önemli makamında oturuyorsunuz ve bu makamda otururken de gidip Bodrum'da bir otel alabiliyorsunuz ve o otelin arazisi Turizm Bakanlığı’na tahsisli. Şimdi hem ev sahibi hem kiracı nasıl olunur lütfen bunu burada açıklayın.”
“TURİZMCİ KAN AĞLARKEN SİZ SERVETİNİZE YENİSİNİ EKLEDİNİZ”
CHP Muğla Milletvekili Mürsel Alban da konuyla ilgili şunları söyledi:
“Turizmde kaybedenlerin yanı sıra bir de kazananlar var. Ülkede tek adam rejiminin yönetiminde olduğu gibi turizmde de tek adam yoluna gidiliyor. Neden tek adam yoluna gidiliyor? Bakan performansını çok iyi gösterdi. Benim seçim bölgem olan Muğla'da, Bodrum'da, Türkbükü'nde Azeri bir iş adamına ait Hilton Otelini satın aldı. Aldığı bu otel Tarım ve Orman Bakanlığı’na ait mülkiyette, Turizm Bakanı işletmesiyle ruhsat verilmiş. Bu oteli Turizm Bakanı kendi şirketine nasıl kattı? Turizmci kan ağlarken, garson evine ekmek götüremezken, işçi geçinemezken, şoför iş bulamazken, temizlik görevlisi düğününü yapamazken Sayın Bakan siz servetinize bir yenisini nasıl eklediniz?”
BAKAN ERSOY: “YATIRIMDAN DAHA DOĞAL NE OLABİLİR”
Bakan Ersoy, iki milletvekilinin gündeme getirdiği konu hakkında “Ben 1985 yılından beri, yaklaşık otuz beş yıldır, turizm mesleği içindeyim. 1991 yılından itibaren de 1991 yılında kurmuş olduğum firmamla kurumsal olarak otuz yıldır turizm işletmeciliği ve turizm yatırımı yapan ve Türkiye'nin 6 bin 800'den fazla çalışanı olan turizmde en yüksek cirolardan birini yapan, yurt dışında hiçbir yatırımı olmayan, Türkiye'nin sayılı turizm gruplarından birinin asli faaliyet alanı içinde otel alıp satmasından, her koşulda Türkiye'nin turizmine, Türkiye'nin geleceğine güvenerek bu konuda yatırım yapmasından daha doğal ne olabilir” dedi.
Bakan Ersoy, “Üstelik kiracılıkla ilgili bir ilişkilendirme yaptınız. 2003'ten beri, yaklaşık on altı yıldır, sahip olduğu ve yaptığı tahsis yatırımları sebebiyle binlerce diğer tahsis yatırımcısı gibi, devletin kiracısı olan bu firmanın sanki bu faaliyeti ilk defa oluyormuş, yeni bir şeymiş gibi gösterilmesini, siyaseten bir şaibe varmış gibi algılatılmasını son derece yanlış ve manidar bulduğumu özellikle belirtmek istiyorum” diye devam etti.
“BAKANLIK KOLTUĞUNU BIRAK TİCARETİNİ YAP”
CHP sıralarından itiraz sesleri yükselirken Alban, “Sayın Bakan, orası Turizm Bakanlığı’nın sathıdır”, Budak, “Turizm Bakanlığı’ndan tahsis edilmiş bir yer. Bakanlık koltuğunu bırak, ticaretini yap” diye tepki gösterdi.
Ersoy, “Bakın, turizmci olduğunuzu iddia ediyorsunuz, turizm beldesinden geldiğinizi iddia ediyorsunuz, bir tahsis yatırımının ne olduğunu bile bilmiyorsunuz. Yani ben sizi hayretle izliyorum. Üç yıldır buradayım, iki buçuk yıldır sizi dinliyorum” dedi.
Alban, Bakan Ersoy’un istifasını isterken Budak, “Orası devletin makamı, devletin. Devletin gücünü alarak yapamazsınız. Turizm Bakanlığı’na tahsis olan arazinin üstüne otel yapıp onu alamazsınız. Bırakırsınız koltuğu o zaman ticaretinize devam edersiniz” diye tepkisini sürdürdü.