Açıklamasında ilk olarak elektrik kesintisine tepki göstereren İnce, daha önce de Van’a geldiklerinde elektriklerin olmadığını belirterek şu mesajları verdi:
ADINI BÜYÜKŞEHİR YAPMAKLA BÜYÜKŞEHİR OLUNMUYOR: En başta şunu söylemek lazım herhalde: Van’da elektrik yoksa, ampüle de gerek yoktur. O zaman bu şehirde ampülleri sökmek lazım. Adını büyükşehir yapmakla büyükşehir olunmuyor. 2017 yılında elektrik yoksa bir kentin düştüğümüz durumu düşünün. Burada sayın Valiye ve Hükümete sesleniyorum. Nedir bu rezalet, biz geldiğimizde mi kesiyorsunuz? Yoksa sürekli mi kesiyorsunuz? Böyle bir şey olur mu? Elektriklerin kesik olmasının sebebi nedir?
İNSANLARIN TERCİHLERİNE SAYGILIYIZ: Vatandaşlık görevi olarak hepimiz 16 Nisan’da sandık başına gideceğiz. 'Evet’ veya ‘Hayır’ oyumuzu kullanacağız. Bize göre; ‘Evet’ diyenler de ‘Hayır’ diyenler de bizim insanımız. Ne ‘Evet’ diyen terörist, ne ‘Hayır’ diyen terörist. Biz olaylara böyle bakmıyoruz. Bu demokrasi meselesidir. İnsanların tercihine saygı duyarız. Tabii parti olarak insanlarımıza doğrusunu anlatmaya çalışacağız. Hükümet yetkilileri meydanlarda şöyle, ‘Evet çıkarsa terör bitecek, ekonomi güçlenecek, güçlü Türkiye olacağız’ diyor. Bu 18 maddenin içinde hangisi ekonomiyi güçlendirecek? Hangi madde terörü bitirecek? Hangi maddeymiş, onu açıklasınlar.
TÜRKİYE'YE 300 VEKİL BİLE FAZLA: Maddeyi açıklasınlar. ABD’nin nüfusu 300 milyondur. ABD’deki milletvekili sayısı 435, Türkiye Cumhuriyeti’nin nüfusu 80 milyon, milletvekili sayısı 550’dir. Şimdi bunu 600 yapacağız. Aslında bu sayı 650’ye ulaşacak. Çünkü 600 milletvekili, aynı milletvekili statüsünde Cumhurbaşkanı yardımcıları var. Milletvekillerinden bakan olmayacak, bakanlar dışarıdan olacak. Türkiye’ye 300 milletvekili fazla bile, niye 650 yapıyoruz. Yazık günah bu milletin parasına, Rusya’nın nüfusu 150 milyon, milletvekili sayısı 450’dir. 150 milyonda 450, 80 milyonda 650 olacak iş değil.”
VEKİL ARTIK SORU BİLE SORAMAYACAK: Sandıktan ‘Evet’ çıkarsa gensoru mekanizması ortadan kalkacak. Yani milletvekili bakana sözlü soru soramayacak. Partili Cumhurbaşkanı olacak. Bakın bu yanlıştır.
LİDERLER ZİRVESİ GELENEĞİNİ BİTİRDİLER: Geçmişte ülkede bir felaket olduğu zaman Cumhurbaşkanı Çankaya Köşkü’nde parti başkanlarını çağırırdı. Millete güven verirdi. Partili Cumhurbaşkanı olunca sadece ve sadece kendisine oy verenleri temsil eder. Oysa Cumhurbaşkanı milleti temsil etmesi gerekiyor. Bir kriz anında bütün parti başkanlarını alıp millete moral vermesi lazım. Bir kişi hem partinin başkanı, hem devletin başkanı olursa, bu doğru olmaz. Ben milletimizin bu referandumda hayır vereceğine inanıyorum. Onlarda bunu gördüğü için şimdi yan yollara sapıyorlar.
KUTSAL KİTAP SEÇİM BROŞÜRÜ DEĞİLDİR: Propaganda çalışmalarında din tartışmalarına de giriliyor... Gördüğümüz afişlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yer alıyor birçok yerde. Göklerden gelen karar vardır’ yazısını geçen gün Trabzon’da gördüm, Tayyip Erdoğan’ın resminin altına yazmışlar. ‘Üzülme Allah seninle’, Böyle bir şey olabilir mi? Hepimiz elhamdülillah Müslümanız. Allah ne demek onunla, Allah benimle, milletle olamaz mı? Nereden biliyorlar onunla olduğunu? Kutsal dinimizin siyasette yeri yok. Siyaset mekanları, meydanlarında, salonlarda dinimizi pazarlayamayız. Bunu kimsenin yapmaya hakkı yoktur. Kutsal kitap seçim broşürü değildir. Herkes kendine gelsin. Haddini bilsin herkes. Bu tür şeylerle daha çok karşılaşacağız. Bir sapıklıktır gidiyor. Buralardan çıkmamız lazım. Biz siyaset yapıyoruz.
BİR FANİYE BU KADAR YETKİYİ VEREMEYİZ: Bir kişiye olağanüstü hal yetkisi verilemez. Cumhurbaşkanı tek başına olağanüstü hal ilan edebilir. Van’da rahatlıkla olağanüstü hal ilan edebilir. Büyükşehir yasasını iptal edebilir. Van’ı Bitlise’e bağlayabilir. Böyle bir şey olamaz. Bir faniye bu yetkiyi vermememiz lazım. 1924’te Atatürk’e böyle bir yetki verilmek istenmiş fakat milletvekilleri karşı çıkıyor.
DERDİMİZ ERDOĞAN DEĞİL, DERDİMİZ TÜRKİYE: Bu Tayyip Erdoğan düşmanlığı değildir. Bizim derdimiz Tayyip Erdoğan değil, bizim derdimiz Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bizim derdimiz çocuklarımızın geleceği, onun için bu konuda hepimizin uyanık olması lazım. Bakın bu sistemle birlikte başbakanlık kaldırılıyor ve Binali Yıldırım’da kendini yok etmek için meydanlarda geziyor. Dünya siyaset tarihinde bunun bir örneği yok. Bizim bin yıllık tarihimizde hep ikinci adamlar vardır. Bu ülkeye hep ikinci adam gerekiyor. Onun için ben Vanlı kardeşlerimin bu referandumda hayır diyeceğine inanıyorum. Hepimiz için hayırlı bir referandum olsun.
VANLILAR CENNETE, YALOVALILAR CEHENNEME DİYE BİRŞEY YOK: (Aşiretlerin çıkıp toplu halde ‘Evet’ oyu vereceklerini açıkladığının hatırlatılması üzerine) Herkes ölecek ya cenete ya da cehenneme gideceğiz. Vanlılar cenette Yalovalılar cehenneme gider diye bir şey yok. Yani toplu rezervasyon yok. Hepimiz tek tek sorgulanacağız. Siyasette toplu rezervasyon yok. Ölümde nasıl toplu rezervasyon yoksa siyasette de toplu rezervasyon yok. Herkes sandığa gidince tek başına kalacak. O yüzden toplu rezervasyonlar bu çağda doğru şeyler değildir. Herkes özgür iradeleriyle kendi oyunu kullanacaktır.
ESNAFI GEZDİLER, HATIRA FOTOĞRAFI ÇEKTİRDİLER
CHP heyeti daha sonra esnafı gezerek onlarla sohbet etti. Kendisiyle fotoğraf çektirmek isteyenlerle bol bol fotoğraf çektiren İnce Van’a gezmeye gelen İranlılarla da sohbet edip hatıra fotoğrafı çektirdi...