CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, "Yeni anayasada bir kere laiklik olmamalı" diyen TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ı istifaya çağırdı. AKP'ye de bir çağrıda bulunan Böke, "AKP bu sözleri kabul etmiyorsa o koltuğa oturan Meclis Başkanı'nı istifaya çağırmalı" diye konuştu.
MYK TOPLANTISI SONRASI AÇIKLAMA
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında yapılan MYK toplantısı sonrası açıklama yapan Böke'nin açıklamalarında öne çıkan mesajlar şunlar:
"Bu haftaya da TBMM'nin Meclis Başkanı'nın kabul edilemez sözlerinin tartışmalarıyla karşınızdayız. Utanmadan laikliğe, inanç özgürlüğüne açıktan bir saldırı yapmıştır. Öylesine sözler değildir. Yanlışlıkla söylenmiş sözler değildir. Yazılı metine dökmüş, hazırlığını yapmış.
Bu sözler TBMM Başkanı'nın kendisinin üzerine yemin ettiği Anayasa'da laikliğe karşı bilinçlice söylenmiş sözler. Fiili bir durumun açıkça ifade edildiği ve gerçeğe dönüştürüldüğü sözler.
AKP'nin iki ileri bir geri siyaseti bizi şaşırtmıyor. Bu cümleler düşünülerek kuruldu. Herkesin cephesi belli. AKP'nin siyasi pozisyonu belli. Demokrasiye nasıl baktıkları belli. Bu sözler inanç özgürlüğüne, bir arada yaşama kültürüne nasıl baktığını gösteren sözler.
Hedef net, amaç açık. Laiklik kırmız çizgidir. Tek bir CHP'li hayatta kalana kadar arkasında duracağımız laiklik davamız var. Bu bizim kırmızı çizgimiz. Bu sözleri asla kabul etmeyeceğiz. Saldırı yapılmasına izin vermeyeceğiz.
Eğer bu sözler AKP tarafından kabul ediliyorsa laikliği ortadan kaldırmak istiyordur. Kabul etmiyorsa istifaya çağırması gereken de AKP'nin kendisidir. TBMM Başkanı acilen istifa etmelidir. Herkes bu istifa çağrısına ortak olmak zorundadır. Biz CHP olarak açıkça söylüyoruz. İsmail Kahraman TBMM Başkanlığı'ndan derhal gitmelidir.
Radikal zihniyetten dolayı resmi ve gizli olmayan belegelerde IŞİD'e katılımlar oluyor. IŞİD Türkiye'nin yaşam alanı olmuş durumda. Türkiye her gün roketlerin sınırt ötesinden Türkiye'nin şehrine Kilis'e atıldığı ve sonucunda canlarımızı kaybettiğimiz gerçekle karşı karşıyayız.
Füzeler düşmüyor, atılıyorlar. Hükümet, Türkiye'yi de vatandaşlarını da koruyamıyor. Hükümet, vatandaşına ses çıkartıyor o roketlerin atılmasına ses çıkarmıyor. Cihatçılara destek vererek can güvenliği kalmamasına sebep oluyor. Kilis'te insanlarımızın ölüyor olmasının mezhepçi ve radikal olarak tasarlanan Suriye politikasıdır. Vatandaşlarım korumakla yükümlü bir hükümet var. Hükümete görevini hatırlatıyoruz.
İki ileri bir geri siyasetinin bir örneği de Cumhurbaşkanı'nın Dolmabahçe açıklaması. Dolmabahçe'de çekilen fotoğrafta Başbakan Yardımcınız, İçişleri Bakanınız, Grup başkanvekiliniz var mıydı? Vardı.
Bu fotoğrafı yok sayıyorlar. Kürt sorununun güvenlikçi, kapılar kapılarardında, şefaf omayan süreçlerle çözmesi mümkün değil. Üçüncü yol mümkün. Meclis'te, parlamenter zeminde, meşru aktörlerle şeffaf süreçle bir sorunu çözebiliriz. Toplumsal mutabakat komisyonu ilk adımdır. Ortak akıl heyetleri kuralım. CHP'nin teklifi çok açık ve net.
İki ileri bir geri bununla kalmıyor. Ensar'ı korumak için yok sayılan çocuklar var."
Son Güncelleme: 04.05.2016 15:21