Orhan Sümer, “Özellikle yaz aylarının en çok tercih edilen gıda ürünlerinden olan meyveler ne yazık ki tüketilemez duruma geldi. Çiftçinin maaliyetleri arttığı için girdi maaliyetleri yükseldiği için bu durum fiyatlara yansıyor. Vatandaş meyvsim meyvelerini bırakın alıp yemeyi, Pazar tezgahlarında yanından bile geçmiyor. Ekonomik kirz toplumun yapısını ve alışkanlıklarını değiştirdi. Ne yazık ki artık meyve yemek lüks oldu. Naranciye üretiminin en önemli yeri olan Adana’da tarladan çıkan bir ürün İstanbula geldiğinde en az 8 kat pahalılanıyor. Bu nedenle vatandaş artık meyve alamıyor.” Dedi
DİLİM KARPUZ, BARDAKTA YAĞ, TANEYLE ZEYTİN, YARIM MARUL DÖNEMİ
Orhan Sümer, “Saray İktidarı Türkiye’yi öyle bir ekonomik krizin eşiğine sürükledi ki vatandaşlarımız her geçen gün hayat mücadelesini yeniden şekillendirmek zorunda kalıyor. Millet hiç alışık olmadığı şeyleri normalmiş gibi yaşamak zorunda kalıyor. Türk mutfağı diye bir kavram vardı. Zengin Türk mutfağı bol çeşitli yemekler konuşulurdu. Artık dilim karpuzun, bardak zeytin yağının, taneyle zeytinin en son yarım marulun satıldığı bir dönem yaşıyoruz. Bu durum ne yazık ki tamamen Saray İktidarının yanlış politikaları nedeniyle gerçekleşmiştir.” Dedi
VATANDAŞ BİR AY BOYUNCA SADECE SİMİT YESE MAAŞI YETMİYOR
Orhan Sümer, “Asgari ücretle yaşamak zorunda kalan 5 kişilik bir aile sadece çay içip, simit yese ne yazık ki maaşı yetmiyor. 7 TL’ye satılan simit 10 TL’ye satılmaya başlandı. Damaca su 60 lira oldu. Vatandaş evini geçindirmek için ne yapacağını şaşırmış durumda. Şu anda Türkiye’de ekonomik bir buhran yaşanıyor. Büyük bir yoksulluk hali söz konusu. Milyonlarca vatandaşını sadece simit yese dahi aç kalacak duruma düşüren bu iktidar, vatandaşına ekonomik olarak Cumhuriyet tarihinin en kötü dönemini yaşatmaktadır.” Dedi