TANKI BIRAK DA, SEN BEYGİRİN ÜZERİNE BİLE ÇIKAMADIN: Bir tartışma var bugünlerde. Sayın Cumhurbaşkanı 15 Temmuz gecesi neredeydin, o tankın üzerine neden çıkamadın diyor. Ya sen tankı bırak, sen beygirin üzerine çıkamadın. Beygire çıkamayan tankın üzerine neden çıkamadın diye soramaz. Ha ille soracaksan o zaman Binali Yıldırım'a sor. Binali Yıldırım 15 Temmuz gecesi hangi tünelde saklanmış. İş artık ayağa düştü.
YEDİ PARÇANIN BEŞİ, BAŞI, DÖŞÜ HOCAYA, OLAY BU: Ben bu 18 maddeyi inanı en az 50 kere okumuşumdur. Bak güzel kardeşim, Kuran-ı Kerim’in ilk emri ne? Oku. Okudun mu bunu da ‘evet’ diyeceksin. Ben 50 kere okudum. Burada sana, bana, işçiye, memura, esnafa, köylüye, öğrenciye, işsize bir şey yok. ‘Birilerine bir şey var mı?’ dersen var. Adam kurban kesmiş, deriyi yüzmüş, 7 parçaya bölmüş. Tam dağıtacak ‘hocaya bir sorayım bunu’ demiş. ‘Hocam bu kurban etini nasıl dağıtayım?’ ‘Çok basit’ demiş hoca. ‘Başı hocaya, döşü hocaya, 7 parçanın 5’i hocaya, derisi cemaate, gerisi de sana’ demiş. Başı gitmiş, döşü gitmiş, 7 parçanın 5’i gitmiş, deriyi cemaat almış, gerisi de bize kalmış. Bu paket de böyle işte.
HAYRETTİN KARAMAN İLLA FETVA İSTİYORSAN AL SANA FETVA, MAAŞIN HARAM: Tek kişiye göre hazırlanmış bir Anayasa'dır BU. Bu Anayasa paketinin sadece iki paketi yürürlüğğe girecek. HSYK ve partili cumhurbaşkanı. Gerisi 2019'da yürürlüğe girecek. Hani devletin bekaası diyorlardı ya. Demek ki devletin bekaası değilmiş; Devlet Bahçeli'nin bekaasıymış, onun koltuğuymuş. Devletin olanaklarıyla her tarafı süslemişler. Bir de bugün bir fetvacı bulmuşlar. Hayrettin Karaman... Evet demek farzdır demiş, fetvaya bak. Evet demek farzmış. (Yuhalamayın, taşı gediğe koyacaksın) Farz Allah'ın emri. Allah'ın siyasette ne işi olabilir. Biz Anayasa siyaset konuşuyorz. İlla fetva istiyorsan. Beleşten Ziraat Bankası Yönetim Kurulu'na atandın, oradan cukka alıyorsun, o sistemde faiz var, senin maaşın haramdır haram, al sana fetva işte.
EY MEHMET GÖRMEZ TAYYİP ERDOĞAN MI, ALLAH'TAN MI DAHA ÇOK KORKUYORSUN?: Şu güzel Anadolu’da ne düzgün insanlarımız var bilseniz. Vatandaşın birisi devlet memuru, arkadaşlarıyla birlikte bir devlet dairesinde çalışıyorlar. Bir tane su ısıtıcı almışlar, su ısıtmak için. Şeker almışlar, çay almışlar, su almışlar. Ama devlet dairesinde, devletin elektriğini kullanarak çay demleyecekler. Acaba diyorlar böyle bir çay demlersek bu haram olur mu, caiz midir? Sonunda kararlaştırıp Diyanete soruyorlar, diyorlar ki, ‘Ben devlet dairesinde memurum, burada çay demlesek, su ısıtsak devletin elektriğiyle caiz midir?’ Diyanet fetva veriyor; ‘caiz değildir’ diyor. O çayı içemezsin. Onlar da demlemiyorlar. Ey Diyanet, sen Recep Tayyip Erdoğan’ı, Binali Yıldırım’ı görmüyor musun devletin uçağıyla ‘evet’ propagandası yapıyor. Onlara da bir fetva ver sene. Yağma Hasan’ın böreği ye babam ye bitmiyor! Sorun o Mehmet Görmez'e o da biraz görsün. Tayyip Erdoğan'ın kullandığı devlet olanakları hanam desene. Niye vermiyorsun fetvayı. Korkuyor musun, Allah'tan mı daha çok korkuyorsun, Tayyip Erdoğan'dan mı korkuyorsun. Kimse camileri seçim büroları zanetmesin. Gel demokrasiyi bütçeyi konuşalım.
