İnce'nin cinleri neden tepesine çıkıyor? Bartın'da açıkladı...

HAYIR mitinglerine ara vermeden devam eden CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce Bartın ve Zonguldak'ta vatandaşlarla buluştu. Almanya, Hollanda ile "çakma kavganın" asıl nedeninin ülkücü oyları olduğunu savunan İnce, "Benim tanıdığım, gördüğüm ülkücü kardeşlerim bu oyuna gelmiyor, onlar da bizim gibi, 'söz konusu vatansa gerisi teferruattır' diyorlar" şeklinde konuştu.

31 Mart 2017 Cuma 16:37
İnce'nin cinleri neden tepesine çıkıyor? Bartın'da açıkladı...

Bartın ve Zonguldak'ta coşkulu kalabalıklara hitap eden İnce, "Göklerden bir mesaj" var afişlerine ise çok sert çıktı: "Yani demek istiyorlar ki Allah da EVET diyor. Bu ülkede artık utanmazlık diz boyu. Zavallı sanıyor ki, Allah sadece göklerde. Oysa Allah zamandan ve mekandan münezzehtir, bunu bile bilmiyor utanmaz. Allah her yerdedir, kalbimizdedir" dedi.

AKP iktidarı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırı'ı hedef alan İnce'nin mesajları şöyle:

FESİH YOK, SEÇİME GÖTÜRME VAR, HEM DE İSTEDİĞİ ZAMAN: Son dönemde biliyorsunuz şimdi bir fesih tartışması çıktı. Cumhurbaşkanın Meclis’i fesih yetkisi  var mı, yok mu? Eğer gerçekten anayasa maddelerini okumuşsa görmüştür fesih yetkisinin olduğunu. Yok eğer kitap okumayıp özet okuyanlar gibi okumuşsa tabi o zaman göremez. Kelime oyun yapıyor. Örneğin artık siz hiç zam kelimesi duyuyor musunuz, zam yok, ne var, güncelleme var. Fesih yok, seçime götürme var, hem de istediği zaman. Diyor ki aslında, 'her şeyi sağlama almam lazım. Olur da CHP gelir, 360 milletvekili bir şekilde bulunur da beni Yüce Divan’a gönderirler' diye korkuyor. Doktora gittiğin zaman senden idrar tahlili istenmesi gibi. İdrarın öbür adını söylemezsiniz. Fakir ekmek çalar hırsız olur, zengin kristal vazo çalar kleptomani olur.

EVET ÇIKARSA, 'GETİR HASAN ŞU KARARNAMEYİ' DİYECEK: Bir kanun var, bir de onun yerine geçen kararname var. Kanun zor, meşakkatli ve zaman alıcı bir süreçte hazırlanır. Zor ama doğru olanı da budur. Kararname nasıl olur peki? Gördünüz mü güzellik uzmanlarının kararnamesini nasıl imzaladı! ‘Hasan getir kararnameyi bakayım’ dedi. Belki buna güzellik uzmanları sevinebilir. Ama bir de bunun tersini görmek lazım. Ben anlatayım size kararnameyi. Eğer EVET çıkarsa, bir sabah kalkar, ‘Hasan getir kararnameyi, '3.5 milyon Suriyeli Türk vatandaşı yapılmıştır’ bitti. 'Emekli ikramiyesi 20 taksitte olacak' oldu tamam, 'şurada şu  eyaleti kuracağım' oldu bitti. Şu şu kişileri yardımcı atadım, hanımefendiyi kendime birinci yardımcı yaptım. Bu hangi ülkede oldu biliyorsunuz değil mi? Azerbaycan’da. Aliyev akşamdan yengeye söz vermişti, sabah ilk işi kararnamesini imzalamak oldu, öyle değil mi?

ABDULLAH GÜL VE BÜLENT ARINÇ ARTIK PARTİYE GİREMİYORLAR: Milletvekili sayısı 50 artıyor. Bunun bu fakir millete maliyeti yıllık 400 milyon lira. Bütçeyi tek başına yapabilecek. Meclis kabul etmezse bir miktar artış koyar yine bütçe devam eder. Eğer EVET derseniz, altı ay süreyle OHAL ilan etme yetkisi vermiş olacaksınız. AKP’li kardeşim sakın ‘bana bir şey olmaz, ben AK partiliyim’  deme. Abdullah Gül, Bülent Arınç da AK Partiliydi. Bir daha önceki durumlarına bir de bugün hallerine bakın. Abdullah Gül ve Bülent Arınç partiye bile giremiyorlar. Gör hallerini gör. Güvenoyu yok.  Sözlü soru kalkıyor, gensoru kalkıyor. Bakanlar beş senede Meclise bir kere gelecek. Milletvekili bakana soru soramazsa, hesap soramazsa sen de milletvekiline hesap soramazsın.

