CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin il başkanları toplantısında açıklamalarda bulundu.
Kaynak: ANKA
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “cinsel istismar önergesi”ne ilişkin, “Parlamentoda görüşülen bir yasa var. Kız çocuklarına tecavüz edenlere af getiriyor. Siz de vicdan yok mu? Siz de ahlak yok mu? Düşünün, 5 yaşında, 6 yaşında 10 yaşında kız çocuğuna tecavüz edilecek tecavüzcüsüyle evlenirse af getiriyorlar. Böyle bir şey olabilir mi? Ya 5 kişi tecavüz etse, bir kişi ben evleniyorum dese herkes beraat edecek. Ahlaka bakın, böyle bir ahlak olabilir mi? Bunun neresi insanlık, insanlığa sığmaz” dedi.
CHP Genel Başkanı, Trabzon'da yapılan İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu. Kılıçdaroğlu özetle şunları söyledi:
“Parlamentoda görüşülen bir yasa var. Kız çocuklarına tecavüz edenlere af getiriyor. Siz de vicdan yok mu? Siz de ahlak yok mu? Düşünün, 5 yaşında, 6 yaşında 10 yaşında kız çocuğuna tecavüz edilecek tecavüzcüsüyle evlenirse af getiriyorlar. Böyle bir şey olabilir mi? Ya 5 kişi tecavüz etse, bir kişi ben evleniyorum dese herkes beraat edecek. Ahlaka bakın, böyle bir ahlak olabilir mi? Bunun neresi insanlık, insanlığa sığmaz…
KADINLARA SESLENDİ
Buradan bütün kadın kardeşlerime sesleniyorum. Gösterdiğiniz bu duyarlılık nedeniyle sizi yürekten kutluyorum. İyi ki siz varsınız. İyi ki kendi çocuklarınıza sahip çıkıyorsunuz.
Bütün bu dertler varken Türkiye’nin derdi, bunları unutmuşuz, bir kişiye nasıl koltuk bulabiliriz, başkanlık koltuğu….
Dolar çıkmış hiç önemli değil, çocuk tecavüzleri artmış hiç önemli değil. Ne önemli, bir tek şey önemli, bir kişiye nasıl başkanlık….
BAŞKANLIK TARTIŞMASI
Anayasanın 104. Maddesi… Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir.
Tarafsızlık bu nedenle önemlidir. Bu nedenle cumhurbaşkanları tarafsızlık üzerine yemin ederler. Niçin, herkesi temsil ettikleri için. Bir partiyi değil, zengini fakiri değil…
Bunu değiştirmek istiyorlar. Ne diyorlar, partili cumhurbaşkanlığı, başkan demeyelim de başkan dersek kötü anlaşılıyor, yanlış anlaşılıyor. Biz buna başkanlık demeyelim, cumhurbaşkanlığı diyelim, partili cumhurbaşkanlığı. O zaman devletin bütününü temsil eder mi, hayır…
CHP olarak bizi temsil etmez. Abdullah Gül bizi temsil ediyordu, Necdet Sezer bizi temsil ediyordu, Süleyman Demirel, Turgut Özal bizi temsil ediyordu ama hiçbiri partili değildi, ayrıldılar partileriyle ilişkileri kesildi.
Diyorum ki ben bununla siz rejimi değiştirmek istiyorsunuz. Hayır diyorlar.
“MİLLETİ YANİ ÖZÜR DİLERİM AMA APTAL YERİNE KOYMAYA KİMSENİN HAKKI YOK”
Milleti yani özür dilerim ama aptal yerine koymaya kimsenin hakkı yok. Rejimi değiştiriyorsunuz. Üstelik gelecek olan başkan hakimleri o tayin edecek, valileri o tayin edecek, büyükelçileri o tayin edecek, milletvekillerini de o tayin edecek yani güçler ayrılığı değil, güçlerin birliği, bir kişi bütün yetkilere sahip olacak.
‘Bu partili cumhurbaşkanı’… Akşam gazetesinin yazı işleri müdürünü ve ekibini kutluyorum. ‘Tam başkanlık’ diye manşet attı. Doğru.
Peki Amerikan modeli mi, hayır onunla ilgisi yok. Bütün yetkiler bir kişide. Amerikan başkanı büyükelçi tayin edemez.
Bir ülkenin rejimini bir ülkede bir kişi belirleyemez. Bir partide belirleyemez. O ülkenin rejimini tarihi koşulları belirler, sosyolojik koşulları belirlerler.
140 yıllık parlamenter sistemimiz var.
“BU ÜLKE DENEME TAHTASI DEĞİL”
140 yıllık alıyoruz bütün tecrübeyi atıyoruz, yerine yeni bir model getiriyoruz, olmaz, bu ülkeye yazık, bu ülke deneme tahtası değil. Deneme tahtası haline getirirseniz ülkede kan akar, gözyaşı olur, buna izin vermemeliyiz. Herkesin aklını başına alması lazım.
Bir kişinin arzusu, bir kişinin beklentisi üzerine bir ülkenin rejimi değişmez. Bunu yapanlar bu ülkeye ihanet içindedir.
“BAŞKANLIK SİSTEMİNİ İKİ KİŞİ İSTİYOR”
Başkanlık sistemini iki kişi istiyor. Biri içeride, biri dışarıda.
Dışarıda olanı biliyoruz, Sayın Erdoğan ısrarla başkanlık sistemi olacak diyor. İstediğim gibi yönetirim diyor.
Bir tanesi de içeride, o da Abdullah Öcalan.
İçerideki adam, Öcalan, ‘ne ev hapsi ne de af bunlara gerek kalmayacak, herkes hepimiz özgür olacağız, başkanlık sistemi düşünülebilir, biz Tayyip Bey’in başkanlığını destekleriz, AKP ile bu temelde başkanlık ittifakına girebiliriz’….Bunlar İmralı notları diye kitap haline getirildi.
Hangi partiden olursa olsun eğer bu ülkenin bekasını düşünüyorsak, bu ülkenin geleceğini düşünüyorsak, bu ülkenin birliğini düşünüyorsak maceralardan uzak durmak zorundayız.
BAHÇELİ’YE SESLENDİ
Eminim, Türkiye’nin bekasını Türkiye’nin geleceğini birliğini ve bütünlüğünü ben nasıl düşünüyorsam, sokaktaki esnaf nasıl düşünüyorsa, ayakkabı boyacısı nasıl düşünüyorsa eminim Sayın Bahçeli’de aynı duyarlılıkla düşünmek zorundadır.
Bu ülke altın tepsi içinde bize sunulan bir ülke değil.
‘Ben geleceğim, istediğim gibi yöneteceğim, ne demek, oya bakarım’, her şey oyla olmaz. Öyle oyum var, istediğimi yaparım, ülkeyi parçalarım, yok buna da kimsenin gücü yetmez. Niye yetmez. Bir tek CHP’li varsa parlamentoda kimsenin buna gücü yetmez. “
Son Güncelleme: 19.11.2016 13:13