ANKARA (ANKA)- CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, İstanbul’daki terör saldırısına ilişkin, “Terörü bir kez daha lanetliyoruz. Bu terörün bu denli azgınlaşmasında, bu denli büyümesinde iktidarın son derece yanlış, tutarsız davranışları ve çözüm süreci diye adlandırılan süreçte terörün, terör örgütlerinin bütün şehirlere, ilçelere, silah depolaması ve kendi elemanlarını yerleştirmesi vardır. Bu iktidar bu konuda birinci derecede sorumludur” dedi. Gök, TBMM’de bazı basın mensuplarının sorularını yanıtladı. -“TERÖRÜN BU GELDİĞİ NOKTADA DA İKTİDARIN SORUMLULUĞUNU BİR KEZ DAHA HATIRLATMAKTA YARAR GÖRÜYORUZ”- İstanbul’daki terör saldırısına ilişkin soruya Gök, şu yanıtı verdi: “Terörü bir kez daha lanetliyoruz ve tüm ulusumuza tüm ölenlerimizin, şehitlerimizin yakınlarına da başsağlığı diliyoruz. 2002 yılında sıfır terörle iktidarı devralan AKP iktidarının bugün gelinen süreçte artık kırsal kesimden büyükşehirlerin merkezlerine kadar yayılan bir terör saldırısıyla ülkemizi karşı karşıya bıraktırdığı bir gerçektir. Bu terörün bu denli azgınlaşmasında, bu denli büyümesinde iktidarın son derece yanlış, tutarsız davranışları ve çözüm süreci diye adlandırılan süreçte terörün, terör örgütlerinin bütün şehirlere, ilçelere, silah depolaması ve kendi elemanlarını yerleştirmesi vardır. Bu iktidar bu konuda birinci derecede sorumludur. Daha Ankara’nın göbeğinde patlayan bombaların taziyelerini konuştuğumuz bir süreçte İstanbul’un göbeğinde patlayan bu bomba artık güvenlik görevlilerinin dahi kendilerini koruyamadıkları bir zaman dilimi içerisine girdiğimizi bizlere gösteriyor. Bunu kabullenmemiz mümkün değildir. Terörü bir kez daha lanetliyoruz ama bu terörün bu geldiği noktada da iktidarın sorumluluğunu bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyoruz.” -“CUMHURBAŞKANININ KENDİSİNE TANINAN SÜREYİ SONUNA KADAR KULLANMASINI ANLAMAKTA BİZ DE GÜÇLÜK ÇEKİYORUZ”- “Cumhurbaşkanının dokunulmazlık yasasını bekletmesiyle ilgili bir tartışma var, sizce neden bekletiyor? HSYK kararnamesinin de bununla bağlantılı olduğu iddia ediliyor, ne diyorsunuz?” sorusuna Gök, “Yani Cumhurbaşkanı dokunulmazlıklar konusunda bu konu Meclis’e geldiği zaman ki söylemlerinden çok uzak bir görüntü sergiliyor. Terörün bitmesini dokunulmazlıkların mutlaka  çıkartılmasına bağlayan Cumhurbaşkanının o günlerde Meclis’i alelacele çalıştırdığı, talimat verdiği hatta CHP’nin kampı olan 20 Mayıs’ta da ikinci oylamayı koydurmak ve Meclis’i çalıştırmak suretiyle de bu oylamanın yapılmasını üzerinde bir vesayetçi organ olarak işlev gördüğü çok muhakkaktır. Bugün gelinen nokta da Cumhurbaşkanının kendisine tanınan süreyi sonuna kadar kullanmasını anlamakta biz de güçlük çekiyoruz. Eğer dokunulmazlıklar kalktığı zaman terör bitecek idiyse bu dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin yasayı, anayasa değişikliğini Cumhurbaşkanı niçin onaylamıyor? Ve terörün artmasına neden sebep oluyor? Sorulması gereken soru budur, yanıtlaması gereken de Cumhurbaşkanıdır. Yani bunu bu kadar önemseyen ve terörle mücadelede dokunulmazlıkların kalkmasını bir an önce savunan