TARLADA DURUM KÖTÜ
Niğde’deki şeker pancarı tarlalarında çiftçilerle bir araya gelerek, kuraklık ve sulama suyu yetersizliği nedeniyle yaşanan sorunları yerinde inceleyen Ömer Fethi Gürer, “Sulama suyu yetersiz kalınca pancar ve lahana bazı tarlalarda gelişememiş, kurumuş. Sulama suları yer altından çıkınca su seviyesi giderek düşüyor. Elektriğe gelen %38 zam sulama su fiyatlarını da etkiliyor. Bazı su sorunu yaşayan bölgelerde bu yıl düşük ürün verecek. Üreticileri de çok dertli ,gittiğimiz yörede sorunlarını anlatıyorlar” dedi.
Pancar çiftçisi Erhan Yücel, şeker pancarının suya olan yüksek ihtiyacını vurgulayarak, yaşadıkları zorlukları şu sözlerle dile getirdi: “Şeker pancarı su isteyen bir mahsul. Yeraltı suyumuz oldukça çekildi; şu anda 4-5 tane kuyudan 10-15 fiskiyeliksuyu anca elde edebiliyoruz. O da olan yerlerde. Buraya vatandaş 1000 metreden su getiriyor boruyla; bu, ayriyeten bir maliyet. Elektrik paralarının yüksek olması nedeniyle bu şekilde pancardan ne alabiliriz?”
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, tarlada susuzluktan kuruyan pancarların artık kurtarılamayacağını belirterek “Bu saatten sonra buna su versen de bu pancarın zamanı geçti. Bölgede sulama suyu sorunundan şeker pancarında ciddi bir verim kaybı var. Sularınız çekiliyor, sulama suyunda sorun var, toplulaştırmada sorun var.”dedi.
ÇİFTÇİ ŞEKERPANCARI ÜRETİMİNDEN UZAKLAŞIYOR
Erhan Yücel, pancar üreticilerinin karşılaştığı maliyet sorunlarına da dikkat çekerek, “Zaten şu anda pancarın alan fiyatı, birim fiyatı, hiçbir şey belli değil. Geçen yıl bizim köyümüzde pancar ekicisi örneğin 100 kişiden 70'i ekiyorsa, şu an 100 kişiden 10 kişi anca ekiyor. Sebepleri de şunlar: Bizim köyümüz daha önce kantarımız vardı. Daha önce burada şeker pancarı buraya yığılırdı, buradan fabrikaya çekilirdi. Şimdi fabrikası satılınca Bor Şeker Fabrikası’na taşımak zorunda kaldık. Bor Şeker Fabrikası’na taşımak zorunda kalınca, artı çiftçiye maliyet bindi. Bu yıl benim pancalarımın durumu; söküme para veriyorum, çekime para veriyorum, tarlanın icadı, suyu zaten bu pancar sulamayı anca kurtarır, değil çekmesini, taşımasını, sökmesini. Durumumuz oldukça kötü.” diye konuştu.
MAĞDUR OLAN ÇİFTÇİLERE ÇKS ŞARTI ARANMADAN DESTEK VERİLMELİ
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, sulama suyu sorununun sadece şeker pancarı üretiminde değil, diğer tarım ürünlerinde de ciddi üretim kayıplarına yol açtığını vurguladı ve “Bu pancarın kurtarma umudu artık çok zor. Bu pancardan verim alma şansı hiç yok. Sulama suyu sorunu, şeker pancarını geliştirmediği gibi başka ürünlerde de su sorunu bölgede ciddi anlamda üretim kaybına neden oluyor. Görüldüğü gibi binlerce dönüm arazi şeker pancarı, ne yazık ki su sorunu nedeniyle gelişememiş durumda. Bu nedenle de önemli ölçüde ürün kayıpları var. Bölgede sulama suyu ile ilgili göletlerin bir an önce yapılması, yeraltı suyu ile ilgili artık Türkiye'nin yeraltı barajlarını oluşturmaya başlaması, suyu doğru yönetmesi gerekiyor. Tarımda da çok su isteyen ürünlerin, su fakiri olan bölgelerde üretilmemesi yönünde çalışmalara ihtiyaç var. Bu şeker pancarı tarlası, kuraklığın etkisiyle ne yazık ki ciddi üretim kaybına yol açtığı gibi verim de düşecek. Kotayı tamamlayamazsa bir de ceza ödemek durumunda kalacak çiftçi. Sözleşmeli tarım yaptığı için tarlaya ekiyor, ektiği ürün bu şekilde bir afatla karşılaştı. Durumda, kotayı tamamlayamadığı için bir de ceza ödüyor. En azından ÇKS'si olsun olmasın, bu tür mağduriyet yaşayan çiftçilere Cumhurbaşkanlığı üzerinden destek sağlanmalı ve sözleşmeli varsa fabrikalar da tespit yaparak bu tür mağduriyetler karşısında çiftçiye ceza uygulamaları gerçekleştirmemeli. Bunun sonunda çiftçi, hem ürünü yok, hem üretimi yok, hem geliri yok, sonunda da tarladan oluyor ve büyük sorunlar devam edip gidiyor.” şeklinde konuştu.