ÜCRETSİZ DERSE İZİN YOK, FETÖ'CÜ VEKİLE 200 BİN TL MAAŞ VAR: Ben Hakan Şükür ile birlikte vekillik yaptım. Hakan Şükür'ü Galatasaray FETÖ'cü olduğu için değil, iyi golcü olduğu için aldı. Ama sen FETÖ'cü diye vekil yaptın. Biliyorsunuz ben fizik öğretmeniyim. Ben Ankara'da bir okulun sabah saatlerinde ben geçen fizik derslerine ücretsiz girmek istedim, Meclis Başkanı olmaz dedi, izin vermedi. Ama aynı Meclis Başkanı TRT'nin FETÖ’cü Hakan Şükür’e 200 bin TL maaş ödemesine ses çıkarmadı.

EY DİYANET DEVLET OLANAĞIYLA EVET DİYENLERE DE FETVA VERSENE: Şu güzel Anadolu’da ne düzgün insanlarımız var bilseniz. Vatandaşın birisi devlet memuru, arkadaşlarıyla birlikte bir devlet dairesinde çalışıyorlar. Bir tane su ısıtıcı almışlar, su ısıtmak için. Şeker almışlar, çay almışlar, su almışlar. Ama devlet dairesinde, devletin elektriğini kullanarak çay demleyecekler. Acaba diyorlar böyle bir çay demlersek bu haram olur mu, caiz midir? Sonunda kararlaştırıp Diyanete soruyorlar, diyorlar ki, ‘Ben devlet dairesinde memurum, burada çay demlesek, su ısıtsak devletin elektriğiyle caiz midir?’ Diyanet fetva veriyor; ‘caiz değildir’ diyor. O çayı içemezsin. Onlar da demlemiyorlar. Ey Diyanet, sen görmüyor musun devletin uçağıyla ‘evet’ propagandası yapıyorlar. Onlara da bir fetva versene.

BEN PAYIMI HELAL ETMİYORUM, TRT'YE: Devletin örtülü ödeneği, devletin uçağı, devletin helikopteri, devletin parası, devletin TRT’si, biz o TRT’ye hepimiz para ödüyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı TRT’ye Dde bir fetva versene. Biliyorsunuz, ”Elektrik faturalarının yüzde 2’si TRT payıdır. ‘Evet’ diyenler de, ‘hayır’ diyenler de her elektrik faturasından TRT’ye pay ödüyor. Peki TRT’de bizi görüyor musunuz. TRT’yi izlersen, Türkiye’nin yüzde 99’u ‘evet’ diyor. Bir tane ‘hayır’ propagandası yok. Benim payım haram zıkkım olsun bu TRT’ye.

CUMHURBAŞKANINA BEYGİRDEN DÜŞTÜĞÜ İÇİN Mİ GAZİLİK VERECEKLER?: Cumhurbaşkanına gazilik unvanı verilecekmiş, ben duydum. Siz de duydunuz mu? FETÖ’çüleri genaral yaptığı, ne istediler de vermedik dediği için önce bir madalya taksınlar. Sonra gazilik de verirler. Savaş kazanmadığına göre herhalde beygirden düştüğü için verecekler. Öyle değil mi?

GÖKLERDEN GELEN MESAJ VARMIŞ, BU ÜLKEDE ARTIK UTANMAZLIK DİZ BOYU: Her tarafta afişler görüyorum. 'Göklerden gelen bir mesaj vardır', 'Ezan için evet', 'Tek bayrak için evet'. Bu ülkede utanmazlık artık diz boyu. Ezanlar günde beş kere özgürce okunuyorsa, bayrağımız gönderde özgürce dalgalanıyorsa bu şehitlerimiz  ve Atatürk sayesindedir. Yani hayır çıkarsa minarelerden klasik müzik mi çalınacak. Ayıp, yazık, hiç utanmıyor musunuz? Hayır çıkarsa bir başka bayrak mı olacak. Sen zaten Ankara’da Barzani'nin bayrağını açmadın mı? Göklerden gelen mesaj var diyorlar. Bu nasıl ilkel, cahil bir din anlayışıdır. Zavallı Allah'ın sadece göklerde oldunu sanıyor. Oysa Allah zaman ve makan kavramlarından münezzehtir. Allah her yerdedir, içimizdedir, kalbimizdedir.

ALLAH’TAN HİZMETKAR, BİR DE PADİŞAH OLSAYDI: Çıkmış bir de ‘Ben sizin hizmetkarınızım’ diyor. Sarayı, uçakları, zırhlı mercedesi var. Damadı bakan, şoförü vekil, sekreter spor il müdürü mü? Hanlar, hamamlar, damat bakan, şoför vekil... Neymiş milletin hizmetkarı... Allahtan da hizmetkar. Ya padişan olsaydı Allah korusun o zaman!