Cumhurbaşkanının  bugün geldiği nokta gerçekten içler açısıdır ya önceki tezlerinden vazgeçmiş gözüküyor ya da başka bir değerlendirme içerisinde bulunuyor ama bu sorunun esas muhatabı olan Cumhurbaşkanının  bu konuda kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapması da gerekli şu anda.” -“BİZİM ADALETTEN, HSYK’DAN BEKLEDİĞİMİZ ADALETİN DAĞITILMASI, YARGIÇLARIN DAĞITILMASI DEĞİL”- “Hakım ve savcı atamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna da Gök, şu yanıtı verdi: “Şüphesiz burada dün açıklanan HSYK kararnamesi çok kapsamlı ve geniş olması bakımından dikkat çekici bir özellik taşıyor. Neredeyse yargının 4’te birine yakını yer değiştiriliyor.  Bizim adaletten, HSYK’dan beklediğimiz adaletin dağıtılması, yargıçların dağıtılması değil. Yani yargıçları dağıttığınız zaman adalet sağlanmış olmuyor, ilk yaptığımız incelemelerde kamuoyunda kuşku duyuracak atamalara ilişkin iddiaları haklı çıkartacak kimi özel atamaların yapıldığına tanık oluyoruz. -“GENEL BAŞKANIMIZI İFADEYE ÇAĞIRAN SAVCININ ÖDÜLLENDİRİLEREK BAKIRKÖY BAŞSAVCIVEKİLLİĞİNE GETİRİLMESİ”- Biz de bu kararnameyi çok özenli bir şekilde irdeliyoruz. Örneğin Sayın Genel Başkanımızı bir ifadeye çağıran savcının ödüllendirilerek Bakırköy Başsavcıvekilliğine getirilmesi bunun tipik bir örneğidir. Yani iktidara yakın savcı ve hakimlerin özel bir statüye tabi tutularak belirli yerlere atandıkları ilk izlenimiz olarak bizim dikkatimizi çekmektedir. Doğal olarak bütün insanlarda herkeste şu an kuşku 'daha önce cemaatin yargısı vardı, şimdi iktidarın yargısı mı artık Türkiye’de hüküm sürecek' anlayışıdır, bu anlayışı kırmak da HSYK’nın görevidir. Bu HSYK kararnamesinde iktidara yakın kimi savcı ve hakimlerin özel atamalarla ödüllendirildiklerine dair iddiaları haklı çıkartan uygulamalar çokluktadır.” - “DİPLOMASINI ORTAYA ÇIKARTIP KAMUOYUYLA PAYLAŞMASINDAN GEÇMEKTEDİR”- “Cumhurbaşkanının diplomasıyla ilgili tartışmaya ne diyorsunuz?” sorusuna Gök, “Son günlerde yaşanan tartışmalarda Cumhurbaşkanı’nın diplomasına yönelik kamuoyunda çok önemli tereddütler oluşmaya maalesef devam etmektedir. Ve bu kuşkuların giderilmesi de Sayın Cumhurbaşkanı’nın diplomasını ortaya çıkartıp kamuoyuyla paylaşmasından geçmektedir” yanıtını verdi. -“ANAYASA MAHKEMESİNE GİTMEYİ DÜŞÜNMÜYORUZ”- “CHP Milletvekili Fikri Sağlar’ın dokunulmazlıklarla ilgili 110 imzayı bulmak için bir girişim başlatacağına yönelik haberler var, nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Gök, “CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu dokunulmazlıklar konusunda Anayasa Mahkemesine gitmeyeceğimizi çok açık bir şekilde ifade etti, Genel Başkanımızın demeci hepimizi bağlar, bizim CHP Grubu olarak dokunulmazlık konusundaki anayasa değişikliğini Anayasa Mahkemesine götürmek üzere bir çalışmamız bulunmamaktadır. Bu nedenle bizim grup başkanvekili olarak yapmadığımız bu çalışmanın bir sonuç vermeyeceği ortadadır. Anayasa Mahkemesine gitmeyi düşünmüyoruz” dedi. HSYK kararnamesine ilişkin soruya Gök, “Kamuoyunda bu şekilde dillendirilen kuşkuların haklılığını teyit edecek atamaların yapıldığını görüyoruz” dedi. (ANKA)