"İstenirse Başkanlık Babadan Oğula Geçebilecek!"

CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem, sosyal medya hesabından yaptığı canlı yayında, referanduma neden hayır oyu vereceğini maddeleriyle açıkladı. Binlerce kez tıklanan videoda CHP’li Erdem, “evet” oyu verecek olan vatandaşları da gerekçelerini açıklamaya davet etti.

13 Şubat 2017 Pazartesi 16:51
"İstenirse Başkanlık Babadan Oğula Geçebilecek!"

Sosyal medyada Anayasa değişikliğine ilişkin tartışmalar devam ediyor. Facebook hesabında yaptığı canlı yayında, bu süreçte ilginç bir durumla karşı karşıya kalındığını belirten CHP’li Erdem, “Bir tarafta neye ‘hayır’ dediğini söyleyenlerle diğer taraftan neye evet dediğini söyleyemeyenler arasında devam eden bir süreç işliyor. Bu süreç ne yazık ki bugünkü iktidar eliyle bir kutuplaşma yaratarak biçimlendirilmeye çalışılıyor.” diyerek kendi gerekçelerini anlattı.

“BU BİR PARTİ SEÇİMİ DEĞİL, REJİM DEĞİŞİKLİĞİ SEÇİMİDİR!”

Bu seçimin bir parti seçimi olmadığını belirten Erdem, “Bu seçimde biz AKP, CHP, MHP ve HDP’yi oylamayacağız. Bu bir parti seçimi değil, rejim değişikliği seçimidir.” dediği videoda, Meclis’ten geçen metinde yer alan maddeleri açıkladı:

“Birincisi, TBMM bütçe dahi yapamayacak. Meclisin bütün yetkileri elinden alınıyor ve bu yapıldığı halde vekil sayısı 550’den 600’e çıkarılıyor. Zaten yetkisi olmayan Meclis’in vekil sayısı artırılarak bütçemize ve halkımıza ekstra maliyet getiriliyor.”

“BAŞKAN İSTERSE ÖMÜR BOYU BAŞKANLIK KOLTUĞUNDA KALABİLİR”

“Diğer taraftan bu paket geçerse –ki geçmeyecek– başkan Meclis’i feshetme yetkisine sahip olacak. Şimdi başkan olacak kişi –bu kişi Erdoğan olmayabilir, biz Erdoğan özelinde konuşmuyoruz- Meclis’i feshederse kendisi de feshedilecek, deniyor. Bu başkana yarar sağlamaktadır; çünkü başkan bu metne göre iki dönem başkanlık yapabilecek. Ancak 5 yılı dolmadan 4. yılında bu meclisi feshederse o dönem başkanlık yapmamış sayılacak ve iki dönem hakkı baki olacak. Bir kişi sürekli orada kalmak istiyorsa 4 veya 4,5 yılda bir meclisi fesheder ve ölene kadar orada kalabilme hakkına sahip olur.”

“BAŞKANI DENETLEMEK FİİLİ OLARAK İMKANSIZ HALE GELECEK!”

“Bir diğer konu ise diyelim ki başkan bir suç işledi. Deniliyor ya, ‘cumhurbaşkanı vatana ihanetten yargılanıyor ama bu anayasa metnine göre başkan her şeyden yargılanabilecek’. Bu metne göre başkanın yargılanması için 400 vekil gerekecek. Bu 400 vekilin bulunması fiiliyatta mümkün müdür, değildir. Velev ki bulundu, işte o zaman da başkanın meclisi feshetme yetkisi devreye girecek. Yani 400 vekil çıkar ‘biz senin yargılanması istiyoruz’ derlerse, başkan ‘iyi ben de meclisi feshediyorum’ diyebilecek. Başkan denetlenme noktasında olağanüstü yetkilere sahip. Diyelim ki 400 vekil bulundu, başkan da meclisi feshetmedi. Başkan nerede yargılanacak: Anayasa Mahkemesi’nde. Peki, bu mahkemenin 15 üyesinin 12’sini kim seçecek? Başkan seçecek. Dolayısıyla kendi seçtiği hâkimler tarafından yargılanacak. Bu sistemde adalet hiçbir zaman tecelli etmez. Bu sistem başkanı denetlenemez olağanüstü bir yere koyuyor. Diğer taraftan, HSYK fiilen bitmiş olacak. Yargı tamamen derdest edilecek. Başkanın seçtiği kişiler tarafından yargı sistemi alabora edilecek. Başkanın ülkeyi federasyon ve eyaletlere ayırma yetkisi olacak. Bu yetkiyi istediği an kullanma imkânı olacak.”

“MİLLET MECLİSİ DEĞİL, TÜRKİYE BÜYÜK BAŞKAN MECLİSİ’YLE KARŞI KARŞIYA KALACAĞIZ!”

