Ülkemizde ki bebek ekonomisinin yıllık cirosunun 9 milyar TL civarında olduğunu belirten Tekin, “yenidoğan bebeklerin aylık bakım masrafları ortalama 600 lirayı buluyor. En büyük gider kalemi ise bebek bezi. Pırlantadan vergi almayan Erdoğan, bebek bezinden, mamasından yüzde 18 KDV almayı biliyor. Bu oran ivedilikle yüzde 1 e düşürülmelidir” dedi.

Gürsel Tekin açıklamasını şöyle sürdürdü:
Bu iktidar dönemin de halkımız giderek mutsuzlaşıyor da. Mutsuzluk oranının istikrarlı bir şekildearttığını dile getiren Gürsel Tekin, 2018 yılında 30 binden fazla kişi yurttaşlıktan çıktı. 2018 yılı mutsuzluk oranı ile 2012 yılını karşılaştırdığımız zaman doğurganlık oranının neden düştüğünü çok
daha iyi anlayabiliriz. İktidar doğurganlık oranının artmasını istiyorsa bir an önce bu soruna çözüm bulmalıdır. Bu mesele Kanal İstanbul yapımından çok daha önemli çok daha acildir dedi.

“2002 yılında 2,17 olan toplum doğurganlık hızı 17 yılda her yıl düşerek 1,99 seviyesine geriledi. Nüfus artışına rağmen, 2014 yılında 1 milyon 350 bin canlı bebek yaşama merhaba derken 2018 yılında doğan bebek sayısı sadece 1 milyon 248 bin. Urfa 4,13 doğurganlık oranı ile seviyeyi üstte tutuyor. Urfa olmasa doğurganlık oranı nüfus yenilenme oranının da altında kalacak. En önemli sebep iktidarın toplumun tamamını karamsarlığa ve umutsuzluğa iten politikalarıdır. 17 yıldır ülkenin ekonomik, siyasi ve sosyal dinamiklerine saldıran, her alanda kriz çıkartan iktidar yüzünden nüfus artışı da geriledi. Sn. Erdoğan “Bizi kısırlaştırmaya çalışıyorlar” diye kürsüden komplo teorileri boca etmesin. İyi yönetilen, bolluk, bereket ve umudun olduğu bir ülkede elbette nüfus artışı olur. İktidarınız insanların umudunu yok ettiği için halkımız geleceğe güvenle bakmıyor, çocuk yapmıyor.”