İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, suç örgütü lideri Sedat Peker'in iddialarına ilişkin, “Bu yaşananlardan daha fazlası Allah korusun devletin çökmesidir. Soruyorum, ‘bugün Türkiye’de yaşadıklarımız başka bir ülkede yaşanmış olsaydı neler olurdu’ hiç düşündünüz mü? Örneğin Japonya’da olsaydı, intiharlar, harakiriler birbirini kovalardı. Ben bunlara 'intihar etsinler' ya da ‘harakiri yapsın’ demiyorum. Ama hiç olmazsa istifa edecek kadar Japon olsunlar diyorum” dedi.
İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, TBMM’de basın toplantısı düzenledi.
Dervişoğlu, “Bilmenizi isteriz ki sıkıntı içindeki milletimizin gözü kulağı devletindedir. Ama devletin aklı, eli milletin cebinden çıkmayan müteahhitlerde” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kabine toplantısının ardından açıkladığı destek paketini eleştiren Dervişoğlu, “Esnafa 1 milyon 384 bin esnafa 4 milyar 622 milyon verilirken, 2021 yılında Osmangazi ve Yavuz Sultan Selim köprülerinden geçmeyen arabalar için müteahhitlere ödenen miktar 14 milyar 588 milyon olmuştur. Yani sadece iki köprü için müteahhitlere ödenen miktar, esnafa müjde diye verilen paranın üç katından fazladır” dedi.
Dervişoğlu, “Ayrıca yine 2021 yılında 12 şehir hastanesine gelmeyen garanti hasta sayılarını tamamlayabilmek için devletin kasasından müteahhitlere ödenen tutar 16 milyar 348 milyon lira iken, 2 milyon yoksul vatandaşımız için ayrılan bütçe 2 milyar 100 milyon lirada kalmıştır. Yani şehir hastaneleri için müteahhitlere verilen para da yoksul vatandaşlara müjde diye verilen paranın yaklaşık 8 katıdır” diye konuştu.
Dervişoğlu, suç örgütü lideri Sedat Peker'in iddialarının “vahim” olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Konu ile ilgili muhataplar karşılıklı açıklamalar yapıyorlar lakin henüz savcılardan bir ses yoktur. Sanki ‘öküz ölmüş ve ortaklık bozulmuş’ gibi bir izlenim ediniyoruz. Öncelikle bilinmesini isterim ki, bu konuda TBMM’nin eli kolu, neredeyse bağlı durumdadır. Herkes Meclis’ten bir çare beklemektedir. Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi’ne geçişle birlikte Meclis’in gensoru yetkisi elinden alınmıştır. Soruşturma önergesi için de salt çoğunluk gerekmektedir. Araştırma önergeleri ise iktidar kanadının oyları ile reddedilmektedir.
“ARTIK MIZRAK ÇUVALA SIĞMIYOR”
Cumhurbaşkanı vaziyet almadığı müddetçe sığınılacak tek yer yargıdır, onun da bağımsızlığı maalesef tartışmalıdır. Yani tuz kokmuştur. Doğru lafı yanlış adam söyledi diye doğruyu, yanlış lafı doğru adam söyledi diye adamı eğip bükmeye kalkışmamak lazımdır. Adaletin görevi hakikati aramaktır. Bu iktidarın en büyük yanlışı ise kendisini hakikatin yerine koymaya kalkışmasıdır. Türkiye’de en fazla ihtiyaç duyulan şey ahlaklı siyasettir.
Artık mızrak çuvala sığmamaktadır. Bitmek bilmeyen ihtirasları yüzünden bütün değerlerimizi çürüttüler. Bu yaşananlardan daha fazlası Allah korusun devletin çökmesidir. Bu çöküşe seyirci kalmayacak, milletimizle birlikte buna engel olacağız. Soruyorum, ‘bugün Türkiye’de yaşadıklarımız başka bir ülkede yaşanmış olsaydı neler olurdu’ hiç düşündünüz mü? Örneğin Japonya’da olsaydı, intiharlar, harakiriler birbirini kovalardı. Ben bunlara 'intihar etsinler' ya da 'harakiri yapın' demiyorum. Ama hiç olmazsa istifa edecek kadar Japon olsunlar diyorum.”