16 Nisan’daki referandum öncesi çalışmalarını İzmir’de tüm hızıyla sürdüren CHP Milletvekili Musa Çam, Ödemiş’te köy ve merkezde yaptığı ziyaretlerde neden hayır denilmesi gerektiğini anlattı. Ödemiş İlçe Örgütü ile birlikte Pirinççi, Bıçakçı ve Ovakent köylerine giden Çam, kahvehanelerde vatandaşla buluştu. Kahvede oturan köylüye seslenen Çam, bir kişinin ismini sorarak başladığı sohbette köylünün toprağı üzerinden tek kişiye verilen yetkiyi ve neden hayır denilmesi gerektiğini dile getirdi. “Ahmet amca, senin 50 dönüm arazini başkan park yapacağım, hastane yapacağım diyerek bir kararname ile dönümünü 10 liradan kamulaştırabilir. Oysa senin arazin değerli, dönümü 30 lira. Senin o kararnameye itiraz hakkın yok” diyerek tek adama verilen yetkinin sınırsızlığını anlatan Çam, hukuk devleti vurgusu da yaptı. ABD Başkanı Trump’ın bir kararname ile Müslümanları Amerika’ya almama kararını ve 16 eyalet yargıcının itirazı ile kararnamenin geçersiz olduğunu, Trump’ın bir üst mahkemeye itiraz etmesine rağmen yine kararın reddedildiğini ifade eden Çam, “Çünkü orada başkanlık sistemi hukuk devleti denetimi altında. Ama bizde başkan yargıyı da seçeceği için senin hiçbir şeye itiraz hakkın kalmayacak. Gitti arazin; neyi, kime, nereye itiraz edeceksin Ahmet amca!” diye seslendi.

“BU SİYASİ PARTİ MESELESİ DEĞİL, GELECEK MESELESİ”

Katıldığı söyleşide de sokaktaki vatandaşa da bunun bir milletvekili seçimi ya da belediye başkanlığı seçimi olmadığı vurgusunu yapan Çam şu önemli açıklamalarda bulundu: “Siyasi görüşünüz ne olursa olsun, milletvekilliği seçimlerinde, belediye başkanlığı seçimlerinde istediğiniz partiye oyunuzu verin ama bu bir siyasi seçim değil. 80 milyonun geleceğini ilgilendiren bir tercih. Çocuklarımızın geleceğini ilgilendiren, egemenliğin ulusun elinden alınmasını, 90 yıl sonra yeniden saraya verilmesini sağlayacak bir tercih. Onun için bir kez daha düşünün. Bu ülkede 81 ilin her köşesindeki camilerde bugün ezan sesi duyabiliyorsak bu Gazi Mustafa Kemal’in kurduğu Cumhuriyet ve laik sistemin eseridir. Laikliğin ve ulusun egemenliğinin her şeyden üstün tutulduğu Cumhuriyet rejimi değiştirilmek isteniyor. Bu rejim değil sistem değişikliği diyorlar. Külliyen yalan. Onun için buna hayır demeliyiz. Tek adam yönetimine, diktalığa, geriye gitmeye, halkın elinden egemenliğinin alınmasına, yüce Meclis’in pasifleştirilmesine hayır demeliyiz. Türkiye’ye dayatılmak istenen başkanlık sistemi tam bir mayındır. Bu ülkenin geleceğini yok edecek, karanlığa sürükleyecek bir mayın. Mayına basmayın, hayıra basın!”