TRT'YE HAKKIM ZEHİR ZIKKIM OLSUN: Devletin örtülü ödeneği, devletin uçağı, devletin helikopteri, devletin parası, devletin TRT’si, biz o TRT’ye hepimiz para ödüyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı TRT’ye de bir fetva versene. Biliyorsunuz, ”Elektrik faturalarının yüzde 2’si TRT payıdır. ‘Evet’ diyenler de, ‘hayır’ diyenler de her elektrik faturasından TRT’ye pay ödüyor. Peki TRT’de bizi görüyor musunuz. Hayır. Bir kere gördünüz mü beni TRT’de, hayır. Geçenlerde genel başkanımızı çıkardılar TRT’ye, hadi bir iki dakika sonra Tayyip Erdoğan’ın canlı yayını var, oraya bağlanacağız. Terbiyesizliğe bakın hele. TRT’yi izlersen, Türkiye’nin yüzde 100 ‘evet’ diyor. Bir tane ‘hayır’ diyen yok. CHP iktidarında o TRT yöneticiyerini canlı yayında Anayasa'yı ihlalden yargılayacağız, utanmaz adamlar. Bizim hakkkımız ne olacak. Benim payım haram zıkkım olsun bu TRT’ye, boğazında kalsın. Siz de haram olsun diyor musunuz.
HAYIR ÇIKARSA İKİ BAYRAK MI OLACAK?: Bazı pankartlar gördüm gelirken. 'Allah için evet' demiş. Ne kadar ayıp. 'Tek bayrak için evet' demiş. Yani 'hayır' çıkarsa çift bayrak mı olacak? Siz bizi kendinizle mi karıştırdınız. Ankara'nın göbeğine Barzani'nin bayrağını siz dikmediniz mi? Ne konuşuyorsunuz. İyice şaşırdılar bunlar artık, gerçekten ne yapacaklarını şaşırdılar. Afişler gördüm, 'Ezan için Evet' Ya hayır çıkınca bu ezanlar susacak mı? Bu ezanlar beş vakit okunuyorsa Atatürk ve cumhuriyet sayesindedir.
ARTIK İYİCE ŞAŞIRDILAR BUNLAR: Dün tavan yaptı artık. Peygamber mağaradayken örümcekler ağ yaptı, müşrikler yakalayamadı. Sen 185 milyon dolarlık uçaktaydın. Ne yani kendini peygamberle mi kıyaslıyorsun? Peygamberliğini mi ilan edeceksin. siyaset meydanınıda Allah'ın peygamberin ne işi var. ne yapacağını şaşırdılar, yani insan utanır kendini peygamberle kıyaslamaya. Dün de mert direnir, namert kaçar diyorsun. 2010'da direndik sen evet dedin yargıyı FETÖ'ye teslim ettin. FETÖ de seni kandırdı. sen de milleti kandırdın.
EVET DEMESİ İÇİN AKLINI PEYNİR EKMEKLE YEMİŞ OLMASI LAZIM: 16 Nisan'da 16 Nisan'da sandık başına gideceğiz. Başbakan seçmeyeceğiz, yönetim biçimimizi belirleyeceğiz. Ya çağday dünya ülkesi olacağı, ya da Uganda, Mozambik gibi olacağız. Tercih milletimizin tabi, başımızın üzverinde yeri var. Evet diyenler olacak hayır diyenler olacak. Evet diyenler de hayır diyenler de bu memleketin evlatları. Ama Evet diyenlere sesleniyorum. Kuran-ı Kerim'in ilk emri nedir. "Oku", güzel kardeşim sen bunu okudun da mı evet diyorsun. Eğer okuduysan yüzde 1 evet bile çıkmaz. Bir insanın bunu okuyup da evet demesi mümkün değil. Aklını peynir ekmekle yemiş olması lazım.
