CHP Balıkesir Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Ahmet Akın’ın da konuşmacılar arasında yer aldığı panele CHP Gençlik Kolları Genel Sekreteri Gençosman Killik, İstanbul Milletvekili Eren Erdem, İstanbul Milletvekili Eren Erdem, İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel, Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi katıldı.
GENÇLERİMİZE HER ZAMAN İNANDIK VE GÜVENDİK
Panel öncesi CHP Altıeylül Gençlik Kollarını ziyaret eden Ahmet Akın, burada gençlerle sohbet edip referandum sürecini değerlendirdi. Akın “Biz her zaman gençlerimize güvendik ve onlarla gurur duyduk. İnanıyorum ve görüyorum ki onlar da referandumda üzerine düşeni yapacaklardır. Zaten yapıyorlar. Çünkü bu her şeyden önce onların geleceği. Otoriter ve baskıcı tek adam rejiminde ilk önce onların özgürlüğü kısıtlanacak. Bu ülkenin aydınlık yarınlarını kuracak gençlerimiz asla buna izin vermeyecektir” dedi.
Daha sonra CHP Balıkesir Milletvekilleri İl Başkanlığında panel için Balıkesir’e gelen Gençlik Kolları Genel Sekereteri ve Milletvekilli arkadaşlarıyla bir araya gelerek çalışmaları değerlendirdiler. İl Başkanlığındaki görüşmeden sonra hep birlikte CHP Altıeylül İlçe Gençlik Kolları tarafından düzenlenen panelin yapılacağı salona geçtiler.
GENÇLERE CUMHURİYETİ KORUMA GÖREVİ BİZZAT MUSTAFA KEMAL ATATÜRK TARAFINDAN VERİLMİŞTİR
Burada bir konuşma yapan CHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın gençlere seslenerek, gençlerin vatanımıza ve geleceğimize sahip çıkmasını istedi. Akın “
Söz konusu olan ülkemizin, vatanımızın, çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğidir. Bu süreçte hiç kimsenin yerinde oturup, gelişmeleri seyretmek gibi bir lüksü yoktur.
Herkes, yaşlısından gencine, her yurttaş elini taşın altına koymak zorundadır. Bu sorumluluk en çok da gençlerimize düşmektedir. Çünkü bu görevi onlara büyük önder Atatürk vermiştir.
Mustafa Kemal Atatürk Gençliğe Hitabesinde;
“ Ey Türk Gençliği
Birinci vazifen Türk İstiklalini ve Türk Cumhuriyetini
İlelebet muhafaza ve müdafaa etmektir” demiştir.
Söz konusu olan özgürlüğümüzdür, Cumhuriyetimizdir. Bu yüzden kimseden görev ve talimat beklemeden harekete geçmek zorundayız. Bu talimat bizzat Atatürk tarafından zaten verilmiştir” dedikten sonra şöyle devam etti;
KUVA-Yİ MİLLİYE RUHUYLA VATANIMIZI VE CUMHURİYETİMİZİ KORUYACAĞIZ
“Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları bağımsızlık ve özgürlük savaşında hiçbir zaman yılgınlığa ve umutsuzluğa düşmediler.
Şimdi biz de Kuva-yi Milliye ruhuyla aynı mücadeleyi verecek, ülkemizin bir felakete sürüklenmesini engelleyeceğiz.
Biz egemenliği tek adamdan alıp millete veren bir geleneğin temsilcileriyiz. Bu yüzden egemenliğin tekrar tek adama verilmesini engellemek, en başta bizim görevimiz ve sorumluluğumuz.
KUVVETLER AYRILIĞININ OLMADIĞI REJİMLERE DEMOKRASİ DENMİYOR.
Demokrasimize sahip çıkacağız. Kuvvetler ayrılığının olmadığı rejimlere demokrasi denmiyor.
Bu ucube anayasa teklifi, kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırdığı için demokrasiyi de ortadan kaldıran bir tekliftir. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir.
Bu teklif tek adama sınırsız ve denetimsiz yetki veren bir tekliftir. Toplumsal mücadeleler tarihi iktidarların güçlerinin sınırlandığı, özgürlük alanlarının genişletildiği bir tarihtir. Bu teklif tarihin akışına terstir. Tarihi geriye çevirmektir. Buna izin vermeyeceğiz.
BİR ARADA VE HUZUR İÇERİSİNDE YAŞAMAK İÇİN “HAYIR” DİYORUZ
Barış ve huzur içerisinde, bir arada yaşamanın koşulunun parlamenter sistem olduğunu çok iyi biliyoruz. Bunu dünya örneklerinden biliyoruz. Bir arada, birbirimize saygılı olarak huzur içerisinde yaşayabilmek için biz bu ucubeye “hayır” diyoruz.
Bir partinin genel başkanı da olacak Cumhurbaşkanının tek başına yargıyı dizayn ederek hukukun üstünlüğüne ve yargı bağımsızlığına darbe vurmasını önlemek için “hayır” diyoruz.
Ortak aklın, tek adamın aklından daha üstün olduğu ve ülkemiz için verilecek kararların ortak akılla üretilmesi için “hayır” diyoruz.
MİLLİ İRADEYİ TEMSİL EDEN MECLİS ETKİSİZ VE YETKİSİZ
Durmadan Milli İrade vurgusu yapanların, milli iradeyi en geniş manasıyla temsil eden Meclisin etkisiz ve yetkisiz bırakmasına “hayır” diyeceğiz.
Toplumun bizden olanlar, karşımızda olanlar diye bölünmesine “hayır” diyeceğiz.
AKP ne diyor;
Yasamayı güçlendireceğiz diyor, hızlı ve etkili icraat olacak diyor, güçlü yönetim olacak diyor. Bu palavralara kimsenin inanmadığını ve prim vermediğini biliyoruz.
Bütün bunları yapacaktınız da, elinize vuran mı oldu? Şimdiye kadar tek başınıza yönetiyorsunuz neden yapmadınız?
15 Temmuz darbesini fırsata çevirme kurnazlığı içerisindeler.
AKP, 15 TEMMUZ DARBECİLERİNİN AMACINA HİZMET EDİYOR
15 Temmuz darbecileri ile aynı yolun yolcusu olanların darbecilerin amacına nasıl hizmet ettiklerine bütün ülke olarak tanık oluyoruz.
Darbeciler de bunu yapacaktı, Meclisi ortadan kaldıracak, muhalifleri hapsedek, basının üzerine gidecek, bilim insanlarını akademiden uzaklaştıracak, otoriter bir sistemde Kanun Hükmünde Kararnamelerle ülkeyi yönetecekti.
Şimdi yapılanların bundan ne farkı var? ya da önerilen sistem bundan faklı ne getirecek?
Bu yüzden biz, 15 Temmuz’da yarım kalan darbeyi AKP tamamlamış ve darbe ortamını kalıcı kılmıştır diyoruz.
Cumhurbaşkanı Meclis yerine kanun yapacak. Kamuoyunda, sivil toplum örgütlerinde, TBMM’de hiç tartışılmadan Resmi Gazetede yayınlanmış kanunlar göreceğiz.
Bunlar Padişah buyruğu gibi olacak. Hangi haklarımız, ne zaman kimlere nasıl devredilecek farkında bile olmayacağız.”