HAKARET EDECEKSEN GELME O ZAMAN: Bir konu daha oldu biliyorsunuz. Hayır çadırına uğradı Cumhurbaşkanı. Güzel, hiç itirazım yok. Bu kadar gerginlik olduğu zamanda güzel bir hareket. Ben de zaman zaman EVET çadırlarına gidiyorum ve onlara başarılar diliyorum. Onlarla tartışmaya gitmiyorum bu nezaketin gereğidir. Hem CHP’nin çadırına gidiyor hem de CHP’nin genel başkanına hakaret ediyorsun! Ya sen kimsin,  gelme o zaman, ali kıran baş kesen misin? İyi ki gidip orada hayırcıları dövmemiş! 16 Nisanda memleketin bahtı mı, tek insanın tahtı mı? İşte oylanacak olan gerçek budur.

FETÖ'CÜ DAVULCU BİLE VAR TEK MİLLETVEKİLİ YOK: FETÖ ile birlikte yönetiyordunuz ülkeyi. FETÖ senin yönetim ortağındı. Bakın FETÖ'cü hemşire var mı, var... FETÖ'cü general, savcı, hakim, öğretmen, baklavacı, davulcu, zurnacı var mı, var. Bir tek FETÖ'cü milletvekili yok. Peki siz buna inandınız mı? FETÖ'cü milletvekillerini açıklayayım mı! Siz sandık başında açıktan oy kullanayım derseniz kullandırırlar mı, hayır. Ama bazıları açıktan oy kullandı, 'işte benim oyum bu' dediler. İşte onlar FETÖ'cü vekillerdir.

MEĞER TEK DERDİMİZ PARTİLİ CUMHURBAŞKANIYMIŞ: Ben çıkmayacağına kesinlikle inanıyorum... Ama diyelim pakete evet çıktı. Ama değişiklikler 2019’da yürürlüğe girecek. Bir madde var ki o ise hemen yürürlüğe girecek. O da partili cumhurbaşkanlığı maddesi. Yani Türkiye’nin hiçbir derdi yokmuş, işsizlik yokmuş, enflasyon yokmuş, dış politikada sorun yokmuş, emeklinin derdi yokmuş; tek derdimiz partili cumhurbaşkanıymış. Meğer tek derdimiz buymuş.

HER ŞEY DEVLETTEN, BAS HAYIRA KURTUL BU İLLETTEN: Ey İzmirliler hani Padişah Mecnun ile Leyla’yı çağırmış saraya. Leyla’ya bakmış, bakmış. Mecnun’a dönerek, ‘Ya Mecnun Leyla bu mu ya, hani uğruna dağlar deldiğin Leyla bu mu?’ diye sormuş. Mecnun da, ‘Padişahım siz bir de onu benim gözümle bir görseniz’ demiş. İşte eyy İzmirliler Onlar bizim gözümüzle cumhuriyete bakmıyor. Bizim aşkımızla bakmıyor. Sandık başına gittin. Zarf, pusula, mühür hepsi devletten. Bas hayıra kurtul bu illetten. Peki hangi rengi tercih edeceksin. Beyaz demokrasinin kefeni, geç onu hemen öbürüne geç. Öbürü toprağın bereketi kahverengi. Bas kahverengiye oyun bereketli olsun.

ÜLKÜCÜLER DE, 'SÖZ KONUSU VATANSA GERİSİ TEFERRUATTIR' DİYE BAKIYOR: Şimdi bütün dertleri milliyetçi oyları almak. Onun için yurtdışından medet umuyorlar. Ama ülkücü kardeşlerim ben görüyorum ki, bu oyuna gelmiyorlar. Onlar da konuya bizim gibi, 'söz konusu olan vatansa geresi teferruattır' diye bakıyorlar. Türkiye - Hollanda krizi de bu milliyetçi  oylar yüzünden çıktı. Biz kişileri birer devlet olarak kabul edelim. Ben ve siz iki devlet olalım... Ben sizi arıyorum, diyorum ki, sizi ziyarete geleceğim. Siz de diyorsunuz ki, 'benim düğünüm var, çocuğumu evlendiriyorum, sonra gelin'. Hollanda'da seçim var, müsait değilim sonra gelin diyor yani. Ben ısrar ediyorum, 'hayır şimdi geleceğim'. Komşuluk ilişkilerinde kapı kırarak ziyaret olur mu?

Son Güncelleme: 31.03.2017 23:05
Anahtar Kelimeler:
Muharrem Ince
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.