“OHAL yetkisi bakanlar kurulundan başkana devredilecek. Başkan istediği zaman OHAL ilan edebilecek. Eğer işler kötüye gidiyorsa, eğer seçim tehlikesi varsa, eğer memlekette durum iyi değilse, OHAL ilan edecek ve seçim yapılmasını engelleme imkânlarına sahip çıkacak. Başkan yasama, yürüme ve yargının başı olacak.

Başkan ayrıca mensubu olduğu partinin milletvekillerini belirleyebilecek. Dolayısıyla vekiller başkanını gözüne girebilmek niyetiyle siyaset yapacaklar. Zaten içi boşaltılmış ve bütçe dahi yapamaz hale gelmiş Meclis başkanın fiili olarak müdahale ettiği bir yapı olacak. Türkiye Büyük Millet Meclisi gibi değil, Türkiye Büyük Başkan Meclisi gibi hareket edecek. Biz millet meclisi olarak kalmalı ve vekilleri önseçimle halk belirlemeli diyoruz.”

“İSTENİRSE BAŞKANLIK BABADAN OĞULA GEÇEBİLECEK!”

“Aynı zamanda başkan ‘başkanlık kararnameleri’ yayınlayacak ve bu kararnameler Meclis tarafından onaylanmayacak. Şöyle yanlış bir bilgi dolaştırılıyor: OHAL dönemlerinde KHK’lar çıkıyor, Meclis’ten geçerse kanunlaşıyor. Başkanlık kararnamelerinin hiçbiri Meclis’in denetimine tabi değil, Anayasa Mahkemesi denetimine tabi. Anayasa Mahkemesi üyelerini başkan seçiyor. Başkan tarafından atanmış birinin kararnamelere itiraz etme şansı var mı yok.

En önemli maddelerden biri, başkanlık babandan oğula geçiyor. Başkan diyelim yurtdışı ziyaretine gitti,  ziyaret esnasında kaza oldu ve hakkın rahmetine kavuştu. Gitmeden önce yerine oğlunu atadı ki böyle bir yetkisi var. Bu durumda oğlu onun yerine fiili olarak başkanlığa devam ediyor, isterse Meclis’i feshediyor, Anayasa Mahkemesi üyelerini atayabiliyor, bütçe yapıyor, istihbaratı yönetiyor. Kim peki onun oğlu, seçilmiş biri mi, değil. O kişi isterse ömür boyu başkan olarak kalabilir. Çıkarır bir OHAL kararnamesi, Meclisi fesheder, OHAL koşullarında bütün TV’leri kapatır, medyayı kontrol eder, medya patronlarına baskı yapar, kendisini bir şekilde benimsetme yolunu seçer ve kendini başkan yapar. Kararname çıkarırsa tüm bu yetkilere sahip.”

“YÜZDE YÜZ’ÜN İRADESİ YÜZDE 51’İN İRADESİYLE YOK SAYILACAK!”

“TBMM çoğunluğu olan parti bu metne göre hükûmet kuramayacak. Diyelim ki başkan olan kişinin partisi barajı aşamadı. Halk dedi ki ‘biz seni başkan seçeriz ama partini sevmiyoruz’. Bu durumda diyelim ki parlamentoya beş tane parti girdi ki bunlar halkın %100’ünü temsil ediyor. Başkan da %51’le geldi. Şimdi halkın yüzde yüzünü temsil eden parlamento hükûmet kuramayacak ama yüzde 50’lerle seçilen kişi hükûmet kurma yetkisine sahip olacak. Esas çift başlılık böyle ortaya çıkacak. Partiler ‘biz anlaştık uzlaştık ve Türkiye’yi biz yönetmek istiyoruz’ dese de buna güçleri yetmeyecek. Yüzde yüzün iradesi %50’nin iradesiyle yok sayılacak.”

BAŞBAKAN DÖRT SİYASİ PARTİ LİDERİYLE BİR TV KANALINDA REFERANDUMU TARTIŞSIN…”

Sosyal medyada ‘şu şöyle bu böyle dediği için evet diyorum’ deniyor. Ben biri hayır dediği için hayır demiyorum. Bu metni okudum ve bu metnin içinde gördüğüm bu tehlikeler nedeniyle hayır diyorum. Meseleleri idrak etme derdi olan herkes böyle yapmalıdır. Evet de dese hayır da dese okuyup tahlil edip tespit yapacaktır. Ben bugüne kadar hiç yapılmadığı için bir vatandaşımızın, bir siyasetçinin, sanatçının veya futbolcunun neden evet dediğini, hangi maddeye bunu dayandırdığını merak ediyorum. Şu ana kadar çıkıp kimse bir şey açıklamadı. Başbakan bile bunu açıklayamadı. Sayın Başbakan isterse, CHP, MHP ve HDP lideri çıkıp bir kanalda bunu tartışsınlar. İddia ediyorum, bu durumda başbakan bile hayır demek durumunda kalacaktır.”

İşte CHP’li Erdem’in “hayır” oyunu açıkladığı canlı yayın videosu: 

Son Güncelleme: 13.02.2017 17:04
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.