Gürer’in önergesine Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından verilen yanıtta, 03.05.2024 tarihi itibarıyla gıda işletmelerine 375.246 denetim yapıldığı, denetim sonucunda olumsuzluk tespit edilen 4.990 işletmeye toplamda 227.146.180 TL idari para cezası uygulandığı ve 118 işletme için Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in soru önergesinde belirtilen taklit ve tağşiş tespit edilen işyeri, firma, şirket listesinin açıklanmama nedeni, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı tarafından cevaplanmadı. Gürer, “Bakanlık tarafından en son 1 Mart 2022 yılında taklit ve tağşiş listesi açıklandı. Üstünden 2 yıl geçti ancak taklit ve tağşiş listesi açıklanmadı.” şeklinde konuştu.
GÜRER’İN SORULARI
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, önergesinde şu sorularına yanıt istedi:
Tarım ve Orman Bakanlığının taklit ve tağşiş listesini 2 yıldır yayınlamamasının sebebi nedir?
Denetimler esnasında at eti kullanıldığının ortaya çıkması, taklit ve tağşiş listesinin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Bu sebeple 2024 yılında taklit ve tağşiş ürün üreten firmaların yayınlanmasına yönelik bir çalışma yapılmakta mıdır?
Tarım ve Orman Bakanlığı gıda denetimlerini ne sıklıkla yapmaktadır? 2024 yılının ilk 4 ayında yapılan denetim sayısı ve cezai işlem uygulanan firma sayısı kaçtır?
At eti gibi çeşitli gıda skandallarının yaşanmasının ardından, tüketicilerin güvenini sağlamak için ne gibi önlemler alınmaktadır?
YÖNETMELİKTE BELİRTİLİYOR
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından verilen yanıtta, “Bakanlığımızın yaptığı kontroller sonucunda sahip olduğu bilgileri kamuoyunun bilgisine sunabileceği 5996 sayılı Kanun'un 31 ’inci maddesinin 6’ncı fıkrasında ve 17 Aralık 2011 tarihli ve 28145 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Gıda ve Yemin Resmi Kontrolüne Dair Yönetmelik’in 8’inci maddesinde hükme bağlanmıştır.” ifadelerine yer verildi.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Bakanlığın verdiği cevapta yapılan kontroller sonucu elde edilen sonuçların kamuoyunun bilgisine sunulabileceği yönetmelik ile hükme bağlandığının belirtilmesine karşın, neden bu sonuçlar ve taklit, tağşiş listesi kamuoyu ile paylaşılmıyor?” dedi.
2 YILDAN FAZLA SÜRE GEÇTİ
Tarım ve Orman Bakanlığı’nca verilen yanıtta ayrıca, “Bakanlığımızca ilk kamuoyu duyurusunun yapıldığı 2012 yılından bu yana laboratuvar sonucuyla taklit veya tağşiş yapıldığı kesinleşen ve kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşürecek şekilde bozulmuş, değiştirilmiş gıdaları üreten ve/veya satan firmaların ve ürünlerinin kamuoyuna duyurulması yapılan denetim sonuçlarına göre belirli aralıklarla yapılmaktadır.” denildi.
Önerge sahibi CHP’li Ömer Fethi Gürer, “Taklit ve tağşiş listesinin belirli aralıklarla kamuoyuna duyurulduğu Bakan cevabında ifade ediliyor. Belirli aralıktan kasıt 2 yıl mı?” diye tepki gösterdi.
118 İŞLETME HAKKINDA SAVCILIĞA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULDU
Gıda denetimleri ve bu denetimler sonucu cezai işlem uygulanan işletme sayısına ilişkin soruya ise, “03.05.2024 tarihi itibarıyla gıda işletmelerine 375.246 denetim yapılmış olup denetim sonucunda olumsuzluk tespit edilen 4.990 işletmeye toplamda 227.146.180 TL idari para cezası uygulanmıştır. 118 işletme için Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuştur.” ifadelerine yer verildi.
