CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hitaben, “Derhal bir karakış fonu kur, bu fona en büyük katkıyı beşli çeten yapsın. Onların sildiğin vergilerini al. Ayrıca vergi cennetlerinden gelen milyar dolarlardan hiç vergi almıyorsun. Gel, hemen bir kararnameyle bu halkın hayrına bu kanunu işlet. Yüzde 30 vergi al. Çetelerin yararına kararname çıkarmakta çok mahirsin, bir kere de halk için göreyim bu maharetini” dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabında, “Zor bir dönemecin eşiğindeyiz halkım. Önümüz kara kış, ayaz. Zam fırtınası geliyor. Bu kışı en az hasarla atlatmamız için bu videom bir mücadele çağrısıdır. İnancım o ki size bunları eden elbette bulur, bulacak” notuyla bir video paylaştı.
Videoda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da seslenen Kılıçdaroğlu,"Çetelerin yararına kararname çıkarmakta çok mahirsin, bir kere de halk için göreyim bu maharetini. Çöpten kağıt toplayanlardan vergi almaya çalışıyorsun. Ama vergi cennetlerinde milyon dolarları olanlardan beş kuruş bile vergi almıyorsun" dedi.
Kılıçdaroğlu, videoda şunları söyledi:
“Sevgili halkım, evime yeniden hoş geldiniz. Uzun zamandır sizleri evime davet edemedim. Bu saray iktidarının her gün farklı kesimde açmaya devam ettiği yaralara bir muhalefet lideri olarak merhem olmaya çalışıyorum. Yol arkadaşlarımla sürekli şehir şehir yollardayız. Arada bazı önemli konular birikti. Sizleri bilgilendirmem lazım. Sorunlara karşı nasıl yol alacağımızı bilmeniz çok önemli.
“SEFALETE ALGISAL ZEMİN HAZIRLAMAYA ÇALIŞIYOR”
Öncelikle en acil konumuz karakış. Kara dememizin sebebi yaşanacaklardır. Pazar, market fiyatları zaten korkunç seviyede. Ve maalesef yeni bir zam fırtınası kapımızda. Bu haksız, hukuksuz, adaletsiz fiyat artışları mutfaklarımızın tadını, milletimizin huzurunu kaçıracak. Peki Erdoğan ne yapıyor? Bize ABD, Almanya ve İngiltere’nin nasıl sefalete düştüğünü anlatıyor. Efendim kuyruklar varmış; Almanlar, Amerikalılar, İngilizler açlık ve sefalet çekiyormuş. Niye bunu anlatıyor? Çünkü Erdoğan, karakışta bu millete yaratacağı sefalete algısal zemin hazırlamaya çalışıyor. Yalanlar söyleyerek halkı trajediye hazırlamak istiyor. Çünkü sunabildiği tek çözüm bu. Korkunç bir propaganda makinasıyla bunu yapmaya çalışıyorlar. Bunun yalan olduğunu ve bu yalanı sizlerin çok iyi bildiğinizi Erdoğan ve şürekası bilmez mi, elbette bilir. Bu söylemlerin hedefi de büyük oranda şu an bu videoyu izleyen sizler değilsiniz zaten. Hedef, bu ülkenin en savunmasız, en yoksul kitleleridir. Yurt dışındaki dünyayı okuyup göremeyenlerdir. Bu kitleler, aynı zamanda kara kışı en korkunç yaşayacak kesimlerimiz. Bu çok acı bir tablodur.
“DERHAL BİR KARAKIŞ FONU KUR”
Şimdi size bir bilgi daha vereyim. Görünen o ki Erdoğan iktidarı, beceriksizliğinde dolayı bu kış bu ülkeye enerji kesintileri de yaşatacak. Size sürekli bu hikayeleri anlatmasının ikinci sebebi de bu, işte bunun yolunu yapmaya çalışıyor. Erdoğan’a önerim; -halkımın acı çekmesini istemiyorum, fakirin fukaranın bu kara kışta sıkıntı çekmesini istemiyorum- derhal bir karakış fonu kur, bu fona en büyük katkıyı beşli çeten yapsın. Onların sildiğin vergilerini al. Ayrıca vergi cennetlerinden gelen milyar dolarlardan hiç vergi almıyorsun. Gel, hemen bir kararnameyle bu halkın hayrına bu kanunu işlet. Yüzde 30 vergi al. Çetelerin yararına kararname çıkarmakta çok mahirsin, bir kere de halk için göreyim bu maharetini. Çöpten kağıt toplayanlardan vergi almaya çalışıyorsun. Ama vergi cennetlerinde milyon dolarları olanlardan beş kuruş bile vergi almıyorsun. En son önerim de 13 uçağından 12’sini hemen sat ve gelirini kara kış fonuna yatır. Yani özetle senin şaşalı hayatına harcanan paraları, acilen insanlarımızın enerji faturalarına ödemelerine yönlendir. Çözüm işte bu. Bu arada halkım şu halimize bakın; baskıyla halkın parasını halk için harcanmasını sağlamaya çalışıyoruz. Bu para senindir ey halkım. Ama az kaldı, müsterih olun. Bu ülkede Halil İbrahim sofrasının kurulmasına çok az kaldı.
“YEMİN EDERİM Kİ NEFES ALDIRMAM SİZE”
Size şimdilik veda etmeden önce bir konuya daha değinmek istiyorum. Kağıt toplayıcıları ile dün birlikteydim. Bu mafya iktidarı, şimdi de onların parasına göz dikmiş. Para dediğime bakmayın, karın tokluğuna göz dikmiş. Baskınlar yapılıyor, çöplerden topladıkları kağıtlar gasp ediliyor. Sonra o kağıtlar büyük şirketlere satılıyor. Gerçekten de korkunç. Bu insanlar sabahın köründe kalkıp yollara düşüyor. ‘Ya nasip’ diyerek o çekçeklerle onlarca kilometre yürüyorlar. İnanılmaz ama bunlar o küçücük paraya bile göz dikmiş durumdalar, doymuyorlar. Buradan bu saray iktidarı ve şürekasına seslenmek istiyorum: Bakın bu iş sizi aşar, bu mesele sizi bitirir, yemin ederim ki nefes aldırmam size. Hele o garibanlara haksız hukuksuz bir baskın daha yapın, görün olacakları. Sevgili halkım, burada bitiriyorum. Bu zulmeden zorba iktidar gidicidir. Gittikleri andan itibaren çok hızlı bir düzelme göreceksiniz. Türk liramız hak ettiği değeri hemen kazanmaya başlayacak, ülkeye hızla yatırımlar akacak, fiyatlar düşmeye başlayacak. Alım gücümüz ve hanedeki huzurunuz artacak, hem de çok hızlı bir şekilde. Hele bu kara kışı bir atlatalım, gerisi kolay.”