TARIM İŞÇİLERİ İÇİN KAPSAMLI BİR YASAL DÜZENLEME ŞART!
“Türkiye genelinde, mevsimlik tarım işçilerinin Mart ayı ile Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa ve Batman’dan yola çıkarak başlayan iş yolculukları, Adana ve Mersin’de sera sebze ve narenciye hasatından sonra Afyon’da kiraz, Ordu, Rize, Giresun’da fındık ve çay; Konya, Aksaray çevresinde pancar, mısır ve ayçiçeği çapası ve son olarak Samsun civarında sebze hasatıyla Kasım ayına kadar birçok tarım alanında çalışmaktadırlar” diyen CHP’li Kaplan, tarım işçilerinin gittikleri her yerde çadır kentlerde yaşadıklarını, temiz su ve elektriğin olmadığı, başta yiyecek olmak üzere birçok ihtiyaca ulaşımın kısıtlı olduğu, sağlık ve eğitim haklarından tamamen yoksun şartlarda yaşadıklarına dikkat çekti.
CHP’li Kaplan, “Mevsimlik tarım işçilerinin seyahatleri sırasında kullanılan araçların da insan taşımaya uygun olmayan traktör römorku gibi araçlardan tercih edilmesi ve çoğu zaman araç kapasitenin üzerinde yolcu taşınması sebebiyle olası kazalarda birçok işçinin hayatını kaybetmesine sebep olmaktadır. Tam kapanma kısıtlamasından muaf tutulan işçilerin bir kısmı fabrikalarda virüs nedeniyle hayatını kaybederken; kamyon, traktör gibi araçlarla can güvenliği olmadan taşınan mevsimlik işçiler ise yaşadığı trafik kazalarında kayıtdışı çalışmaları sebebiyle iş kazası kategorisine alınmamaktadır. 5 Mayıs tarihinde Gaziantep’ten yola çıkan minibüs Kızlaç tünelinde kaza yaptı ve 15 mevsimlik tarım işçisi yaralandı. Bu ve benzeri birçok vaka da tarım işçileri sosyal güvenceleri de olmadığı için tedavi olanakları da kısıtlıdır” dedi.
EMEK SÖMÜRÜSÜNE SON VERİN!
Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma ve yaşam koşullarının bulaşıcı ve salgın hastalıkların yayılma hızının en yüksek olduğu yerlerden olduğuna da değinen Gaziantep Milletvekili Eczacı İrfan Kaplan “Zoonotik enfeksiyon kaynaklı hastalıklar başta olmak üzere, kimyasal kullanımı ve uzun süre güneşe maruz kalma ile ilişkili kanserler, kas iskelet sistemi, akciğer ve deri rahatsızlıkları tarım işçilerinde en çok görünen hastalıklar arasındadır” dedi.
ÇOCUKLARIN AİT OLDUĞU YER; TARIM ALANLARI DEĞİL, EĞİTİM KURUMLARIDIR
Aralarında çocuk nüfusunun da ciddi sayılarda olduğunu hatırlatan Kaplan, “Çocuklar eğitim haklarından yoksun bırakılıyor. Onların ait olduğu yer tarım alanları değil, eğitim kurumlarıdır. Örgütsüz ve güvencesiz olmalarından kaynaklı düşük ücretle günde 10-12 saat arasında çalışmak zorunda bırakılan tarım işçileri için kapsamlı bir yasal düzenleme şarttır” dedi.