Neden ve niye onlar ithal ediliyor, yurttaş bilsin, sıfırlanan gümrüklerle kimler ticari sır kapsamında vurgunu vuruyor; bunları da herkes görsün” ifadelerini kullandı.
“DÜNYA ÜLKELERİ STANDARTLARINDA DEĞİŞİKLİKLER YAPILSIN”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Gümrük Kanunu'ndaki kısmi ve gereksiz düzenlemeleri eleştirdi. Esasında Gümrük Kanunu'nun bütünü üzerinde dünya ülkeleri standartlarında değişikliklerin gerçekleşeceği bir temel yasanın çıkmasının ülke için ihtiyaç olduğunu vurgulayan Gürer, “Bu tür değişiklikler ihtiyacı tam anlamıyla karşılamıyor. Şimdi gümrükle ilgili düzenleme yapılınca herkesin aklına farklı şeyler geliyordur, benim aklıma da doğal olarak tarım ürünleri geliyor çünkü ülkemizde ithal edilmeyen ürün kalmadı. Ama bundan daha vahim olan bir şey var, ithal edilen ürünlerle ilgili yapılan düzenlemeler genelde ya üretici ürün ekerken yapılıyor ya da hasat dönemi yapılıyor. Örneğin buğdayı hasat edecekken çiftçi, bir bakıyorsunuz gümrük sıfırlanıyor. Öyle olunca, üretici, çiftçi üretimden uzaklaşıyor. Bugün TÜİK verileri açıklandı, yine buğdayda yüzde 9'lara varan üretim azalması bekleniyor. Bunun için gümrük girişinde gümrüğü sıfırlanan ürünlerle Türkiye'de çiftçiyi vuran anlayıştan vazgeçmemiz lazım. Kendimize yeten bir ülkeyken ithalatçı bir ülke olduk” dedi.
“BARDO DİYE BİR HAYVANIN VARLIĞINI DA SAKATATIN GÜMRÜĞÜ SIFIRLANINCA ÖĞRENDİK, MEĞER KATIRIN KZENİYMİŞ”
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, milletvekili olduktan sonra gümrüğü sıfırlanan ürünleri de takibe başladığını ve Mecliste bir milletvekili olarak "bardo" diye bir hayvanın varlığını da yurt dışından sakatat ithalatı sıfırlanınca öğrendiğini dile getirdi. Gürer, “Ya, bu “bardo” denen hayvan nedir diye bir baktım, katırın kuzeniymiş. Onun bile sakatatının bu ülkeye girmesi için gümrüğü sıfırlandı. Ama daha vahim bir durum var: Türkiye'ye ithalat yapanların, gümrükten ürün sokanların kim olduğunu bakanlara soruyoruz, "ticari sır" diyorlar. Türkiye'ye et getirenin, buğday getirenin ticari sırrı nedir? Şimdi bunları öğrenmek istiyoruz. Acaba kimler buradan vurgun vuruyor? Çünkü ülkemizde üretilen ürünler varken, kendi çiftçimize destek verip bu bağlamda sorunları aşmamız olasıyken, tam üretici ürünü ekerken gümrüğü sıfırlayıp diğer ülkelerin ürününü Türkiye'ye sokmak bu ülkeye yapılacak en büyük kötülüktür. Bunun için de birilerinin bu işin içinde olması gerekiyor” dedi.
“BAKANLARIN AÇIKLADIĞIYLA TUİK VERİLERİ ÖRTÜŞMÜYOR”
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin kendisine verdiği yanıtta 2018 yılında nohut ithal edilmediğini ifade ederken TUİK verilerinin 2018 yılında 160 bin ton nohut ithal edildiğini açıklamasının garip bir durum olduğunu hatırlatan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Bakana sordum: "2018 yılında ne kadar nohut ithal ettiniz?" Çünkü bizim orada nohut geçen yıl depoda kalmıştı. Bakandan yanıt: "2018 yılında nohut ithal edilmedi." Sonra TÜİK verilerini açtım, baktım, 160 bin ton nohut ithal edilmiş. E, şimdi biz kime güveneceğiz? Bakan diyor ki: "Nohut ithal edilmedi 2018 yılında." TÜİK diyor: "2018 yılında nohut ithal edildi." Yani, bakanlıkların verileri TÜİK'le örtüşmüyor. Onun için son dönemlerde bakanlara soru önergesi veriyoruz, bize yanıt şu: "TÜİK'de var." Biz Bakanlıktan soruyoruz. TÜİK'in değerlerini biz de biliyoruz. Çünkü artık rakamlar dahi örtüşmüyor” dedi.
“GÜMRÜKTEN HASTALIK GELİYOR”
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, meyve sebze ve etlerdeki hastalıkların ülkemize ithal edilen ürünler yoluyla bulaştığına dikkat çekti. Gürer, “Hastalıklı hayvanlar gümrükten geçip ülkemize hastalık getiriyor. Akdeniz sineği gibi ya da domates güvesi gibi ithal yoluyla gelen ürünlerle, ürün tohumu ile hastalıkları da giriyor ama bunlar yurt dışına ihraç edilirken başka ülkelerin gümrüğünden geçmiyor. Nasıl oluyor da bizim ülkemize domates güvesi, Akdeniz sineği olan ürünler laboratuvar incelemelerine rağmen gümrükten geçip girip de bizim yerli üreticimizi vuran hastalıkların varlığına neden oluyor? Gümrükle ilgili kafamı karıştıran bir olay. Et; bu konuda da sorduk dedik ki yurt dışından gelen etlerde hastalık var. "Yok, böyle bir şey." dediler. Sonra bir baktık, aradan altı ay geçti, o etlerin hastalıklı olduğu kabul edilip imhasına Bakanlık karar verdiğini açıkladı. Yani gümrüklerin giriş ve çıkışında bizden giden ürün detaylı incelenip o ürünle ilgili başka ülke alım yapmayarak iade ederken biz başkasının hastalıklı tohumunu bu ülkeye sokuyoruz” dedi.
“VURGUNU VURAN KİMLER?”
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, patates tohumuyla gelen hastalık yüzünden 25 ildeki 141 bin 650 dekar alanın karantina altına alındığını hatırlattı. Patates ürünü; patateste "siğil" denilen hastalık yani patates kanseri nedeniyle 25 ilde üretim alanlarının daraldığını ifade eden Gürer, “Patatesin tohumuyla gelen hastalığı bizim gümrüklerimizden gelen tohumlardan ülke topraklarına taşıdık. Neden bunlar yeterince incelenmedi? Şu anda patateste büyük sorun yaşıyoruz. Yurt dışına satışı için teşvik gerekiyor, şu ana kadar da verilmedi. Üreticinin elindeyken bu teşviki versek de yurt dışı satışının yolunu açsak olmaz mı?
Şu anda patates 50 kuruş, maliyeti 90 kuruş. Gümrükle ilgili düzenleme yapılacaksa bu ülkeye giren ürünlerin doğru dürüst kontrolleri yapılsın. Neden ve niye onlar ithal ediliyor, yurttaş bilsin, sıfırlanan gümrüklerle kimler ticari sır kapsamında vurgunu vuruyor; bunları da herkes görsün” ifadelerini kullandı.