CHP Milletvekili Gürer, “Denetimler yapılmış, taklit ve tağşiş ürünler tespit edilmiş, cezai işlem uygulanmış. Peki, bu firmaların isimleri, bulundukları iller, uygunsuzluk nedenleri, yani taklit ve tağşiş listesi neden kamuoyu ile paylaşılmıyor? Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşürecek şekilde bozulmuş, değiştirilmiş, taklit ve tağşiş edilmiş ürünleri piyasaya sürenlerin açıklanması gerekmektedir. Bu şirketlerin kamuoyuna açıklanması caydırıcılık açısından da son derece önemlidir. Bu yanlıştan bir an önce dönülmeli ve en kısa zamanda taklit ve tağşiş listesi açıklanmalıdır,” şeklinde konuştu.
GIDA DENETİMLERİ ŞEFFAF OLMALI
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Halk sağlığını koruma ve tüketici güvenliğini sağlama adına, gıda denetimlerinin şeffaf bir şekilde yürütülmesi ve bu süreçte uygunsuzluk tespit edilen işletmelerin kamuoyu ile paylaşılması, hem tüketicilerin bilinçlenmesi hem de diğer işletmeler üzerinde caydırıcı bir etkisi olması açısından önem arz etmektedir. Bu tür uygulamalar, gıda güvenliği standartlarının yükseltilmesine ve halk sağlığının korunmasına yönelik önemli adımlardır.” dedi.
TAKLİT, TAĞŞİŞ YAPANLAR İSİM İSİMAÇIKLANSIN
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında ekonomik krizin hileli ürün sayısını artırdığını belirterek, “Gıda ürünlerinde ekonomik krizin de etkisiyle taklit ve tağşiş ürünlerde yaygınlaşan bir durum var. Bu nedenle denetimlerin artırılması gerekiyor. Ancak, 2012 yılında çıkarılan bir yönetmelikle bu işte tespit edilenlerin kamuoyuna teşhir edilmesi gerekiyordu; firma, şirket ve kişi isimleri kamuoyuyla paylaşılıyordu. Sayın Bakan geldikten sonra bu uygulama bugüne kadar hiç gerçekleşmedi. Bunlar kim? Neden bu kişiler kamuoyuyla paylaşılmıyor? 118 işletme savcılığa bildirildiğine göre bu işletmelerin ciddi sorunlu olduğu ortaya çıkıyor. Bu işletmeler faal mi, değil mi? Kapıları açık mı? İnsanlar hâlâ buradan gidip gıda ürünleri tüketiyor mu? Birden çok kere aynı işi yapan işletmeler bu işten men ediliyor mu? Daha önceki bakana sorduğumuz bir soruda, dönemin Bakanı verdiği yanıtta 31 firmada tekrar aynı durumun tespit edildiğini ve bu firmalara ilişkin önlemlerin artırılacağını ifade etmişti. Yani tespit etmek sorunu çözmüyor; buraları kamuoyunun bilmesi lazım. Örneğin, tek tırnaklı ya da domuzun işlenerek dana kıyma ya da dana köfte gibi satıldığı yerler olduğunu Bakanlık açıklıyor. Bu işletme tespit edildiğine göre faaliyetinin sürüp sürmediği konusunda bilgi verilmiyor. İsim isim açıklandığında en azından tüketici bu yerlerden haberdar oluyordu.” dedi.
DOMUZ VE TEK TIRNAKLI HAYVAN ETİ TESPİT EDİLMİŞTİ
CHP’li Ömer Fethi Gürer, “Alkolsüz içeceklerde ilaç etken maddesi, balda şekerleme de kullanılan fruktoz gibi ürünlerin varlığı, baharat ve çayda boya ve gıda maddesi, zeytinyağında bitkisel yağ dahil düşük kaliteli yağların bulunması, et ve et ürünlerinde soya, domuz eti, tek tırnaklı hayvan eti, tereyağ ve peynirde bitkisel yağ, şekerli mamullerde ilaç etken maddesi gibi bozuk ve taklit olduğu ifade edilen ürünlerle ilgili kim bunları yapıyor, açıklamalı? Sayın Bakan geldiği güne kadar en azından 6 aylık sürede denetim sonucu ortaya çıkan firmaların isimleri açıklanıyordu. Bugün bunlar açıklanmıyor. Açıklanması gerekir. Merdiven altı ile ilgili ne yapılıyor, bu konuda ne kadar denetim yapılıyor, bu da belli değil.” diye konuştu.