BOMBA KULİS HABERİ VERDİ: 300 BİN MEMURU ATACAKLAR: Devlet memuru olup da buna nasıl evet diyebilir. Bunlar devlet memuru güvencesini yok edecek. Ankara'dan size bir dedikoduyu söyleyeyim. Evet çıkarsa 300 bin devlet memurunun işine son verecekler. Bakın ne dediydi dersiniz. Bir devlet memurunun kendi elleriyle, kendi boynuna ip geçirmesini anlayamam. Uşak'ta bir söz var: Altın dişim kanamaz, bu Anayasa bize yaramaz, İlla evet diyeceksen ver ver; Kendi düşen ağlamaz. Bunun nesine evet diyeceksin: Tek kişiye kıyak, demokrasiye tuzaktır bu.
BİZİM DERDİMİZ PARTİ DEĞİL, CUMHURİYET: Tarihimizde çok isimler var. Ama şimdi bir de Binali Yıldırım var. Bayılıyorum buna, evimizin neşesi. Otobüste bazan canım sıkılıyor, arkadaşladra, 'bulun bir Binali Yıldırım videosu da izleyelim' diyorum. Geçenlerde biliyorsunuz Bolu'ya gitti. 'Biz Bolu Beyi'nin torunlarıyız' dedi. Pes, vallahi pes. Cahilliğin bu kadarı. Yahu hiç mi kitap okumadın be adam! Tarihinden de mi bihabersin. Nasıl olur böyle bir şey. Biz Bolu Beyi zalimdir, halkına zulüm etmiştir. Ona karşı çıkan, isyan eden ise Köroğlu'dur. Binali Yıldırım Bolu Beyi'nin torunuysa biz Köroğlu'nun torunuyuz. Buna gazeteciler doların yükselişini sorunca, 'dolsa ne olur, dolmasa ne olur' diyebiliyor. Şimdi de çıkmış meydan meydan dolaşıyor, 'nolur beni imha edin, ben gereksizim' diyor. Bu paket onun başbakanlığını sona erdirecek onu da bilmiyor. Başbakanlık senin babanın dükkanı mı. Orası Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı. Sırf bunun kalması için bile HAYIR diyorum. Bir de diyor ki, CHP'de Deniz Baykal bir yanda, Muharrem İnce bir yanda diyor. Göya çomak sokacak. Bizim derdimiz parti değil, cumhuriyet. Burada sadece CHP'liler yok, onlara da bir alkış alayım. Burada memleketin hayırını isteyen hayırcılar var.
TEK CÜMLE İLE PAKETİ ÖZETLERSEM: Siyasetçi vatandaştan oy ver diylebilir ama siyasetçi 'bana devmleti, tapusuyla ver' diyemez. İşte onu vermeyiz. Eğer buradan evet çıkarsa tam 200 yıl geriye gideriz. 200 yıllık demokrasi mücadelesini çöpe etmış oluruz. Ey Muharrem İnce buralara kadar geldin tek cümle ile Anayasa paketini özetle derseniz. Size şunu söyleyebilirim: Evet dersen Bilal Oğlan, hayır dersen senin oğlan kazanır. Evet dersen tek adamın tahtı, hayır dersen bu milletin bahtı gülecek. Ucunda ölüm olsa da korkmayın.
BİR FETÖ MUHABBETİDİR GİDİYOR, UTANMAZLIĞA BAKIN HELE: Besleyen sen, büyüten sen. Kandırıldık, Rabbim bizi affetsin deyen sen değil misin. Devlete yerleştiren siz değil misiniz? Geçenlerde Ankara'da bir bilboardda gördüm. Melih Gökçek kitap yazmış. "Sol siyaset ve FETÖ ilişkileri" Utanmazlığı görüyor musun. Utanmazlığıa bakın hele, Besleyen sen değil misin onları. Ankara'yı parsel parsel onlara satmadın mı?
