İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak, Türkiye genelinde son dönemde artan kızamık vakalarıyla ilgili yurttaşlara uyarılarda bulundu. Kızamık hastalığının aşıyla önlenebileceğine dikkat çeken Kaynak, “Aşı karşıtlığını teşvik edecek tereddüt yaratacak hiçbir söyleme iltifat edilmemesi gerekir. Herkesin bu aşılama sistemine uyması ve aşılamanın düzenli ve gerekli şekilde yapılması halinde kızamıkla çok net bir şekilde baş edilebileceğini biliyoruz. Çünkü kızamık aşısı da ömür boyudur” dedi.
ANKA Haber Ajansı’na konuşan İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak, “Türkiye'de kızamık eradike edilmiş hastalıklardan birisiydi. Eradike etmek hani Türkçe'ye kökü kazınmış hastalık grubu diye ifade edebiliriz. Çünkü kızamık hastalığı bir aşıyla önlenebilen bir hastalıktır ve ömür boyu bir bağışıklık sağlanır. Dolayısıyla Türkiye'de kızamık aslında unutulmuş hastalıklardan bir tanesi idi. Bu son döneme kadar. Fakat maalesef özellikle büyük kentlerimizde insan hareketinin çok yüksek olduğu alanlarda kızamığın tekrar hortladığını, tekrar ortaya çıkmakta olduğunu görüyoruz. Tabi kızamık türünden enfeksiyon hastalıklarının yayılma hızını öngörmek her zaman çok kolay değildir. O nedenle bir salgındır değildir tartışmasına girmek burada doğru değil. Dolayısıyla çok hızlı bir şekilde yayılabilen hastalıklardır. O nedenle de bu konuda alınabilecek önlemlerin çok hızlı bir şekilde başından itibaren alınması lazımdır” diye konuştu.
“KIZAMIK OLAYININ ORTAYA ÇIKIŞINDA TÜRKİYE’DEKİ DÜZENSİZ GÖÇLERİN DE ETKİSİ OLABİLİR”
Kızamık hastalığının ortaya çıkmasında birçok nedenin olduğuna dikkat çeken Başkan Süleyman Kaynak, şunları söyledi:
“Bu tür enfeksiyonların ortaya çıkmasının en önemli nedeni toplumun sağlık hizmetine ulaşmaktaki zorluklarıdır. Bunun da iki nedeni olabilir. Birincisi sağlık hizmetindeki birtakım aksaklıklar, yetersizlikler burada rol oynayabilir. Bu birinci unsurda en önemli faktör tabii aile hekimliği sisteminin Türkiye'de hekimlerin fedakarlığı üzerinden gidiyor olmasıdır. Onu hemen ben burada vurgulayayım dolayısıyla hekimlerin fedakarlığı üzerinden bir sağlık sistemi yürümez ve yürütülebilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla burada birtakım eksiklikler söz konusudur. Fakat burada demek ki birinci basamak sağlık sisteminde bir aksaklık ve yetersizlik söz konusu. Burada bir ikinci faktör de şudur; Kovid döneminde özellikle aşılarla ilgili birtakım şüpheler uyandıracak siyasi tartışmalar yaşandı. Yani bazı siyasetçiler söyleyebilecek başka bir sözleri olmadığı için sağlık sistemi veya başka konuda aşı karşıtlığını körükleyecek nitelikte birtakım söylemler tutturdular. Bu Kovid döneminde adeta böyle bir siyasi moda gibi oldu. Bu sadece aşılarıyla ilgili değil diğer tüm aşılara yönelik olarak da toplumda birtakım tereddütlerin ortaya çıkmasına yol açtı. Bu nedenle de bu kızamık aşısında birtakım aksamaların söz konusu olduğu söyleyebiliriz. Dolayısıyla eğer düzenli ve yeterli miktarda sağlık sistemine ulaşıp bu aşılama düzeni aksadığı takdirde kızamıkla karşılaşma olasılığımızın her zaman olabileceğini ifade etmemiz lazımdır. Türkiye’de biliyorsunuz düzensiz göçe dünyada en fazla maruz kalan ülke durumundayız. Ve Türkiye'ye adı üzerinde düzensiz gelmiş olan insanların sağlık geçmişleriyle ilgili de bir bilgimiz yok. Yani bu insanların hangi aşıları oldukları, hangi hastalıkları veya o anda ne gibi hastalıklar taşıdıklarına ilişkin bir bilgimiz yok. Dolayısıyla bu insanların da sağlık sistemine ulaşmalarında sıkıntılar söz konusu olduğunu düşündüğümüzde yani kızamık olayının ortaya çıkışında bunun da etkisinin de olabileceğini düşünmek mümkün.
“AŞI KARŞITI SÖYLEMLERE İNANMAYIN”
Kızamık ile ilgili alınması gereken önleri de açıklayan Kaynak, yurttaşları aşı karşıtı söylemlerle ilgili uyararak “Burada çok hızlı bir şekilde önlemler alınıp, aşı sisteminin tekrar etkin bir şekilde devreye sokulmasının çok hızlı bir çözüm üreteceği kanaatindeyiz. Burada en önemli husus aşı konusundaki tereddüt yaratacak beyanlara çok iltifat etmesinler. Yani burada gerek Sağlık Bakanlığı’nın gerek Türkiye'deki sağlık kuruluşlarının ve hekimlerimizin sözleri önemlidir. Elbette ki her biyolojik ajanın, her aşının birtakım komplikasyonları, yan etkileri olabilir. Bu gayet doğaldır fakat bunlar hiçbir şekilde aşılama konusunda tereddüt yaratacak nitelikte ve istatiksel düzeyde değildir. O nedenle aşı karşıtlığını teşvik edecek tereddüt yaratacak hiçbir söyleme iltifat edilmemesi gerekir. Ve herkesin bu aşılama sistemine uyması ve aşılamanın düzenli ve gerekli şekilde yapılması halinde kızamıkla çok net bir şekilde baş edilebileceğini biliyoruz. Çünkü kızamık aşısı da ömür boyu” dedi.
İZMİR’DE DE KIZAMIK OLGULARI VAR
İzmir’de de kızamık olguları olduğunu söyleyen Kaynak, “Bu konuda İzmir ile ilgili resmi bir rakam elimizde yok. Sadece gözlem ve duyumlara dayalı ama şu anda kızamık olgularıyla karşılaşıldığını biliyoruz. Ama rakam vermem şu anda resmi bir rakam açıklaması olmadığı için mümkün görünmüyor” ifadelerini kullandı.