GÖÇMENLERİN GIDA İŞLETMELERİ DENETLENİYOR MU?
Türkiye'de göçmen ya da mülteci olarak bulunanlar birçok ilde farklı ürünlerin satış noktalarını oluşturduklarını belirten Ömer Fethi Gürer “Bazı belediyelere sorduğumuzda, Türkler tarafından alınıp işletmenin Suriyelilere, Afganlara verildiği ve bu nedenle de ruhsat sahibinin belediyede mülteci veya göçmen görünmediği belirtildi. Buralarda şekerleme ürünleri, tatlılar, gıda ürünleri, ekmek dahil farklı ürünler satılıyor. Bunlarla ilgili bir denetim var mı? Sayıları kaç? Kaç tane böyle işletme var diye soruyoruz, bu konuda açıklama yapılmıyor. Denetim yapıldığı söyleniyor. Yine portör akciğer filmi gıda üretilen yerde, fırında, fabrikada, yemek üretilen yerde zorunluydu. Burada yapılan bir düzenlemede bu yerlerden bu talepler kaldırıldı. Bunun yerine hijyen öncelikli inceleme getirildi. Ama bu incelemeler ne kadar yapılıyor? fırında ya da yemek üretilen yerlerde insan sağlığına olumsuz etki yaratabilecek bir hastalık ortaya çıkabilir. Bu konuda veri yok. Yani insan sağlığı bu anlamda risk altında. Özellikle Türkiye'de ruhsatları Türklerin üzerine olup da yabancılar tarafından bakkal, tatlıcı, fırın olarak işletilen yerlerin bu yönünü de ele alıp değerlendirmek gerekiyor. Bakan Bey'e sorduğumda bu konuda rakam vermekten kaçındı. Ama bunu tekrarlamakta yarar var: Türkiye'de kontrol dışı çok sayıda işletme var. Yapılan denetimler genelde adresi belli olan yerlerde yapılıyor. Oysa rastgele gıda işletmelerinde de denetimlerin yapılması gerekiyor. Çünkü burada insan sağlığı önemli bir risk altında. Hijyen koşullarına uyup uymadığı kontrol edilmezse, gelecekte daha büyük toplumsal ve farklı hastalıkların ortaya çıkmasına yol açabilir.” dedi.
BELEDİYELERİN YETKİSİ GERİ VERİLMELİ
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Bir de denetim elemanlarının yeterli olup olmadığı konusunda sürekli olarak gündeme getiriyorum. Neden belediyelere bu konuda yetki devri yapmıyorsunuz? Zabıtalar, televizyonlarda görüyoruz, denetime gidiyor. Zabıta gittiği zaman bozuk ete el koyamıyor. Çünkü belediyeler ile değiştirilen yasa, bozuk gıdaya el koyabilme yetkisini Tarım ve Orman Bakanlığı'nın ilçe müdürlüğüne ait kılıyor. İlçe müdürlüğüne telefon edilecek, oradan görevli gelecek, o görevli el koyacak. Belediyelerin yetkilerini artırın, denetimleri belediyelerle ortaklaşa sürdürün. Belediyelerin çoğunda laboratuvar vardı. Vatandaş bir konuda şüphelendi mi, onu alıp denetim yapılması için oraya başvuruyordu ve ücretsiz denetim sağlanıyordu. Şimdi vatandaş, bozuk gıda alıp bozuk olup olmadığını bilmek için laboratuvara gidecek, vatandaştan para alınacak. Hangi vatandaş aldığı ürünün fiyatının üstünde laboratuvar kontrolü için para yatırır?” diye konuştu.