EVET DERSENİZ, EYALET KURMA HAKKI VERİYORSUNUZ: Eğer evet derseniz eyalet kurma hakkı veriyorsunuz Cumhurbaşkanına. Bu hakkı babana bile vermeyeceksiniz. Altı ay boyunca OHAL ilan edebilir. Evet derseniz partili cumhurbaşkanlığına geçilecek. Partili cumhurbaşkanı ise felaket olur. Zor günlerde cumhurbaşkanı tüm partileri toplayabilmelidir. Partili ise O milletin başı olamaz. Hem yargının, yasamın, devletin, icranın, ordunun, milletin başı olamaz.
EVET ÇIKARSA, KARARNAMELER DEVLETİ OLURUZ: Bir kanun var, bir de onun yerine geçen kararname var. Kanun zor, meşakkatli ve zaman alıcı bir süreçte hazırlanır. Zor ama doğru olanı da budur. Kararname nasıl olur peki? Gördünüz mü güzellik uzmanlarının kararnamesini nasıl imzaladı! ‘Hasan getir kararnameyi bakayım’ dedi. Belki buna güzellik uzmanları sevinebilir. Ama bir de bunun tersini görmek lazım. Ben anlatayım size kararnameyi. Eğer EVET çıkarsa, bir sabah kalkar, ‘Hasan getir kararnameyi, '3.5 milyon Suriyeli Türk vatandaşı yapılmıştır’ bitti. 'Emekli ikramiyesi 20 taksitte olacak' oldu tamam, 'şurada şu eyaleti kuracağım' oldu bitti. Kararname devleti oluruz. Şu şu kişileri yardımcı atadım, hanımefendiyi kendime birinci yardımcı yaptım. Bu hangi ülkede oldu biliyorsunuz değil mi? Azerbaycan’da. Aliyev akşamdan yengeye söz vermişti, sabah ilk işi kararnamesini imzalamak oldu, öyle değil mi?
HANLAR, HAMAMLAR; DAMAT BAKAN, ŞOFÖR VEKİL: Çıkmış bir de ‘Ben sizin hizmetkarınızım’ diyor. Sarayı, uçakları, zırhlı mercedesi var. Damadı bakan, şoförü vekil, sekreter spor il müdürü mü? Hanlar, hamamlar, damat bakan, şoför vekil... Üç bin koruması var mı? Allahtan da hizmetkar. Ya padişan olsaydı Allah korusun o zaman!
FAKİRİN DEĞİL ZENGİNİN ÇOCUKLARI VEKİL OLACAK: Milletvekili sayısı 50 artıyor. 50 tane de yardımcı atayacak. Bunun bu fakir millete maliyeti yıllık 400 milyon lira. Oysa bize 300 vekil yeter de artar bile. Sonra 18 yaşında vekil var. Müjdemi isterim Bilecikliler. Sizin torunlar 18 yaşında vekil olacaklar. İnandınız mı, hayır. Ya kimlerin çocuğu olacak? Zengin çocukları olacak. Fakirin çocuğu ise 18-20 yaşında gidecek askere El Bab'da şehit olacak. Eğer EVET derseniz, altı ay süreyle OHAL ilan etme yetkisi vermiş olacaksınız.