MİRAS YOLUYLA BÖLÜNEN TARLALAR ÇKS'YE ENGEL
Çiftçi Erhan Yücel, miras yoluyla bölünmüş tarlalar nedeniyle Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) dahil olamamalarının büyük bir sorun yarattığını belirterek, “Bir de bizim burada miras yoluyla tarlalar kaldığı için bu sebeple ben ÇKS yaptıramıyorum. 100 dönüm tarla işliyorum, elimde olan ÇKS şu an kendi şahsıma 10 dönüm ya çıkar ya çıkmaz. Ama işlemeye baktığın zaman 100 dönüm. Ben bu sefer ne destek alabiliyorum ne pancar dahi sözleşmeli olduğu için ÇKS gösteremediğim için pancarı dahi ekemiyorum. Birilerinin tarlasını Yücel göstererekten ÇKS'yi o yollarla çözmeye çalışıyoruz. Miras kaldığı zaman, mirasın çoğu zaten vefat etmiş veya burada değil. İmza alma şansımız yok. Ondan dolayı bu toplulaştırmaya da bir çözüm üretilmeli.”dedi.
ÇKS EKSİKLİĞİ KURAKLIK YARDIMLARINDAN YARARLANMAYI ENGELLİYOR
CHP Ulukışla İlçe Başkanı Hüseyin Toker ise çiftçilerin ÇKS’den yararlanamamasının kuraklık yardımlarına ulaşamamalarına neden olduğunu ifade ederek, “Bölgenin genel sorunu bu aslında. Çiftçi kuraklık nedeniyle ilçe tarıma başvurduğunda orada ÇKS isteniyor ama çiftçi de tarlası hisseli olduğu için, varisli olduğu için ÇKS'sini çıkartamıyor. Böylece de kuraklık yardımlarından yararlanamıyor.” dedi.
Erhan Yücel ise, ayrıca kuyuların ruhsatlandırılması sırasında da benzer sorunlarla karşılaştıklarını belirterek, “Kuyu vuracağım, kuyuya ruhsat istiyor, ruhsat için mecbur hisseli olunca yine imza istiyorlar. Böylece kuyu da vuramıyorum. Ben işliyorum tarlayı, kuyu dahi vuramıyorum.”
Gürer, çiftçilerin üretici olmalarına rağmen ÇKS’ye dahil olamadıkları için destek alamadıklarını vurguladı ve “Üretici sensin ama ÇKS'nin olmadığı için yaşadığın mağduriyetten de destek alamıyorsun. Bu duruma düşmüş bir üründen de almadığın destek sonrası bankalara borcunu ödeyemiyorsun.”diye konuştu.
ÇİFTÇİLERDEN BORÇ ERTELEME TALEBİ
Çiftçi Erhan Yücel ise borçların altında ezildiklerini belirtti: “Hepimizin bankalara borcu var, tarım krediye de var, hepimiz borçluyuz. Nasıl ödeyeceğiz onu bilmiyoruz. Burada lahanamız var, susuzluktan kurudu. İleride silajlık mısırlar var, kurudu. Pancar ona keza. Tarım kredi ve Ziraat Bankası borçlarımız sıkıntılı.”
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, çiftçilerin yaşadığı mağduriyetlerin yerinde görülmesi gerektiğini şu sözlerle ifade etti: “Çiftçi diyor ki: 'Uğradığımız mağduriyeti gelip yerinde görsünler. Bizim borçlarımızı da bu anlamda faize sokmayıp, borçlarımızı ötelesinler. Çünkü içinden çıkılacak halde değiliz, yoksa elimizdeki avucumuzdaki de gidecek.' diyor.