Sındır, “Halk evinde musluğu açınca 5, lambayı yakınca 4 çeşit vergi alanlar, milyonlarca liralık kazancının vergisini bilerek, isteyerek ödemeyen mükellefler için adeta altın tepside ödül sunuyor. Türkiye 19 yılda kuralsızlıklar ülkesine dönüştürüldü” dedi.
“İKTİDAR VATANDAŞIN AKLIYLA DALGA GEÇİYOR”
Teklifin genel gerekçesinde, Covid-19 salgınının bahane edildiğini ifade ederek sözlerine başlayan Sındır, “gerekçenin hemen başında; salgının ülke ekonomisine etkilerini azaltmak, istihdamı, üretimi korumak ve vatandaşların salgından en az şekilde etkilenmesini sağlamak için birtakım düzenlemeler getirildiği söyleniyor. Sebep sadece salgınsa neden AKP iktidarı özellikle son 10 yıl içerisinde her yıl bir vergi affı çıkardı? Bu vergi affı veya yapılandırma Covid'e bağlı bir uygulamaysa AKP iktidarı boyunca 19 yılda bundan önceki 10 vergi affı neden çıkarıldı? İktidar vatandaşın aklıyla dalga geçiyor. İktidar af kelimesinden özenle kaçınıyor ama bu özü itibariyle dört dörtlük bir af. Ve bu düzenlemenin maalesef bir kanun teklifi olarak getirilmesi başlı başına yanlış bir uygulama. Yasama mantığına ve TBMM geleneklerine aykırı bir uygulama. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi adı verilen ve yürütmenin bir kişi tarafından sürdürüldüğü bu sistemde böylesi bir düzenlemenin Milletvekillerinin bir teklifi olarak gelmesi başlı başına yanlış bir uygulama. Böylesi tekliflerin bütçenin başında olan yürütmenin doğrudan sorumluluğunda olması gerekir ve tasarı niteliğinde yürütmenin getirmesi gerekir. Toplanacak vergilerin sorumluluğunu ve hesabını verecek olan yürütmedir, Milletvekilleri değil” dedi.
“BU DURUM VERGİDE EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI”
AKP iktidarı dönemine vergi ahlakının ortadan kalktığını söyleyen Sındır, “Vergi affına veya böylesi yapılandırmalara sıkça başvurulması her aftan veya yapılandırmadan sonra başka bir af veya yapılandırma beklentisine yol açar. Ülkemizde son dönemlerde çok sayıda af yasası çıkarıldı. 2011'den bugüne her yıl bir düzenleme yapılmış ki en son yapılan düzenleme sadece bundan altı ay önce. Bir daha vergi affı çıkmayacak bu haktan yararlanın denilmesinin üzerinden sadece aylar geçti. Bu durum vergi suçlarının işlenmesini özendirmekte ve vergi cezalarının caydırıcı etkisini de azaltmaktadır. Öte yandan vergisini zamanında ödeyen yurttaşların adalet duygusunu incitmekte ve güvenini sarsmaktadır. Bu durum vergide eşitlik ilkesine aykırı düşmekte ve vergi ahlakının ortadan kalktığının bir göstergesidir. Bu tarz düzenlemeler düzgün, dürüst ve kurallara uygun çalışan mükellefler açısından da cezalandırılıyormuş hissini yaratmaktadır. Halk evinde musluğu açınca 5, lambayı yakınca 4 çeşit vergi alanlar, milyonlarca liralık kazancının vergisini bilerek, isteyerek ödemeyen mükellefler için adeta altın tepside ödül sunuyor. Türkiye 19 yılda kuralsızlıklar ülkesine dönüştürüldü, vergi affı gelenekselleştirildi” dedi.
“TAHSİLAT TAHAKKUK ORANI YÜZDE 90’LARDAN YÜZDE 77'YE DÜŞTÜ”
2020 yılı merkezi yönetim bütçesinde vergi gelirleri tahsilatının 833 milyar lira olduğunu ifade ederek sözlerini sonlandıran Sındır, “2000'li yılların başlarında yüzde 90’ların üzerinde olan tahsilat tahakkuk oranı maalesef 2020'de yüzde 77'ye düştü. Tahsil edilen 158,8 milyar lira gelir vergisinin 85 milyar lirasının, maaşını görmeden vergisini ödeyen işçi, emekli, kamuoyunda genel olarak ‘bordro mahkumu’ olarak tanımlanan ücretliler üzerinden olduğunu biliyoruz. Gelir ve kazanç üzerinden alınan vergilerin, yani doğrudan vergi gelirlerinin toplam gelire oranı yüzde 33,7, dolaylı vergiler ise yüzde 66,3. Dolaylı vergiler içerisindeki sadece KDV ve ÖTV'nin payı da yüzde 52,6. Dolayısıyla, yaklaşık olarak bir oran verecek olursak ülkede dolaylı vergiler oranının üçte 2, doğrudan vergilerin oranının üçte 1 olduğunu görüyoruz. Görülüyor ki maalesef Türkiye’de vergi adaleti yok. Vergide öncelikli olan adaletin sağlanması olmalıdır” dedi.