SAKIN BANA BİRŞEY OLMAZ DEME: Hani korkmayın diyorum ya, AKP’li kardeşim sakın ‘siz CHP’lisiniz ondan başınıza bir şey gelir ama bana bir şey olmaz, ben AK partiliyim’ deme. Bir zamanlar da FETÖ de AKP’li değil miydi. Şimdi gör hallerini gör! Bakın size yaşanmış bir olay anlatayım bunu üzerine: Bir gün duvardaki çatlaktan bakan fare, çiftlik sahibi ile karısının bir paket açtıklarını görür. "İçinde yiyecek mi var?" derken bir de bakıyor ki, fare kapanı! Hemen bahçeye koşup, alarmı veriyor... 'Evde kapan var, evde kapan var!’ Önce tavuğa koştu. 'Tavuk kardeş evde kapan var' Tavuk gıdaklayıp, kafayı kaldırıyor, ve, 'Fare kardeş bu sizin için ciddi bir sorun olsa da, şahsen beni ilgilendirmiyor' diyor. Fare çaresiz bu kez dönüp bu sefer keçiye, 'Evde kapan var, evde kapan var diyor... Keçicik konuyla ilgilendi ama, kendi hesabına , 'Üzgünüm farecik, vah, vah emin ol senin için dua edeceğim' diyor... Fare bu kez öküze yöneliyor... 'Ya evde kapan var diyorum' kimse aldırmıyor... Öküz: ‘’Fare kardeş senin için üzüldüm, ama bu benim açımdan burnumu sokacağım bir konu değil’’ diyor. Farenin de başını eğip, gitmekten başka çaresi kalmıyor... Yalnızlık ve terk edilmişlik hisleri içinde, fare kapanı ile artık tek başına başa çıkmaya çalışacaktır... O aksam evde, alışılmamış bir ses duyuldu; sanki bir kapan, avının üzerine kapanmıştı... Sese koşan çifçinin karısı, karanlıkta kapana zehirli bir yılanın kuyruğu kaptırdığını görmemiş, yılan da onu ısırmıştı Çiftçi karısını hastaneye koşturdu, karısı eve ateşli döndü. Ateşli insana ne verilir? Sıcacık bir tavuk çorbası!... Çiftçi önce tavuğu kesmiş. Ama kadın hala iyileşemiyormuş, dost ahbap, gelince hasta ziyaretine, çiftçi de sofraya keçiyi de çıkarmak zorunda kalmış! Ama çiftçinin karısı iyileşememiş;sonunda da ölmüş Aman ne kalabalık gelmiş cenazeye, ne kalabalık! Bu sefer de konukları, doyurmak için kesilen öküz olmuş tabi... Fareye de olan biteni deliğinin ardından izlemek kalmış!... Onun için bir daha, seni ilgilendirmeyen bir sorun karsına çıkarsa bir kez daha düşünün diyorum, hepimiz tehdit altında mıyız, değil miyiz bunu bir kez daha düşünün...
İÇİMİZDEKİ CUMHURİYET AŞKIYLA MÜCADALE EDECEĞİZ: Bugün birçok şeye sahipsek bu Atatürk ve cumhuriyet sayesindedir. Bizim içimizdeki cumhuriyet aşkı, sevgisi başkadır. mecnun'un Leyla'ya aşkı gibidir. Hani Leyla ile Mecnun Padişah’ın huzuruna çıkmışlar. Padişah bir Leyla’ya bir Mecnun’a bakmış. Padişah demiş ki, “Ya Leyla bu mu ya; ya sen bunun için mi bu kadar çileyi çektin, dağları deldin, bunca acıya katlandın?” Bunun üzerine Mecnun Padişah’a dönerek, “Padişah’ın sen bir de onu benim gözümle görsen!” Bizim içimizdeki cumhuriyet, Atatürk sevdası da de Mecnun’un Leyla’yı gördüğü gibidir. Madem mecnundan başladık bir tane daha anlatayım: Birgün Mecnun bir yerden geçiyormuş. Adamın biri de namaz kılıyormuş. Mecnun adamın önünden geçince adam kızmış: ‘Ne yaptın sen Mecnun, önümden geçtin, bak namazımı bozdun’ diye çıkışmış. Mecnun da adama bakıp, “Eyy adam ben içimdeki Leyla aşkıyla seni görmedim bile önünden geçtim, sen içindeki Mevla aşkıyla beni nasıl gördün?” İşte biz de içimizdeki Leyla aşkıyla cumhuriyetimize, demokrasimize, rejimimize, Atatürk’e, İsmet Paşa’ya sahip çıkacağız.
